•  Soru Sor

    Soru Sor

    Kişisel verilerin korunması kanununu okudum anladım (KVKK)
    GGüvenlik Numarası.

  • 0850 532 5 236 (CEO)
  • info@saglikiletisimplatformu.com
  • Sağlık İletişim Platformu
  • Hakkımızda
  • ONLINE MUAYENEHANE
  • Videolar
  • Bu Test Nerede Yapılıyor?
  • İletişim

Sağlık

  • Makaleler
  • Sağlık
  • "COVID-19 obezite riskini artırıyor"

"COVID-19 obezite riskini artırıyor"

  • Sağlık İletişim Platformu
  • 2864
  • Sağlık

Tüm dünyayı kısa süre içerisinde etkisine alan COVID-19 salgınının bedelleri ağır oluyor. Salgın beraberinde getirdiği ölüm veya kalıcı hasarların yanı sıra obezite için alt yapı hazırlıyor.

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Okan Bülent Yıldız, COVID-19 salgınının hareket ve beslenme alışkanlıklarını üzerindeki etkilerinden bahsetti.

Obezitenin kronik, tekrarlayıcı ve ilerleyici bir hastalık olduğunu vurgulayan Yıldız, obezitesi olanların COVID-19'a daha sık yakalandığını, daha ağır enfeksiyon geçirdiğini, hastaneye yatış riski, yoğun bakım veya solunum cihazı ihtiyacının yaklaşık 2 kat arttığını, hastanede yatış süresinin de yüzde 80'lere varan oranda uzadığını anlattı.

Diğer yandan salgının, beslenme alışkanlıkları, uyku düzeninin bozulması, hareketsizlik ve stresin artması gibi etkenler nedeniyle obezite açısından risk oluşturduğunu vurguladı.

“Önümüzdeki 2 yıl içerisinde obezite oranları artacak”

Prof. Dr. Yıldız, "Yakın zamanda Avrupa'da adım sayarlar aracılığıyla toplanan 30 milyondan fazla kişinin verilerinde hareketin yüzde 48'lere varan oranda azaldığını gözlemledik. Beslenme alışkanlığının da bozulmasıyla birlikte son 2 yıl içinde tüm dünyada kilo alımı riski arttı" dedi.

Salgın sebebiyle obezitesi, kronik hastalığı bulunan kişilerin sağlık hizmetine erişiminde de aksamalar olduğunu anımsatan Yıldız:

"Dolayısıyla önümüzdeki 1-2 yıl içinde obezitenin çok daha yüksek rakamlara ulaşabileceğini öngörüyoruz. Bugün için dünyada fazla kilolu ve obezitesi olan 2 milyar insan var. 2 milyarın 800 milyonunu obezitesi olanlar oluşturuyor."

"Türkiye'de her üç kişiden biri obeziteyle mücadele ediyor"

Prof. Dr. Yıldız, Türkiye’nin de obezitenin çok yoğun olduğu ülkelerden biri olduğunu, erişkin nüfusta her 3 kişiden yalnızca birinin vücut ağırlığı normal aralıkta olduğunu, buna karşılık olarak da 3 kişiden birinin fazla kilolu, birinin de obeziteyle mücadele ettiğini belirtti.

Obezitenin kişilerde akciğer fonksiyonlarında, bağışıklık sisteminde bozulma, pıhtılaşma problemlerine neden olduğuna dikkati çeken Yıldız, obezitesi olan kişilerin bu nedenlerle COVID-19'u ağır geçirdiğini belirtti.

"COVID-19 atlatanların yüzde 44'ü tekrar hastaneye yattı"

Dünyadaki büyük araştırma sonuçlarının değerlendirildiği meta-analiz çalışmasını geçen yıl yaptıklarını anımsatan Yıldız, salgın nedeniyle hastaneye yatanların ortalama yüzde 33-35'inin obezitesi olduğunu ifade etti.

Koronavirüsün uzun dönemli etkilerinde de obezitenin ciddi risk faktörü olduğunu vurgulayan Yıldız, şunları kaydetti:

"Çok yakın zamanda ABD'nin Teksas eyaletinde Kovid-19 geçirmiş 2 bin 800'ün üzerinde kişinin 10 ay takip edildiği bir çalışma yapıldı. Kovid-19 nedeniyle hastaneye yatırılan ama yoğun bakım ihtiyacı bulunmayan bu bireylerin yüzde 44'ünde hastaneye yatış ihtiyacı tekrar gelişti. Yüzde 44 içerisinde de orta şiddetli obezitesi olanlar için yüzde 35, ağır obezitesi olanlar için de yüzde 40'ın üzerinde risk artışı olduğu saptandı.

