•  Soru Sor

    Soru Sor

    Kişisel verilerin korunması kanununu okudum anladım (KVKK)
    GGüvenlik Numarası.

  • 0850 532 5 236 (CEO)
  • info@saglikiletisimplatformu.com
  • Sağlık İletişim Platformu
  • Hakkımızda
  • ONLINE MUAYENEHANE
  • Videolar
  • Bu Test Nerede Yapılıyor?
  • İletişim

Sağlık

  • Makaleler
  • Sağlık
  • Nadir görülen FOP hastalığı bedeni taş gibi hareketsizleştiriyor

Nadir görülen FOP hastalığı bedeni taş gibi hareketsizleştiriyor

  • Sağlık İletişim Platformu
  • 3403
  • Sağlık

Nadir görülen FOP hastalığı bedeni taş gibi hareketsizleştiriyor

Dünya neredeyse son iki yılını koronavirüsle mücadeleyle geçiriyor. İlk başlarda gizemini koruyan hastalıkla ilgili epey yol kat edildi. Pek çok ülkede geliştirilen aşılar sayesinde hastalık artık kabus olmaktan çıkıyor. Ancak her hastalığın çözümü bu kadar kolay bulunmuyor. Özellikle de o hastalık nadir görülüyorsa…

"Taş adam” ya da “heykel adam” hastalığı olarak bilinen “Fibrodysplasia Ossificans Progressiva” (FOP) bunlardan biri… Dünya üzerinde 4 bine yakın vaka olduğu tahmin ediliyor. Ancak kayıtlı hasta sayısı yaklaşık 900. Bu çok az bilinen hastalıktan muzdarip hastalardan biri, Osmaniye’de yaşayan Fatma Zaimoğlu.

“Ameliyat yerinden sert kemikler çıkmaya başladı”

Fatma Zaimoğlu 43 yaşında. Uzun yıllardır mücadele verdiği hastalığın nasıl ortaya çıktığını şöyle anlatıyor:

“12 yaşında bir şişlik oluştu. Merak edip doktora gittik. Doktorlar da bilemedi. 'Ameliyatla alıp ona göre bir teşhis koyabiliriz' dediler. Sadece kaşıntı şikayetim vardı. Ameliyat olduktan sonra, ameliyat yerinden sert kemikler çıkmaya başladı. Önce yumuşak olan bölge sonra sertleşmeye başladı. Ağrılarım da çok şiddetlendi. Doktorlar bundan sonra korktular, araştırma hastanesine gittim. Orada da hiçbir şey bulamadılar.”

Zaimoğlu’nun ailesi bunun üzerine teşhis koyabilecek başka doktorları araştırmaya başlamış. Derken yolları Ankara’ya düşmüş:

“Doktor bana, ‘Bu hastalığın ne adı var ne de ilacı, sadece takip ediliyor, araştırılıyor’ dedi. Senelerce hastaneye gittim, geldim. Ameliyat oldum, alınan parçalar ABD’ye gönderildi. Sürekli araştırıldım. Gitmediğim bölüm, gitmediğim yer kalmadı. En son fizik tedavi belki faydalı olur dediler. Azıcık faydasını gördüm. Oradaki doktorum teşhisi koydu.”

Zorlu bir sürecin ardından hastalığına teşhis konulan Fatma Zaimoğlu, o günü unutamıyor:

“Doktorum bir gün beni odasına çağırdı. Hastalığını buldum Fatmacığım, maalesef haberler kötü, dedi. Bana hastalığımı anlattı. Her şeye dikkat etmem gerektiğini söyledi. Grip olmamam, bir yere çarpmamam ve düşmemem gerektiğini anlattı. Eğer bir bilgi olursa biz sana döneceğiz, dedi. 1994 yılından bugüne hiçbir haber çıkmadı.”

“Artık maalesef kilitlendik”

Genç kadın o sırada, tam da doktorunun uyardığı konuda büyük bir talihsizlik yaşamış. Düşme sonucu kemiklerini kırmış. Vücudundaki taşlaşma hızla artmaya başlamış.

Fatma Zaimoğlu, zor da olsa Türkiye’de aynı hastalıktan muzdarip olan insanlarla iletişim kurmayı başardı. Kocaeli, Balıkesir, İzmir ve Adana gibi şehirlerde yaşayan kader arkadaşlarıyla irtibat halinde olduklarını söylüyor:

“Hepimizin durumu aynı. Ancak bende iki senedir kemik oluşumu hiç durmuyor, bayağı kötüyüm.”

Zaimoğlu, hastalıkla ilgili sıkıntıları burkularak anlatıyor. “Kemikler bizi durduruyor. Bizler hiçbir şey yapamıyoruz” diyor ve devam ediyor:

“Bütün eklem yerlerimiz, bütün hareket bölgelerimiz kilitlendiği için ben şu anda sadece sol kolumu birazcık kullanıyorum. Kocaeli’ndeki bir abi var, sürekli yatakta. Daha küçükler var; 9-10 yaşında kollarını rahat kullanamıyorlar, koşup oynayamıyorlar. Ben çok şükür 12 yaşında hasta oldum. Ondan önce iyi bir çocukluk geçirdim.”

