•  Soru Sor

    Soru Sor

    Kişisel verilerin korunması kanununu okudum anladım (KVKK)
    GGüvenlik Numarası.

  • 0850 532 5 236 (CEO)
  • info@saglikiletisimplatformu.com
  • Sağlık İletişim Platformu
  • Hakkımızda
  • ONLINE MUAYENEHANE
  • Videolar
  • Bu Test Nerede Yapılıyor?
  • İletişim

Sağlık

  • Makaleler
  • Sağlık
  • Kenelerden korunma yolları ve tedavi yöntemleri

Kenelerden korunma yolları ve tedavi yöntemleri

  • Sağlık İletişim Platformu
  • 2056
  • Sağlık

Kenelerden korunma yolları ve tedavi yöntemleri

Uzmanlar, ilkbahar-yaz aylarında aktif hale gelen ve ölümlere yol açabilen Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığına sebep olan kenelerden basit ancak etkili yöntemlerle korunmanın mümkün olduğunu belirtti.

Özellikle, tarla, bağ, bahçe, orman ve piknik alanları gibi kene yönünden riskli alanlara giderken vücudu örten giysiler giyilmesini tavsiye eden uzmanlar, pantolon paçalarının çorapların içerisine sokulmasını, kenelerin elbise üzerinde rahat görülebilmesi için açık renkli kıyafetler tercih edilmesini öneriyor.

Uzmanlar, kene tutunan kişiler ile yüksek ateş, kas ağrısı, baş ağrısı, halsizlik, iştahsızlık, bulantı, kusma veya ishal gibi şikayetleri olanların, vakit kaybetmeksizin en yakın sağlık kuruluşuna müracaat etmesini tavsiye ediyor.

Hastalığın tedavisinde önde gelen hastaneler arasında yer alan Cumhuriyet Üniversitesi (CÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aynur Engin, KKKA bulaştıran virüsü taşıyan kenelerden korunma yolları ve hastalık bulaştıktan sonra uygulanması gereken tedavi yöntemlerini anlattı.

Engin yaptığı açıklamada, KKKA hastalığı bulaşan kişilerde hastalığın ilk 7-8 günlük evresinde uygulanacak tedavinin ve erken tanının çok önemli olduğunu vurguladı.

KKKA hastalığıyla ilgili Türkiye'de ilk tanının 2003 yılında konulduğunu belirten Engin, hastalığa Kelkit Vadisi'ndeki yerleşim yerleri başta olmak üzere Sivas, Erzurum, Tokat, Giresun, Yozgat, Çankırı, Kastamonu ve Erzincan gibi illerde daha çok rastlandığını ifade etti.

"KKKA'yı genellikle hyalomma cinsi keneler bulaştırıyor"

Kenenin çok fazla çeşidi bulunduğunu kaydeden Engin, KKKA hastalığını yapan virüsü taşıyan kenelerin daha az sayıda olduğunu belirtti.

KKKA hastalığıyla ilişkili 30'dan fazla kene türünün varlığına işaret eden Engin, özellikle hyalomma cinsi kenelerin Türkiye'de KKKA virüsünü bulaştıran en önemli etken olduğunu vurguladı.

Kenelerin türüne göre farklı iklim koşullarını sevdiğini dile getiren Engin, "Keneler sıcak havalarda daha aktif hale geliyor. Ortam ısının 5 derecenin üzerine çıktığı durumlarda keneler aktif hale geliyor. Kuraklık, hyalomma cinsi kenelerin sevdiği bir ortam." dedi.

"Keneyi kusturmayın"

KKKA'dan korunmanın en etkili yolunun kene ile temastan kaçınmak olduğunu anlatan Engin, alınması gereken önlemler hususunda ise şunları kaydetti:

