•  Soru Sor

    Soru Sor

    Kişisel verilerin korunması kanununu okudum anladım (KVKK)
    GGüvenlik Numarası.

  • 0850 532 5 236 (CEO)
  • info@saglikiletisimplatformu.com
  • Sağlık İletişim Platformu
  • Hakkımızda
  • ONLINE MUAYENEHANE
  • Videolar
  • Bu Test Nerede Yapılıyor?
  • İletişim

Sağlık

  • Makaleler
  • Sağlık
  • Bağırsakları göğüs kafesinde doğan bebek sağlığına kavuştu

Bağırsakları göğüs kafesinde doğan bebek sağlığına kavuştu

  • Sağlık İletişim Platformu
  • 1284
  • Sağlık

Bağırsakları göğüs kafesinde doğan bebek sağlığına kavuştu

İkinci çocuğuna hamile olan Kübra Kambur, hamileliğinin 5’inci ayında bebeğinde diyafram hernisi (diyafram fıtığı) hastalığı olduğunu öğrendi.

Ancak doğum sonrasındaki kontrolde göğüs boşluğu ile karın boşluğunu birbirinden ayıran diyaframındaki açıklık nedeniyle karın içindeki organlarının göğüs boşluğuna yerleştiği ve bu nedenle akciğerlerinin gelişmediği ortaya çıkan Hamza bebek, ameliyata hazır hale getirilmek üzere yenidoğan yoğun bakım uzmanı tarafından entübe edildi.

Henüz 3 günlükken ameliyata alınan Hamza bebek, başarılı geçen operasyonun ardından 15 gün yoğun bakımda takibe alındı. Akciğerleri hızlı bir şekilde gelişen Hamza bebek sağlığına kavuşarak hastaneden taburcu oldu.

"Hastalık 3 bin ila 5 bin doğumda bir görülüyor"

Hamza bebeğin ameliyatını gerçekleştiren Çocuk Cerrahisi ve Çocuk Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Hamit Okur, diyafram fıtığı hakkında şu bilgileri verdi:

“Normalde göğüs boşluğuyla karın boşluğunu ayıran bir zar var. Bu zarın herhangi bir yerinde açıklık olması, bebeğin anne karnında ya kısmen ya da tamamen gelişmemesi, karın içindeki organların göğüs boşluğuna çıkmasına neden oluyor. Hastalığın kesin sebebi bilinmiyor. Genetik olarak ‘şu gen suçludur’ tarzında kesin bir kanıt yok. Hastalık 3 bin ila 5 bin doğumda bir görülüyor.

Ancak bu hastaların 3 de 1’i ya doğumdan sonraki ilk saatlerde ya da anne karnında ölüyor. Eskiden bu hastalarda ölüm oranı yüzde 50’lerdeyken günümüzde yaşam desteğinin ve yenidoğan yoğun bakım imkânlarının gelişmesi ve bu hastalığın yenidoğan yoğun bakım uzmanları tarafından takip edilmesiyle birlikte sağ kalımda ciddi bir artış oldu. Günümüzde bu hastalıkta doğan bebeklerin yüzde 80 veya yüzde 90’ı hayatta kalabiliyor.”

"Karın boşluğunda olması gereken yapı yoktu"

Hastalığın anne karnındayken teşhis edildiğini söyleyen Prof. Dr. Hamit Okur, “Bu hastaları hemen ameliyat etmiyoruz. Hastaların doğum öncesi dönemde akciğerleri gelişmediği için doğumdan hemen sonra bir yaşam desteğine ihtiyaç duyuluyor. Hasta, yenidoğan yoğun bakım uzmanımız tarafından entübe edilip solunum cihazına bağlandı, orada çok ciddi bir takiple ameliyata hazır hale getirildi. Daha sonra biz ameliyatı gerçekleştirdik.

Hastanın karaciğer, mide ve ince bağırsakları tamamen göğüs boşluğunda fıtıklaşmıştı. Karın boşluğunda olması gereken yapı yoktu. Göğüs boşluğundaki organları karın boşluğuna çekip o diyaframdaki açıklığı da dikerek kapattık ve ameliyattan sonra hastamızı yine yenidoğan yoğun bakım uzmanımız Doç. Dr. Bora Baysal’a devrettik. Onun takibinde hasta gayretli bir şekilde ameliyat sonraki takibini sürdürdü” diye konuştu.