Fatma Zaimoğlu’nun amacı, hastalıkla ilgili farkındalık yaratmak. "Önceden evde zaman geçirebiliyorduk, çünkü hareketliydik. Artık maalesef kilitlendik… Taş adam şekline giriyoruz. Sesimiz duyulsun istiyorum. Hastalığı biliyoruz, bizden sonra gelen hastalar için bir şeyler olsun istiyoruz.”

“Derinlemesine araştırma yapılamıyor”

Moleküler Biyoloji ve Genetik Uzmanı olan Prof. Dr. Korkut Ulucan, FOP hastalığı konusunda şunları anlatıyor:

“Nadir görülen bir hastalık. Bu tarz nadir görülen hastalıkların şöyle bir dezavantajı var; yeteri kadar vaka sayısı bulunamadığı için çok fazla derinlemesine araştırma yapılamıyor.”

Prof. Dr. Ulucan, hastalığın ortaya çıkma ve ilerleme sürecine ilişkin olarak ise şöyle konuşuyor:

“Bu hastalık bağ dokunun kemikleşme sürecine katılması olarak da biliniyor. Bu hastalığı taşıyan bireylerde, vücutta yumuşak doku bölgeleri bir darbe aldığında ya da bir viral enfeksiyonla karşılaştığında, kendilerinde aslında programlı olmayan ama mutasyon sonucu meydana gelen metabolizma değişikliğiyle kemikleşme süreci başlıyor.”

Hastalar yatağa bağımlı hale geliyor

Genellikle doğumla birlikte ortaya çıkan bu hastalık bazı vakalarda ise 20’li yaşlara değin uzayan bir süreçte belirti veriyor. İlerleyen evrelerde hastalar tamamen hareketsiz kalarak yatağa bağımlı oluyor.

Hastalıkla ilgili bugüne değin çeşitli çalışmalar yapıldığına değinen Prof. Dr. Ulucan, “Dünya üzerinde çok az hasta var. Bunlar da genelde daha kapalı toplumlarda yaşıyor ve aileler kaderlerine razı gelme mantığıyla hareket ediyor. Dolayısıyla çok fazla üzerlerinde çalışma yapılamıyor” diyor.

Fotoğraf: Getty Images

Farkındalık oluşturmak önemli

Nadir görülen hastalıklarla ilgili araştırmalar yapılması için farkındalık oluşması büyük önem taşıyor. Türkiye’de SMA ile başlayan bu sürecin, başka hastalıklar konusunda örnek teşkil edebileceği söyleniyor.

{ilgili-haber-599868}

Prof. Dr. Ulucan hastalığı tanımanın, hastaları tanımaktan geçtiğini söylüyor. “Ben önümüzdeki 5-6 yıllık süreçte nadir görülen hastalıklarda adımlar atılacağını biliyorum. Bir haritanın çıkması lazım. Kaç vakamız var, bölgesel mi? Bu tip bilgileri bizim daha derli toplu olarak bulmamız lazım. Belki bu farkındalığın sonucunda güzel hamleler, güzel gelişmeler olacaktır” diyor.

Fotoğraf: Getty Images

Gen taraması hastalığı ortaya çıkarıyor

Prof. Dr. Ulucan, hastalıkla ilgili elde önemli bilgiler olduğunu vurguluyor. “Şu anda bildiğimiz en net bilgi kemik metabolizmasında ACVR-1 adını verdiğimiz gendeki bir mutasyonun bu hastalığa sebep olduğu. Tabii ki bu yeterli değil ama en azından tanı koymak için çok önemli bir ipucu veriyor” ifadesini kullanıyor.
Genetik testler, hastalığın önceden belirlenmesi için kritik öneme sahip. Özellikle ailesinde FOP hastalığı teşhisi olanlar için… Bu noktada yine Prof. Dr. Ulucan’a kulak veriyoruz:

“FOP, otozomal dominant; yani ailede soy atlamayan bir hastalık. Eğer birinde bu hastalık varsa, benim önerim o ailenin çocuk sahibi olmak isteyen bireyleri mutlaka en yakın genetik merkezine giderek gen analizi yaptırmalı.”

Prof. Dr. Ulucan genetik temelli hastalıkların engellenebileceğini söyleyerek sözlerini noktalıyor:

“Günümüzdeki bilimsel gelişmeler sayesinde embriyoların dışarıda analizleri yapılıp mutasyon taşımayanları anneye implante edilebilir. Bilim buna olanak veriyor. Yeter ki farkındalık olsun. O aileler birbirleriyle temasta olsun. Bizler de onlara seve seve destek oluruz.”


  

Webofisin 4
Webofisin 2
Webofisin 1
Webofisin 3
Webofisin 7
Webofisin 6
Webofisin 5

Doktorlarımızdan

  • Prof. Dr. Ahmet Emre Süslü

    Uyku apnesi için cerrahi tedavinin başarı oranı nedir?

