•  Soru Sor

    Soru Sor

    Kişisel verilerin korunması kanununu okudum anladım (KVKK)
    GGüvenlik Numarası.

  • 0850 532 5 236 (CEO)
  • info@saglikiletisimplatformu.com
  • Sağlık İletişim Platformu
  • Hakkımızda
  • ONLINE MUAYENEHANE
  • Videolar
  • Bu Test Nerede Yapılıyor?
  • İletişim

Sağlık

  • Makaleler
  • Sağlık
  • HIV tedavisinde yeni ilaçlar yolda

HIV tedavisinde yeni ilaçlar yolda

  • Sağlık İletişim Platformu
  • 1225
  • Sağlık

HIV tedavisinde yeni ilaçlar yolda

Uzmanlar, İnsan Bağışıklık Yetmezliği Virüsü (Human Immunodeficiency Virus- HIV) tedavisinde günde bir-iki hap yerine bir ya da 3 ayda bir enjekte edilecek yeni ilaçlar dönemine girileceğini, çalışmalarda enjekte edilebilir ilaçların başarısının çok yüksek olduğunun görüldüğünü belirtti.

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Balık yaptığı açıklamada, HIV'in, kan ve korunmasız cinsel temas yoluyla bulaşan ve vücudun çeşitli dokularına yerleşebilen, ancak esas etkilerini bağışıklık sistemi üzerinde gösteren bir virüs olduğunu söyledi.

HIV'in temel olarak CD4 hücresi denilen beyaz kan hücrelerini yok ederek bağışıklık sistemini baskıladığını ve vücudu enfeksiyonlara karşı savunmasız bıraktığını ifade eden Balık, bu durumda normal koşullarda tedavi edilebilen ishal, menenjit, zatürre gibi hastalıkların vücuda ciddi zarar verdiğini, ölümcül seyredebildiğini ve bazı durumlarda çeşitli kanserlerin gelişimine neden olabildiğini vurguladı.

Prof. Dr. Balık, virüsün birkaç farklı alt tipe ve diğer virüsler gibi zaman içinde değişimle mutasyon yapma kabiliyetine sahip olduğuna dikkati çekerek, "Hastalığı tespit etmek için kullanılan testlerin etkili olmasını sağlamada virüsün hangi suşlarının dolaştığını bilmek önemlidir. Kasım ayı başında yayınlanan yeni bir araştırmaya göre, 2000 yılından beri ilk kez yeni bir HIV alt tipi saptandı. HIV-1 virüsünün grup ML alt tipi olarak adlandırılan bu yeni suşun çok nadir olduğu bildirildi." dedi.

"Türkiye'de son 10 yılda hasta sayısında yüzde 465'lik artış görüldü"

Dünya Sağlık Örgütüne (DSÖ) göre, dünyada yaklaşık 36,7 milyon kişinin HIV ile yaşadığını aktaran Balık, Birleşmiş Milletler (BM) HIV/AIDS Programı (UNAIDS) verilerine göre de 2018'de dünya genelinde 1,8 milyon insana HIV bulaştığını bildirdi.

Prof. Dr. Balık, şöyle devam etti:

"Son verilere göre, dünya genelinde önceki yıllara göre yeni hasta sayısı azalırken, Türkiye'nin de coğrafi olarak konumlandığı Doğu Avrupa bölgesinde ve Orta Asya bölgelerinde hasta sayısında artış görülmektedir. Ülkemiz halen düşük prevalanslı ülkeler arasında yer alsa da bulunduğumuz coğrafyadaki toplumsal gelişmeler, uluslararası ticari ilişkilerle birlikte insan hareketlerinin artması, hastalığa ilişkin farkındalığın artması, tanı ve sağlık kurumlarına erişimin artması ile vaka sayılarında artış izlenmektedir.

Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü, Bulaşıcı Hastalıklar Daire Başkanlığı verilerine göre, ilk vakanın görüldüğü 1985 yılından 31 Aralık 2018 tarihine kadar 19 bin 748'i HIV ile enfekte, bin 772'si AIDS olmak üzere toplam 21 bin 520 vaka bildirilmiştir. Ülkemizde HIV enfeksiyonuna en sık 25-34 yaş arası rastlanmakta ve cinsiyet dağılımına göre bakıldığında yüzde 80 erkek, yüzde 20 kadın olduğu gözlenmektedir.