"Doğduklarında bağırsakları göğüs boşluğunda olduğu için oraya asla hava girmemesi gerekiyor"

Çocuk Sağlığı Hastalıkları ve Yenidoğan Uzmanı Doç. Dr. Bora Baysal, yoğun bakım sürecini şu şekilde anlattı:

“Hastamız başka bir merkezden bu hastaların bakımı, ameliyatı ve ameliyat sonrası takipleri yapılabildiği için bizim hastanemize yönlendirildi. Bu hastalarda karın içi organlar göğüs boşluğunun içine yerleşiyor, bu da akciğerlerin gelişimini engelliyor. Dolayısıyla, bu bebekler doğdukları zaman akciğerleri gelişmemiş şekilde doğuyor, bu bizim için birinci önemli sorun. İkinci sorun da bu bebeklerin akciğerlerinde hipertansiyon gelişiyor.

Bu hipertansiyon da çocuğun yaşam sürecini olumsuz etkiliyor. Bu bebeklerin doğumunun multidisipliner bir hizmet sunan komplike bir merkezde yapılması çok önemli. Çünkü doğduklarında bağırsakları göğüs boşluğunda olduğu için oraya asla hava girmemesi gerekiyor. Aksi takdirde bu durum akciğerlerinin gelişimini daha da kötü etkiliyor. Bu nedenle bu bebekleri doğdukları anda hemen entübe edip solunum cihazına bağlamak gerekiyor. Öte yandan eş zamanlı olarak çocuk kalp doktoru tarafından görülüp akciğer hipertansiyonuna yönelik tedaviye başlanması gerekiyor.

Yoğun bakım sürecimizde biz bunları yaptık. Yaşamının üçüncü günü hastamızı operasyona aldık. Bu dönemde hastamıza solunum ve beslenme desteği verdik. Çünkü bu bebekleri ameliyat olmadan beslemek pek mümkün olmuyor, damar yolu ile beslemek gerekiyor. Ameliyat sonrasında yoğun bakımımızda takibini ve tedavisini devam ettirdik. Hastamızın akciğer hipertansiyonu geriledi, akciğerleri hızlı bir şekilde gelişmeye başladı. Çok hızlı yanıt aldık. Bebek bu konuda çok şanslıydı. Daha sonra da beslenmesine başladık ve yavaş yavaş beslenmesini artırdık. Daha sonra taburculuk sürecine girdik.”

"Oğlumuz çok dirençli bir çocukmuş"

Bu süreçte çok tedirgin olduklarını söyleyen anne Kübra Kambur, “Çocuğumuzu ne kadar profesyonel ellere teslim etsek de tedirgin olduk. Yaşama şansının biraz az olduğunu öğrenmiştik. Doktorlarımız sağ olsunlar, çok gayret gösterdiler. Oğlumuz da çok dirençli bir çocukmuş. 2 hafta içerisinde kendini topladı, iyileşti ve evimize geldi. Çok şükür, şimdilik her şey yolunda gidiyor. İnşallah bir daha böyle aksilikler yaşamayız, inşallah hiçbir çocuk böyle bir aksilik yaşamaz” dedi.

Baba Tayfun Kambur ise “Bebeğimiz anne karnında 5 aylıkken bize diyafram fıtığı olduğu söylendi. Doğumdan sonra Bora Hocamız tarafından gerekli müdahaleler yapılarak yoğun bakıma alındı. Yoğun bakımda 2-3 gün bekledikten sonra ameliyata karar verdiler. Bu süreçte biraz tedirgin olduk.

Doktorlarımız konunun ne kadar önemli olduğunu ve yaşama olasılığının normale göre düşük olduğu hakkında bize bilgi verdi. Ama sağ olsunlar, ellerinden gelen her şeyi yaptılar. Allah onlardan razı olsun. İnsan beklerken aklına çeşitli düşünceler geliyor. Sağ olsunlar hocalarımız bizi hiç yalnız bırakmadı, gerekli destekleri verdikleri için şu anda hastaneden taburcu olduk” diye konuştu.

Webofisin 4
Webofisin 2
Webofisin 1
Webofisin 3
Webofisin 7
Webofisin 6
Webofisin 5

Doktorlarımızdan

  • Op.Dr. Salih Şentürk

    ORTOPEDİK HASTALIKLARDA KÖK HÜCRE TEDAVİSİ

    ORTOPEDİK HASTALIKLARDA KÖK HÜCRE TEDAVİSİ

    Artroz yani kireçlenme, kıkırdak dokunun birçok faktöre bağlı olarak yaş ile birlikte azalması sonucu ortaya çıkan eklem hastalığıdır. Kireçlenme sonucunda eklem hareketleri başlarda hafif ağrılıdır ...

  • Op. Dr. Sezin Saygı Özyurt

    Menopoz ve Premenopoz Nedir?

    Menopoz ve Premenopoz Nedir?