    Uyku apnesi için cerrahi tedavinin başarı oranı nedir?

    Uyku apnesi için cerrahi tedavinin başarı oranı nedir?Uyku apnesi olan hastalarda; anatomi, üst solunum yolunda yer tutan dokuların şekli ve yapısı, uyku testinde görülen bir takım özellikler ...

  • Doç. Dr. Çiğdem Kunt İşgüder

    Hamilelikte (Gebelikte) Cinsellik Nasıl Olmalıdır?

    Hamilelikte (Gebelikte) Cinsellik Nasıl Olmalıdır?

    Hamilelik (gebelik) dönemi, birçok çift için duygusal ve fiziksel olarak zorlu bir süreç olabilir. Bu süreçte cinsellik konusunda da çeşitli endişeler ve sorular ortaya çıkabilir. Hamilelikte...

  • Dr. Mehmet Bayrak

    Spinal Anestezi ile Kapalı Safra Kesesi Ameliyatları

    Spinal Anestezi ile Kapalı Safra Kesesi Ameliyatları

    Safra Kesesi, karaciğer organının alt komşusu ve karaciğere yapışık halde bulunan bir organdır. Esas görevi karaciğer tarafından yapılan safrayı depolamak olan Safra Kesesi, pek çok hastalığa karş...

  • Prof. Dr. Alpin Güneri MD MSc

    Kolesteatomlu Kronik Otitis Media

    Kolesteatomlu Kronik Otitis Media

    Kolesteatom, keratinize çok katlı yassı epitelin (derinin) orta kulak ve temporal kemiğin diğer havalı hücreleri içinde bulunması durumu olarak tanımlanır. Epidermoid kiste benzeyen bu yapının iç...

  • Prof. Dr. Fatih Altunrende

    Böbrek Kanseri

    Böbrek Kanseri

    Böbrek kanseri nedir?Böbrek kanseri böbrek içinde habis (kötü huylu) hücre büyümesidir (bir tümör). Tıbbi ismi böbrek hücreli karsinomdur. Böbrekteki tümörler selim (iyi huylu) de olabilir. Böbrek...

  • Prof. Dr. Nilda Sütay Süslü

    Gırtlak kanseri belirtileri nelerdir?

    Gırtlak kanseri belirtileri nelerdir?

    GIRTLAK KANSERİ BELİRTİLERİ NELERDİR? Gırtlak kanserinin en sık görülen belirtisi 3 haftadan uzun süren ses kısıklığıdır. Gırtlak kanserinde görülebilen diğer belirtileri ise; Seste boğuklaşma v...

  • Op.Dr. Salih Şentürk

    BURSİT

    BURSİT

    Vücudumuzda ,eklem çevresinde yer alan küçük, içerisinde çok az sıvı olan ''bursa'' denilen kesecikler bulunur. ''Bursit '' ,bu keseciklerin iltihapl...

  • Prof. Dr. Esra Eryaman

    Sapma açısı

    Sapma açısı

    Burun ucunda 2 tepe noktası vardır. Bunlar burun kanadı kıkırdaklarının yan taraflarının, ortada iç bacakları ile birleştiği yerlerdir. Sapma açısı her iki burun ucu tepe noktaları arasındaki açıdı...

  • Prof. Dr. Murat Gönenç

    SAFRA YOLU KANSERİ

    SAFRA YOLU KANSERİ

    Safra yolu kanserlerinin oldukça büyük bir kısmı, safra kanallarını oluşturan ve "kolanjiyosit" adı verilen hücrelerden kaynak alır. Kolanjiyositlerden kaynaklanan kanserlere "kola...

  • Prof.Dr. Turan Uslu

    Kuru İğne Tedavisi Nedir?

    Kuru İğne Tedavisi Nedir?

    İMS (Kuru İğne Tedavisi) Nedir ?Şekil olarak akupunktura çok benzeyen ama uygulamalarda farklılıklar gösteren, kaslara iğne yapılmasıyla uygulanan bir tedavi yöntemidir.Kas-iskelet sistemi ağr...

facebook

Sağlık İletişim Platformu

Sağlığınız için herşey

Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni
Bülent Ergan
Editör
Zafer Karaca
İletişim: 0850 532 5 236
(CEO)Sitedeki tüm harici linkler ayrı bir sayfada açılır.Sağlık İletişim Platformu harici linklerin sorumluluğunu almaz.

İrtibat Bilgileri

  • Marmara Teknopark Tübitak Gebze Yerleşkesi, 41400 Gebze/Kocaeli
  • 0850 532 5 236 (CEO)
  • info@saglikiletisimplatformu.com

Bülten Aboneliği

    Kişisel verilerin korunması kanununu okudum anladım (KVKK)

    saglikiletisimplatformu.com 2025, All Rights Reserved

    • Hakkımızda
    • ONLINE MUAYENEHANE
    • Videolar
    • Bu Test Nerede Yapılıyor?
    • İletişim