"Kene uçmaz, kene yürür ve çıplak bir et bulursa oradan kan emmeye çalışır. Dolayısıyla yaz döneminde hastalığın görüldüğü bölgelerde çayıra çimene uzanmak çok tehlikeli, bunu yapmamak lazım. İş için gidenlerin, çiftçilerin veya pikniğe gidenlerin ise eve gittiğinde mutlaka üzerinde kene kontrolü yapması lazım. Kişinin kendisine bakması önemlidir ama yeterli değildir. O yüzden kene kontrolünü mümkünse evdeki başka bir kişi yapsın. Kene görüldüğünde kesinlikle kusturulmamalı. Keneye yapıştığı yeri bırakması için sigara değdirenler ya da bazı maddeler koklatanlar oluyor, bunları yapmasınlar. Bunlar çok tehlikeli şeyler çünkü eğer o kene virüsü taşıyorsa ve kişiye virüsü henüz vermediyse siz kusturarak bunu vermiş oluyorsunuz. Keneyi çıplak elle çıkartmayın. Çünkü çıplak elle çıkartmaya çalışırken kene ezilebiliyor ve eldeki yaradan kenenin vücut sıvısındaki virüs gelebiliyor. Mümkünse bir sağlık kuruluşuna giderek çıkarttırılmalı. Bu mümkün değilse ucu kıvrık bir pensetle cilde tutunduğu yerden keneyi kaldırırsanız ayaklarından havaya kalkar. Cildi sıkmadan kenenin vücuda tutunan başını çivi çıkartır gibi hızla yukarı çekerek çıkartmak lazım."

KKKA'dan herkes ölmüyor

Engin, KKKA konusunda "bütün hastalar ölecek" şeklindeki bir korkunun yersiz olduğuna işaret ederek, şöyle devam etti:

"Türkiye'de ölüm oranı yüzde 5 ile yüzde 7 gibi. KKKA'da destek tedavisi çok önemli. Hastalık ortalama 7-8 gün sürüyor. Vücut antikor geliştirince hastalıktan kurtuluyoruz. Bu 7-8 günlük sürede kan değerleri sürekli düşüyor. Eğer biz o eksilen trombosit dediğimiz kana takviye yapmazsak bazı hastalar kanamadan kaybediliyor. Dolayısıyla biz o 7-8 gün hastanın her gün kan değerlerine bakıyoruz. Hangi kana ihtiyacı varsa onu veriyoruz ve 7-8 gün hastayı yaşatıyoruz, onu destekliyoruz. 7-8 gün sonra antikor gelişirse hasta kurtuluyor."

KKKA'da erken tanının çok önemli olduğunu vurgulayan Engin, kene ısırdıktan sonra kanamalar başladığında ve kan değerleri düştüğünde ölüm oranının yüksek olabildiğini bildirdi.

"Türkiye'de 11 bin 40 hasta da KKKA pozitif çıktı"

KKKA'nın yıllar itibariyle 2008-2009 yıllarında daha çok görüldüğünü aktaran Engin, "Türkiye genelinde KKKA pozitif çıkan 11 bin 40 hasta var. Bunların 528'ini maalesef kaybetmişiz. Cumhuriyet Üniversitesi olarak takip ettiğimiz hastalara baktığımızda bugün itibariyle bin 751 hasta var. Bunların 134'ünü maalesef kaybetmişiz. Bize gelen hastalar biraz ağır hastalar çünkü sadece Sivas'tan değil, çevre illerden de sevk edilen hastalar var. Yıllar itibariyle en fazla ölüm oranı 2008-2009 döneminde görülmüştü" ifadelerini kullandı.

Kaynak: AA 

Webofisin 4
Webofisin 2
Webofisin 1
Webofisin 3
Webofisin 7
Webofisin 6
Webofisin 5

Doktorlarımızdan

  • Prof. Dr. Ahmet SOYSAL

    BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ YETMEZLİĞİ

    BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ YETMEZLİĞİ

    ÇOCUKLARDA NE ZAMAN BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ YETMEZLİĞİ DÜŞÜNMELİYİZ?Çocuklarda sağlık kuruluşuna başvuru nedenlerinden birisi de sık geçirilen enfeksiyonlardır. Bu bölümün amacı sık enfeksiyon geçiren n...

  • Prof.Dr. Seher Naz Yeni

    Epilepsi Tipleri

    Epilepsi Tipleri

    Epilepsi TipleriParsiyel NöbetBASİT PARSİYEL NÖBETKompleks parsiyel nöbetler ile basit parsiyel nöbetlerin farkı, basit parsiyel nöbetlerde bilincin tümüyle açık olmasıdır. Ancak bu kişinin nöbet...