Ayrıca hastaneye yatış ihtiyacı olmasa bile kalp, akciğer, böbrek gibi organlardaki yakınmalarla tekrar hastaneye başvurma oranı da obezitesi olanlarda yüzde 30 daha yüksek bulundu."

“Kadınlarda 80 santimetrenin üzerindeki bel çevresi obezite”

Yıldız ayrıca obezitenin çok yönlü tedbir alınması gereken bir sağlık sorunu olduğuna işaret etti.

"Obeziteyi vücudumuzun anormal çevreye normal cevabı olarak tanımlıyorum. Obezite hiçbir zaman bir irade sorunu değil. Kişinin tek başına az yemek yiyeyim, çok hareket edeyim diyerek çözebileceği bir sorun da değil."

Vücut kitle indeksi 18,5-25 arasında olanların normal, 25-30 arasındakilerin fazla kilolu ve 30'un üzerindekilerin de obezite kategorisine girdiğini anımsattı.

Bel çevrenizin ölçüsünün hangi evrede olduğunuzu anlamanızı sağladığını belirten Yıldız, "Evde elinize bir mezura alarak göbek deliğiniz çevresinden belinizi ölçtüğünüzde kadınlarda 80 santimetrenin, erkeklerde ise 90 santimetrenin üzeri obeziteyi tanımlıyor." bilgisini verdi.

"Obezite riski 3 yaşına kadar açığa çıkıyor"

Her insanın obezite açısından farklı riskler taşıdığını vurgulayan Yıldız, şöyle konuştu:

"Anne karnından itibaren genetik yapı, kişinin erişkin çağda obeziteye ne kadar maruz kalabileceğini belirliyor. 3 yaşına kadar obeziteyle ilgili risk açığa çıkıyor. Sezaryen doğum şekli obezite açısından olumsuz bir faktör. Yeterli anne sütü alamamak, erken çocukluk çağında fazla antibiyotik kullanımı gibi etkenler, erişkin çağda yağın vücutta özellikle iç organlar çevresinde depolanma riskini artırıyor. Dolayısıyla obezite için anne karnından başlayarak alınması gereken tedbirler var."

Obeziteyle mücadele için "BUSE" formülü

Yıldız, salgın döneminde obeziteyi önlemek ve bağışıklık sistemini kuvvetli tutmak için kişilere beslenme, uyku, stres yönetimi ve egzersiz kelimelerinin baş harflerinden oluşan "BUSE" formülünü önerdiğini belirtti.

Sağlıklı ve dengeli beslenmeye, 6-8 saat kesintisiz gece uykusuna dikkat edilmesi gerektiğini aktaran Yıldız, stres yönetimi olmadan vücut ağırlığının artışıyla mücadele etmenin de mümkün olmadığını söyledi. Yıldız, kişilere haftanın çoğu günü en az yarım saat tempolu yürüyüş yapmasını önerdi.

Kotler Impact Türkiye
Kotler Impact Türkiye

Doktorlarımızdan

  • Op. Dr. Sezin Saygı Özyurt

    Genital Estetik Nedir?

    Genital Estetik Nedir?

    Genital estetik, kadınların genital bölgesindeki estetik sorunları düzeltmek veya iyileştirmek amacıyla yapılan cerrahi veya cerrahi olmayan müdahaleleri kapsayan bir alanı ifade eder. Günümüzde...

  • Op. Dr. Sezin Saygı Özyurt

    Myom Nedir?

    Myom Nedir?

    Rahim yumruları (myomlar) rahimdeki selim (iyi huylu, kanser olmayan) büyümelerdir. Kadın pelvisinde (havsala, leğen kemiği bölgesi, kasık) görülen en sık büyüme tipidir. Tüm kadınların ya...

  • Prof. Dr. Murat Gönenç

    Pankreas kanseri yolun sonu değildir

    Pankreas kanseri yolun sonu değildir

    Yakın zamana kadar pankreas kanseri oldukça kötü seyirli, tedavi edilmesi mümkün olmayan bir hastalık olarak kabul edilirdi. Öyle ki tedavi ile dahi hastaların yaşam beklentisi en iyimser haliyle b...