Türkiye'de son 10 yılda hasta sayısında yüzde 465'lik artış görülmektedir. Ayrıca şu anda 21 bin olan hasta sayısının önümüzdeki 4 yılda 40 bini aşması beklenmektedir. Bu veriler ülkemiz acısından AIDS'in çok ciddiye alınması ve gereken her türlü tedbirin alınması gerektiğini gösteriyor."

Türkiye'de HIV pozitif hasta başına yıllık toplam direkt maliyetin 15 bin lira olduğunu ifade eden Balık, "En önemli maliyetin yüzde 89 ile ilaç olduğu görülmüştür. İş gücü kaybı gibi durumlar nedeniyle gelişecek indirekt maliyetler eklendiğinde bu maliyetin en az 3-4 kat artacağı düşünülmektedir. AIDS hastalarının tüm sağlık giderleri şu an neredeyse dünyanın hiçbir yerinde olmadığı kadar devlet tarafından karşılanmaktadır." diye konuştu.

"2030 yılına kadar 21 milyon AIDS ilişkili ölümün engellenebileceği tahmin ediliyor"

Balık, AIDS'e yönelik farkındalık etkinliklerinin önem taşıdığını dile getirerek, bu kapsamda medya kampanyaları düzenlenmesi, konunun televizyonun en çok seyredildiği saatlerde işlenmesi ve özellikle dizilerin senaryolarında yer alması ve gündemde tutulması gerektiğini söyledi.

Küresel çabalarla 2030 yılı itibariyle HIV/AIDS epidemisinin kontrol edilmesinin planlandığını anlatan Balık, "Tedaviye ulaşılabilirliğinin artırılması ile 2030 yılına kadar 21 milyon AIDS ilişkili ölümün ve 28 milyon yeni enfeksiyonun engellenebileceği tahmin edilmektedir." dedi.

Prof. Dr. Balık, 40 yıl önce ABD'de ilk HIV vakası görüldüğünden bu yana tedavide çok yol alındığını aktararak, şu bilgileri verdi:

"Yıllar önce bir avuç dolusu ve yan etkileri daha fazla ilaçlar ile tedaviler mümkünken, günümüzde günde bir ya da iki hap ve yan etkileri son derece az olan ilaçlar ile tedaviler sürdürülmektedir. Günümüzde HIV için geliştirilen ilaçlar, virüsün vücutta çoğalmasını ve bağışıklığı baskılayıcı etkisini önleyerek, HIV pozitif kişilerin uzun ve sağlıklı bir yaşam sürmesini sağlamaktadır. Bunun için tedaviye erken başlanması ve doktor kontrolünde düzenli olarak devam edilmesi önemlidir.

Önümüzdeki yıllarda ise kullanımı daha da kolay olacağı tahmin edilen aylık, 3 aylık periyotlarda enjekte edilen ilaçlar dönemine geçilecektir. Enjekte edilebilir ilaçların birkaç yıl içinde piyasaya sürülmesi beklenmektedir. Çalışmalarda, bu enjekte edilebilir ilaçların başarısının ve güvenilirliğinin çok yüksek olduğu görülmüştür. Bu enjeksiyonlar, uzun süre etkili kullanım için ruhsatlandırılan ilk antiretroviral ilaçlar olacak, yani her gün alınmaları gerekmeyecek. HIV tedavisi alanındaki bir sonraki büyük buluş belki bir 'kesin tedavi', 'depo ilaç' veya 'koruyucu aşı' olabilir."

Kaynak: AA

Webofisin 4
Webofisin 2
Webofisin 1
Webofisin 3
Webofisin 7
Webofisin 6
Webofisin 5

Doktorlarımızdan

  • Prof. Dr. Esra Eryaman

    Rinoplasti ve duygusal dinginlik

    Rinoplasti ve duygusal dinginlik

    Rinoplasti operasyonuna karar verirken psikolojik olarak dingin bir ruha sahip olmak kişinin stresini azaltır, ameliyatı yapan hekimi rahatlatır ve ameliyatın başarısı yükseltir. Çevresel olarak ai...

  • Prof. Dr. Esra Eryaman

    Üst solunum yolu enfeksiyonu ve rinoplasti

    Üst solunum yolu enfeksiyonu ve rinoplasti

    Rinoplasti operasyonu öncesi nezle, boğaz ağrısı, öksürük gibi şikâyetleri kapsayan üst solunum yolu enfeksiyonu rinoplasti ameliyatını erteleme nedenidir. Anestezinin bu durumdan rahatsız olm...