    Merhabalar güzel takipçilerim, Bu yazımda sizlere menopozdan bahsedeceğim. Menopoz bir kadının 12 aydan uzun süre adet görmemesi demektir. Bu doğal süreçte de olabilir. Ya da cerrahi nedenlerle...

  • Prof. Dr. Ahmet Emre Süslü

    Şiddetli horlamam var, muayene olmam ya da tetkik yaptırmam gerekir mi?

    Şiddetli horlamam var, muayene olmam ya da tetkik yaptırmam gerekir mi?

    Horlama bir hastalık değildir fakat uyku apnesi hastalarının tamamında şiddetli horlama görülür. Yatak partneriniz ya da sizinle aynı evi paylaşanlar apne durumunu gözleyebilir. Ancak apnelerin y...

  • Prof.Dr. Hakan Alagözlü

    HELİKOBAKTER PİLORİ (MİDEDEKİ SİNSİ MİKROP)

    HELİKOBAKTER PİLORİ (MİDEDEKİ SİNSİ MİKROP)

    Helikobakter Pilori (Hp)Prof. Dr. Barry Marshall Helikobakter Pilori’nin gastrit, ülser ve mide kanserine neden olduğunu keşfetmiş ve bu çalışması nedeniyle de Nobel Tıp Ödülünü kazanmıştır....

  • Prof. Dr. Esra Eryaman

    Burun sırtında kemer

    Burun sırtında kemer

    Kemerli burun tarifi burun sırtında dış bükey bir tümseğin olmasıdır. Bu tümsek burun sırtında kemik ve kıkırdak bölümdeki fazlalıktan oluşur. Küçük olduğu zaman, hafif bir törpü ile düzeltilebi...

  • Op.Dr. Zeki Salar

    Geçmeyen Tekrarlayan Genital Vajinal Akıntılar

    Geçmeyen Tekrarlayan Genital Vajinal Akıntılar

    Bu yazımız doğal ve ilaç tedavileri ile bir türlü vajinal akıntı sorunu geçmeyen ,yılda 3 kez ya da daha sık vajinal akıntı, genital enfeksiyon sorunu yaşayan hastalara yol göstermek,yaş...

  • Prof. Dr. Cengiz Gebitekin

    Torasik Çıkış Sendromu (TOS)

    Torasik Çıkış Sendromu (TOS)

    Torasik çıkış sendromu (TOS), üst ekstremitede (kol, omuz, el) ağrı, uyuşma, güçsüzlük ve/veya dolaşım problemlerine neden olan bir durumdur. Bu sendrom, torasik çıkış adı verilen dar bir bölgede si...

  • Doç.Dr. Mehmet Bekir Ünal

    EL BİLEK ARTROSKOPİSİ

    EL BİLEK ARTROSKOPİSİ

    GENEL BAKIŞEl bilek artroskopisi, el bileği eklemindeki sorunları teşhis etmek ve tedavi etmek için artroskop olarak bilinen küçük bir kamera kullanan bir prosedürdür. El bileği, sekiz küçük kemi...

  • Op.Dr. Zeki Salar

    Yumurta Toplama ve Toplamadan Sonra

    Yumurta Toplama ve Toplamadan Sonra

    Yumurta Toplama İşlemiTüp Bebek tedavisinde 4 aşama vardır;1) Tüp bebek tedavisine hazırlık2) Adetle birlikte yumurta geliştirici iğnelerin başlanması3) Yumurtaların büyümesi ve ovitrelle / lu...

  • Prof.Dr. Seher Naz Yeni

    Epilepsi Nedir?

    Epilepsi Nedir?

    Epilepsi Nedir?Beynimiz duyusal ve bilişsel merkezimiz, bizi diğer canlılardan ayıran en önemli organımızdır. 100 milyar hücreden oluşan beyin herhangi bir bilgisayarla karşılaştır...

facebook

Sağlık İletişim Platformu

Sağlığınız için herşey

Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni
Bülent Ergan
Editör
Zafer Karaca
İletişim: 0850 532 5 236
(CEO)Sitedeki tüm harici linkler ayrı bir sayfada açılır.Sağlık İletişim Platformu harici linklerin sorumluluğunu almaz.

İrtibat Bilgileri

  • Marmara Teknopark Tübitak Gebze Yerleşkesi, 41400 Gebze/Kocaeli
  • 0850 532 5 236 (CEO)
  • info@saglikiletisimplatformu.com

Bülten Aboneliği

    Kişisel verilerin korunması kanununu okudum anladım (KVKK)

    saglikiletisimplatformu.com 2025, All Rights Reserved

    • Hakkımızda
    • ONLINE MUAYENEHANE
    • Videolar
    • Bu Test Nerede Yapılıyor?
    • İletişim