•  Soru Sor

    Soru Sor

    Kişisel verilerin korunması kanununu okudum anladım (KVKK)
    GGüvenlik Numarası.

  • 0850 532 5 236 (CEO)
  • info@saglikiletisimplatformu.com
  • Sağlık İletişim Platformu
  • Hakkımızda
  • ONLINE MUAYENEHANE
  • Videolar
  • Bu Test Nerede Yapılıyor?
  • İletişim

Sağlık

  • Makaleler
  • Sağlık
  • Hastalıktan çok hastaya odaklanan yaklaşım: Bütüncül tıp

Hastalıktan çok hastaya odaklanan yaklaşım: Bütüncül tıp

  • Sağlık İletişim Platformu
  • 1946
  • Sağlık

Hastalıktan çok hastaya odaklanan yaklaşım: Bütüncül tıp

Tamamlayıcı sağlık sigortasını herkes duymuştur. Peki, kendi kendinizin “tamamlayıcı sağlık sigortası” olabileceğinizi biliyor muydunuz? Geleneksel ve tamamlayıcı tıp, kişiye hastalıklarıyla baş etmek konusunda sorumluluk yüklüyor. Peki, bütüncül tıp neleri kapsıyor?

Türkiye’de yalnızca Sağlık Bakanlığının sertifikasına sahip olan doktor ve diş hekimlerinin uygulamasına izin verilen yönteme dair detayları Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulama Merkezi Müdürü Dr. Kanat Tayfun ile konuştuk.

Kişiye özel tedavi

Bu uygulamalar, her ne kadar farklı adlandırılsalar da hepsinin kelime anlamı bütüncül. Temelde de hepsi aynı şeye odaklanıyor. Hastanın anlattıklarına göre hastalığın sebebinin araştırıldığı bütüncül tıbbın detaylarını Dr. Tayfun şöyle anlatıyor:

“Omzum ağrıyor dediğiniz zaman batı tıbbı yaklaşımında omuz için bir ağrı kesici verilir. Başım ağrıyor dediğinizde baş ağrısı için bir ilaç önerilir. Bütüncül yaklaşımda sizin söylediğiniz semptom aslında bir sonuçtur. Burada sebep aranır. Kök sebep (root cause) aranır. ‘Neden başınız ağrıyor?’ sorusu araştırılır. Her hasta için bir beden ruh bütünlüğü içerisinde, hastanın ifade ettiği hikayenin sebebi aranır.”

Baş ağrısına sebep olabilecek onlarca neden varken tedavisinde hemen hemen aynı ilaçlar kullanılıyor. Her hastanın sağlık geçmişinin, dolayısıyla ağrı sebebinin farklı olduğunu söyleyen bütüncül tıp, hastalığı tedavi etmede ilaçtan daha fazlasına ihtiyaç var diyor. Dr. Tayfun konuya dair şunları söylüyor:

“Baş ağrısının o kadar çok sebebi var ki. Ama hepsini tek bir ağrı kesiciyle tedavi ediyoruz. Hastaya bütüncül yaklaştığımızda, her hasta özeldir, her hastanın baş ağrısı kendisine özeldir. Neden ağrıdığı tespit edilir o sebep ortadan kaldırılır. Yani temelde baş ağrısına odaklanılmaz, hastaya odaklanılır. Şikayetine, hastanın kişiliğine odaklanılır. Çünkü hasta bir birey, bir bütündür. Bu yüzden ruhsal, bedensel hatta genetik geçmişiyle bir bütün olarak ele alınmalıdır. Batı tıbbı yaklaşımından da ayrımı budur.”

Bedenin kendisini tamiri mümkün mü?

Bu metotlar, kimyasalları hiç kullanmamayı ya da kısa süreli ve az dozda kullanarak tedaviyi hedefliyor. Holistik, integratif, fonksiyonel, geleneksel, tamamlayıcı… Hepsi bütüncül tıbbı meydana getiren yaklaşımlar. Bu yaklaşımlardan bazılarını Dr. Tayfun anlatıyor:

“Holistik yaklaşımda amaç mümkün oldukça kimyasal ilaç kullanmadan, bedenin kendi kendini tamir etmesini sağlamak. Bedenin öz enerjisini tedavide kullanmak. Akupunktur da bir tedavidir. Akupunkturda hiçbir kimyasal yok, ilaç yok. Binlerce yıldır uygulanan bir metot. Yaptığınız tek şey hastanın vücudunun önceden belirlenmiş yerlerine, bildiğiniz noktalara düz çelik iğneler ya da bu altın da olur, gümüş iğneler olur ya da küçük iğnelerle kanatarak o noktaları tedavi etmek. Hiçbir kimyasal ilaç kullanmadan hastanın pek çok şikayetinin bittiğini görürsünüz.”