  • Prof. Dr. Esra Eryaman

    Burun estetiği sonrası gözlük takmak

    Burun estetiği sonrası gözlük takmak

    Burun estetiği sonrası gözlük takmakRinoplasti sonrası gözlük takma meselesi çok popüler bir sorudur. Burun estetiği sonrası 1 hafta gözlük takılabilir. Burun sırtında 1 hafta plastik alçı olacağında...

  • Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Vakfı

    Horlama nedir? - Prof. Dr. Murat Toprak

    Horlama nedir? - Prof. Dr. Murat Toprak

    Çocuklarda HorlamaSolunum yolundaki daralmalara bağlı olarak soluğun duyulur hale gelmesine horlama denilir. Bademcik ve geniz eti genellikle okul öncesi dönemde sık geçirilen enfeksiyonlarla büyürle...

  • Prof. Dr. Alpin Güneri MD MSc

    Ses Kısıklığı, Ses ve Gırtlak Hastalıkları Tanı ve Tedavisi

    Ses Kısıklığı, Ses ve Gırtlak Hastalıkları Tanı ve Tedavisi

    (Bu sayfada yer alan görüntüler hastanın izni ile ameliyathane dışından veya bilimsel yayınlardan elde edilmişlerdir)Ses insan iletişiminde en önemli araçtır. Sağlıklı bir sesin devamı için sig...

  • Prof.Dr. Seher Naz Yeni

    Epilepsi Tipleri

    Epilepsi Tipleri

    Epilepsi TipleriParsiyel NöbetBASİT PARSİYEL NÖBETKompleks parsiyel nöbetler ile basit parsiyel nöbetlerin farkı, basit parsiyel nöbetlerde bilincin tümüyle açık olmasıdır. Ancak bu kişinin nöbet...

  • Prof.Dr. Hakan Alagözlü

    BAĞIRSAK SAĞLIĞIMIZ

    BAĞIRSAK SAĞLIĞIMIZ

    BAĞIRSAK FLORAMIZIN SAĞLIĞI GENEL SAĞLIĞIMIZIN BİR GÖSTERGESİDİRPROBİYOTİKLER Vücudumuzda bulunan faydalı dost bakterilere "probiyotik" adı verilir. Probiyotikler en çok kalın bağırsak...

  • Online Doctor Türkiye

    Karaciğer Sağlığını Korumak İçin Püf Noktalar

    Karaciğer Sağlığını Korumak İçin Püf Noktalar

    Vücudumuzun en büyük organı olan karaciğer çok yoğun çalışan bir fabrika gibidir. Kendi kendini yenileme yeteneği yüksek bir organdır. Bir yandan ağızdan alınan tüm yiyecek ve içeceklerin, diğ...

  • Prof.Dr. Turan Uslu

    ATOPİK DERMATİT VE SEDEF HASTALIĞINDA PRP BİR SEÇENEK

    ATOPİK DERMATİT VE SEDEF HASTALIĞINDA PRP BİR SEÇENEK

    Bu yazıda trombosit açısından zengin plazmanın (PRP) atopik dermatit ve sedef hastalığı olan hastalar üzerindeki klinik etkileri değerlendirilmektedir.Cureus'ta yayınlanan çalışma bulgularına g...

facebook

Sağlık İletişim Platformu

Sağlığınız için herşey

Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni
Bülent Ergan
Editör
Zafer Karaca
İletişim: 0850 532 5 236
(CEO)Sitedeki tüm harici linkler ayrı bir sayfada açılır.Sağlık İletişim Platformu harici linklerin sorumluluğunu almaz.

İrtibat Bilgileri

  • Marmara Teknopark Tübitak Gebze Yerleşkesi, 41400 Gebze/Kocaeli
  • 0850 532 5 236 (CEO)
  • info@saglikiletisimplatformu.com

Bülten Aboneliği

    Kişisel verilerin korunması kanununu okudum anladım (KVKK)

    saglikiletisimplatformu.com 2025, All Rights Reserved

    • Hakkımızda
    • ONLINE MUAYENEHANE
    • Videolar
    • Bu Test Nerede Yapılıyor?
    • İletişim