  • Dijital Marka Danışmanı

    Dermatoloji de Dolgu Uygulamaları Nelerdir?

    Dermatoloji de Dolgu Uygulamaları Nelerdir?

    Yazının üretilmesi için biraz beklememiz gDermatolojide dolgu uygulamaları, cilt üzerindeki kırışıklıkları, çizgileri ve hacim kaybını düzeltmek veya iyileştirmek için kullanılan bir tedavi yöntemi...

  • Prof. Dr. Aygen Türkmen

    Hipnoterapi ne için kullanılır?

    Hipnoterapi ne için kullanılır?

    Hipnoterapi, hipnoz adı verilen derin bir odaklanma ve rahatlama durumu içinde, kişinin bilinçaltını hedef alarak psikolojik, duygusal veya fiziksel sorunların tedavisini amaçlayan bir terapi türüdür...

  • Op.Dr. Salih Şentürk

    BURSİT

    BURSİT

    Vücudumuzda ,eklem çevresinde yer alan küçük, içerisinde çok az sıvı olan ''bursa'' denilen kesecikler bulunur. ''Bursit '' ,bu keseciklerin iltihapl...

  • Prof. Dr. Fatih Altunrende

    Sertleşme Sorunu

    Sertleşme Sorunu

    Sertleşme Sorunu (SS) nedir? SS sık rastlanan bir erkek cinsel işlev bozukluğudur. Tatmin edici bir cinsel aktiviteyi sağlayabilecek sertleşmenin sağlanamaması ya da devam ettirilememesi durumud...

  • Doç. Dr. Ali Kılıç

    Laparoskopik Kolon Cerrahisi Nedir?

    Laparoskopik Kolon Cerrahisi Nedir?

    Laparoskopik kolon cerrahisi, kolon (kalın bağırsak) hastalıklarının tedavisinde kullanılan minimal invaziv bir cerrahi yöntemdir. Bu yöntemde, geleneksel açık cerrahi yerine küçük kesiler yapıl...

  • Prof. Dr. Murat Gönenç

    SAFRA KESESİ TAŞLARI

    SAFRA KESESİ TAŞLARI

    Safra, karaciğerde üretilen bir vücut sıvısıdır. Safra sadece sindirimde önemli bir rol oynamaz aynı zamanda karaciğerde metabolize edilen maddelerin vücuttan atılımı için de bir yol oluşturur. Saf...

  • Prof. Dr. Murat Gönenç

    AKUT APANDİSİT

    AKUT APANDİSİT

    Apendiks kalın bağırsağın başlangıç kısmında yer alan ortalama 9 cm uzunluğunda ince tüp şeklinde bir organdır. Apendiksin vücutta ne işe yaradığı henüz net olarak bilinmemekle birlikte özellikle ...

  • Prof. Dr. İbrahim Aladağ

    TİROİD KANSERLERİNDE TEDAVİ NASIL OLMALIDIR?

    TİROİD KANSERLERİNDE TEDAVİ NASIL OLMALIDIR?

    Tiroit kanserleri, tiroit bezinde gelişen malignitelerdir. Tiroit kanserlerinin büyük bir kısmı iyi prognoza sahip olsa da erken teşhis ve uygun tedavi gerektirir. güncel tedavi yöntemleri aşağıda...

facebook

Sağlık İletişim Platformu

Sağlığınız için herşey

Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni
Bülent Ergan
Editör
Zafer Karaca
İletişim: 0850 532 5 236
(CEO)Sitedeki tüm harici linkler ayrı bir sayfada açılır.Sağlık İletişim Platformu harici linklerin sorumluluğunu almaz.

İrtibat Bilgileri

  • Marmara Teknopark Tübitak Gebze Yerleşkesi, 41400 Gebze/Kocaeli
  • 0850 532 5 236 (CEO)
  • info@saglikiletisimplatformu.com

Bülten Aboneliği

    Kişisel verilerin korunması kanununu okudum anladım (KVKK)

    saglikiletisimplatformu.com 2025, All Rights Reserved

    • Hakkımızda
    • ONLINE MUAYENEHANE
    • Videolar
    • Bu Test Nerede Yapılıyor?
    • İletişim