Dr. Tayfun’un kendi kliniğinde uyguladığı integratif tıp metodunu ise şöyle anlatıyor:

“Bir hastamız başım ağrıyor diye geldiğinde ben ‘baş ağrını tedavi edeceğim’ demiyorum. Önce nörolojiye gönderiyorum. Nörolog arkadaşım poliklinikte muayenesini yapıyor, tanı koyuyor ve tedaviye başlıyor. Hasta sonra bana geliyor. Yani tam anlamıyla integratif çalışıyoruz. Hiç ilaç tedavisi uygulamıyoruz. Tedaviyle kullanmaya başladığı ilaçların zaman içerisinde dozunun azaltılması veya bırakılması gerektiğine iki doktor beraber karar veriyoruz.”

Dünya Sağlık Örgütü, geleneksel ve tamamlayıcı tıbbın entegrasyonu için çalışıyor

Bütüncül tıp yaklaşımlarının insan sağlığı üzerindeki faydaları her geçen gün daha çok fark ediliyor. Dünya Sağlık Örgütü de adına “Integration of Traditional and Complementary Health Systems Into the Health Care System” dediği, geleneksel ve tamamlayıcı tıbbı ana akım tıbbın içine entegre edeceği bir model üzerinde çalışıyor.

Entegre edilmek istenen sistemi Dr. Tayfun “Hastanede onkoloji kliniğindeki hastalar kemoterapilerini de görür geleneksel ve tamamlayıcı tıp yöntemlerinden de faydalanırlar” sözleriyle açıklıyor.

Her şeye rağmen, bütüncül yöntemlerin ana akım tıbbi yöntemlerden ayrı uygulanması düşünülemiyor. Bir hasta laboratuvar testlerini, fiziki muayenesini olduktan sonra bu tedaviye başvurulmalı diyor Dr. Tayfun.

“Fonksiyonel tıp gerçekleştirilirken batı tıbbının yaklaşımları da ön plandadır. Hastanın önce laboratuvar testi yapılır. Sonra hastayı karşınıza oturtup doğduğundan beri başına gelen bütün hastalıkları sebep sonuç ilişkisiyle sorgulayıp, hastanın hikayesini aldığımızda laboratuvar sonuçları da eklenir. Burada mümkün oldukça kimyasal ilaç kullanmadan bedenin kendi kendini tamir etmesini sağlamak amaçlanır.”

Dr. Tayfun’a göre, kronik hastalıklara yol açan yaşam tarzımızı değiştirerek çok daha uzun süre sağlıklı kalabiliriz. Buna uyamayanlar aynı şikayetlerle defalarca doktora gitmeye devam eder.

“Geleneksel tıp yaklaşımı sizin neden tansiyonunuzun yükseldiğini bireysel anlamda çözer. Bunu değiştirmek için hastaya önerilerde bulunur. Kronik hastalığa sebep olan yaşam stili değiştirildiği zaman, bir daha tedaviye ihtiyaç duyulmayabilir.”

Bakanlık 18 bin sertifika verdi

Bu konuda dünya çapında düzenlenen toplantılara bakıldığında, bu tür metotların daha sık gündeme geleceği düşünülüyor. Bu alanda Türkiye’nin de başarılı çalışmaları var.

Sağlık Bakanlığının 2014 yılında resmi gazetede yayımlanan, Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları Yönetmeliğine göre, doktor ve diş hekimleri bütüncül tıp eğitimi alındıktan sonra bu yöntemi uygulayabiliyor.

“Bakanlık şu ana kadar yaklaşık 18 bin sertifika verdi. Oldukça büyük bir grup var. Yurt dışında düzenlenen Dünya Sağlık Örgütü toplantılarında, Sağlık Bakanlığının bu yönetmeliğini ve eğitim müfredatını gösterdiğiniz zaman gerçekten diğer ülkelerin çok beğenisini kazanıyor. Dünya Sağlık Örgütünün de çok önerdiği bir sistem.”

“Sadece tıp eğitimi almış kişiler uygulamalı”

Tıp eğitimi almamış kişilerce uygulanmaması gereken bütüncül tıp metotları, Sağlık Bakanlığının onayıyla uygulanabiliyor. Ancak her ülkede böyle bir şart bulunmuyor. Konuyla ilgili Dr. Tayfun şunları söylüyor:

“Almanya’da tıp eğitimi almadığı halde homeopat olduğunu söyleyen kişiler var. Bu tabii bir sorun yaratıyor. Doktor gözüyle bakamadan, değerlendiremeden hastaya tedavi verilemez. Türkiye’de bu doktorların yapmasıyla sınırlı tutulduğu için gerçekten dünyada bir ekolümüz var. Bence doğru olan sistem de bu.”

Uzmanlar aslında sağlığımızı henüz bozulmadan korumamız gerektiğini söylüyor. Bu da temelde kendi bedenimizi yakından tanımakla mümkün görünüyor.

Webofisin 4
Webofisin 2
Webofisin 1
Webofisin 3
Webofisin 7
Webofisin 6
Webofisin 5

Doktorlarımızdan

  • Prof. Dr. Bengi Başer

    Koroner Arter Hastaligi Nedir?

    Koroner Arter Hastaligi Nedir?

    Koroner arterler, kalbin etrafını çevreleyerek kalbin beslenmesini sağlayan atardamarlardır. Beslenme bozukluğu, aşırı yemek yeme, yağlı beslenme, hareketsiz bir yaşam sürme gibi nedenlerden ...