  • Uzm.Dr. Melda Bolat Bilsel

    PRP TEDAVİSİ

    PRP TEDAVİSİ

    PRP İLE HÜCRESEL TEDAVİ NEDİR?PRP (Platelet Rich Plasma) platelet yönünden zenginleştirilmiş plazma uygulaması adı verilen tedavi yönteminin kısaltılmış ismidirHastalardan alınan kan ,santrüfüj işle...

  • Prof. Dr. Murat Gönenç

    ANAL FİSSÜR (ÇATLAK)

    ANAL FİSSÜR (ÇATLAK)

    Anal fissür anal kanal içerisinde oluşan ve dıştaki hassas cilt tabakasına uzanan milimetrik yırtılmalardır. Büyük çoğunluğu arka orta hattadır. Daha az olarak ön orta hatta görülür. Anal f...

  • Prof. Dr. Esra Eryaman

    Burun estetiği operasyonuna hazırlık

    Burun estetiği operasyonuna hazırlık

    Burun estetiği için hekim seçinizi tamamlamış iseniz öncelikle muayene görüşmesi yapmanız gerekir. Her türlü sorularınızı burada hekime sormalısınız. Bu görüşme iki taraf içinde tatminkâr olmalıdır. ...

  • Prof.Dr. Turan Uslu

    Kuru İğne Tedavisi Nedir?

    Kuru İğne Tedavisi Nedir?

    İMS (Kuru İğne Tedavisi) Nedir ?Şekil olarak akupunktura çok benzeyen ama uygulamalarda farklılıklar gösteren, kaslara iğne yapılmasıyla uygulanan bir tedavi yöntemidir.Kas-iskelet sistemi ağr...

  • Prof.Dr. Hakan Alagözlü

    KARACİĞER YAĞLANMASI

    KARACİĞER YAĞLANMASI

    KARACİĞER YAĞLANMASI Prof.Dr.Hakan AlagözlüMedical Park Hastanesi, Gastroenteroloji, Ankara Son zamanlarda rastladığımız karaciğer yağlanmalarının çoğu alkolle değil, beslenme yanlışları ile ...

  • Dr. Mehmet Bayrak

    Spinal Anestezi ile Kapalı Safra Kesesi Ameliyatları

    Spinal Anestezi ile Kapalı Safra Kesesi Ameliyatları

    Safra Kesesi, karaciğer organının alt komşusu ve karaciğere yapışık halde bulunan bir organdır. Esas görevi karaciğer tarafından yapılan safrayı depolamak olan Safra Kesesi, pek çok hastalığa karş...

  • Op. Dr. Orhan Alan

    Mini Rinoplasti

    Mini Rinoplasti

    Burnun tamamına müdahale edilmediği, rinoplasti ameliyatlarına oranla daha kısa bir zaman diliminde gerçekleşen, lokal anestezi işlemi uygulanarak yapılan, tampon ve alçı kullanımına gerek duyulm...

  • Op. Dr. Sezin Saygı Özyurt

    Son Yılların Gözdesi: Yeni Nesil Rahim İçi Araç (RİA) ” GYNEFİX- GYNEFİX CS”

    Son Yılların Gözdesi: Yeni Nesil Rahim İçi Araç (RİA) ” GYNEFİX- GYNEFİX CS”

    Merhaba güzel takipçilerim :))) Bu makalemde size yeni nesil rahim içi araç olan Gynefix’ten bahsedeceğim.Son 4 yıldır severek uyguladığım ve hasta geri dönüşlerinin çok iyi olduğu rahim ...

facebook

Sağlık İletişim Platformu

Sağlığınız için herşey

Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni
Bülent Ergan
Editör
Zafer Karaca
İletişim: 0850 532 5 236
(CEO)Sitedeki tüm harici linkler ayrı bir sayfada açılır.Sağlık İletişim Platformu harici linklerin sorumluluğunu almaz.

İrtibat Bilgileri

  • Marmara Teknopark Tübitak Gebze Yerleşkesi, 41400 Gebze/Kocaeli
  • 0850 532 5 236 (CEO)
  • info@saglikiletisimplatformu.com

Bülten Aboneliği

    Kişisel verilerin korunması kanununu okudum anladım (KVKK)

    saglikiletisimplatformu.com 2025, All Rights Reserved

    • Hakkımızda
    • ONLINE MUAYENEHANE
    • Videolar
    • Bu Test Nerede Yapılıyor?
    • İletişim