  • Prof. Dr. Murat Gönenç

    KARACİĞER METASTAZLARI

    KARACİĞER METASTAZLARI

    Habis tümörler yani kanserler farklı yollarla uzak dokulara ve organlara yayılma kapasitesine sahiptirler. Kanser hücrelerinin uzak bölgelere yayılarak buralarda oluşturdukları yeni kanser odakları...

  • Prof.Dr.Ayşenur Meriç Hafız

    Tükürük Bezi Tümör Ameliyatının Riskleri Nelerdir?

    Tükürük Bezi Tümör Ameliyatının Riskleri Nelerdir?

    Tükürük Bezi Tümör Ameliyatının Riskleri Nelerdir?Tükürük bezi tümör cerrahisinde en büyük risk geçici veya kalıcı yüz felcidir. Fakat son yıllarda tüm ameliyatlarda kullandığımız sinir...

  • Uzm.Dr. Melda Bolat Bilsel

    PRP TEDAVİSİ

    PRP TEDAVİSİ

    PRP İLE HÜCRESEL TEDAVİ NEDİR?PRP (Platelet Rich Plasma) platelet yönünden zenginleştirilmiş plazma uygulaması adı verilen tedavi yönteminin kısaltılmış ismidirHastalardan alınan kan ,santrüfüj işle...

  • Prof.Dr. Seher Naz Yeni

    Epilepsi Tipleri

    Epilepsi Tipleri

    Epilepsi TipleriParsiyel NöbetBASİT PARSİYEL NÖBETKompleks parsiyel nöbetler ile basit parsiyel nöbetlerin farkı, basit parsiyel nöbetlerde bilincin tümüyle açık olmasıdır. Ancak bu kişinin nöbet...

  • Doç. Dr. Çiğdem Kunt İşgüder

    HÜCRE DIŞI SERBEST FETAL DNA

    HÜCRE DIŞI SERBEST FETAL DNA

    Serbest fetal DNA testi nedir?Anne kanında fetüsün serbest DNA’sı, ilk kez 1997 yılında Lo YM ve arkadaşları tarafından gösterilmiştir ve 2012 yılından itibaren serbest fetal DNA prenatal tar...

  • Prof.Dr. Turan Uslu

    İMS (Kuru İğne Tedavisi) Hangi Ağrılar İçin Kullanılır ?

    İMS (Kuru İğne Tedavisi) Hangi Ağrılar İçin Kullanılır ?

    Baş ağrıları, Boyun ve sırt ağrıları, Donuk omuz (omuzun hareket kısıtlılığı) ve diğer omuz ağrıları, Bel ağrısı, Tenisçi dirseği ve golfçü dirseği, Ağrılı kas spazmları, Repetitif strain ...

  • Doç. Dr. Resul ARISOY

    Fetal Biyofizik Profili - Doppler Ultrasonografi

    Fetal Biyofizik Profili - Doppler Ultrasonografi

    Anne karnında bebeğin hareketi, tonusu, solunumu, suyu ve NST (non stress test) değerlendirilmesi ile yapılan 30 dakikalık bir muayenedir. Her biri 0 veya 2 puan olarak puanlanır. Fetal biyof...

  • Prof. Dr. Aygen Türkmen

    Ozonterapi, PRP ne için kulanılır?

    Ozonterapi, PRP ne için kulanılır?

    Ozonterapi ve PRP (Platelet-Rich Plasma) gibi tedaviler, farklı sağlık sorunlarının tedavisinde kullanılan alternatif tıp yöntemleridir. İşte her iki tedavi türünün ana kullanım alanları:Ozon...

  • Prof.Dr. Hakan Alagözlü

    Gastroenteroloji konusuna giren belirtiler ve hastalıklar

    Gastroenteroloji konusuna giren belirtiler ve hastalıklar

    Yemek borusu (özofagus)Ağza acı su gelmesi, göğüs kemiği arkasında yanma hissi, yutma güçlüğü, yutarken takılma hissi, göğüste yumruk hissi, ağız kokusu olan hastalarda Reflü hastalığı (GÖRD), ...

facebook

Sağlık İletişim Platformu

Sağlığınız için herşey

Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni
Bülent Ergan
Editör
Zafer Karaca
İletişim: 0850 532 5 236
(CEO)Sitedeki tüm harici linkler ayrı bir sayfada açılır.Sağlık İletişim Platformu harici linklerin sorumluluğunu almaz.

İrtibat Bilgileri

  • Marmara Teknopark Tübitak Gebze Yerleşkesi, 41400 Gebze/Kocaeli
  • 0850 532 5 236 (CEO)
  • info@saglikiletisimplatformu.com

Bülten Aboneliği

    Kişisel verilerin korunması kanununu okudum anladım (KVKK)

    saglikiletisimplatformu.com 2025, All Rights Reserved

    • Hakkımızda
    • ONLINE MUAYENEHANE
    • Videolar
    • Bu Test Nerede Yapılıyor?
    • İletişim