•  Soru Sor

    Soru Sor

    Kişisel verilerin korunması kanununu okudum anladım (KVKK)
    GGüvenlik Numarası.

  • 0850 532 5 236 (CEO)
  • info@saglikiletisimplatformu.com
  • Sağlık İletişim Platformu
  • Hakkımızda
  • ONLINE MUAYENEHANE
  • Videolar
  • Bu Test Nerede Yapılıyor?
  • İletişim

Sağlık

  • Makaleler
  • Sağlık
  • Stres bağımlısı mısınız?

Stres bağımlısı mısınız?

  • Sağlık İletişim Platformu
  • 1136
  • Sağlık

Stres bağımlısı mısınız?

Uyuşturucu maddeler, sigara, bağımlılık yapıcı ilaçlar, adrenalin ve haz hormonu da denilen dopamini tetikleyerek kişinin kendini mutlu hissetmesini sağlıyor. Bağımlılık çoğunlukla maddeye karşı duyulan yoğun bir ihtiyaç olsa da, bazen durumlara karşı da gelişebiliyor.

Stres de bu tür bağımlılıklardan pek farklı değil... Stres bağımlılığa dönüştüğünde, vücutta dopamin hormonunun artmasına ve kendimizi "iyi" hissetmemize yol açıyor. Dopamin hormonuyla tanışan beyin, daha fazlasını elde etmek için neredeyse çaba harcıyor.

"Stres bağımlılığı" kendimizi “iyi” hissettiriyor

Peki, strese maruz mu kalınıyor yoksa bireyler stresi hayatına endeksleyerek bu duyguyu farkında olmadan isteyerek mi yaşıyor? Bunun yanıtı, her ikisi de...

Ruh ve Sinir Hastalıkları Uzmanı Psikiyatrist Prof. Dr. Nesrin Dilbaz, stres bağımlılığını kontrol altına alabilmenin ilk kuralının farkındalık olduğunu söylüyor.

Prof. Dr. Dilbaz, stresin noradrenalin ve adrenalin hormonları dışında dopamini de artırarak iyi hissettirdiğini, haz verici de denilen bu kimyasalların artmasının beyindeki ödül merkezini aktive ettiğini ve bunu sağlayan madde veya duruma bağımlılığın ortaya çıktığını anlatıyor.

“Haz aldığımız her şey dopamini artırıyor. Haz bağımlılığı da diyoruz buna. İnsanlar aslında haz yaşamak istiyorlar."

Ancak stresin de tıpkı madde bağımlılığı gibi yan etkileri var. Dilbaz bu etkileri şöyle anlatıyor:

"Mesela kalp atışı hızlanıyor, tansiyon yükseliyor, kan şekeri artıyor, ülser artabiliyor, sindirim sistemi yavaşlıyor, migren oluşuyor, beyin hücreleri yok olabiliyor, sosyal izolasyon, yalnızlık, anksiyete, panik, depresyon yapıyor. Bunların hepsi baktığınız zaman stres. Stres öyle bir şey ki tıpkı maddeler gibi bağımlılık yapıyor.”

Stresin zıttı sakinlik. Günün her anında ortaya çıkabilen stres, tam olarak kendi kendine oluşmuyor. Prof. Dr. Dilbaz bu hissi şu şekilde anlatıyor:

“Stres bağımlısı olan insanlar yapılacak bir iş varsa ertelerler en son anda yaparlar. Mesela hiçbir şey yapmamak, evde sessiz sakin oturmaktan nefret ederler. Sessiz sakin bir tatilden hoşlanmazlar. Sürekli sanki bir şey yapmaları gerekiyormuş da o bir şeyi kaçırıyorlarmış gibi hissederler.”

Fotoğraf: Getty Images

Stres bağımlılığının biyolojik sebepleri var

Sağlıklı bir birey kendine direkt ya da dolaylı yoldan zarar vermek istemez. Kendini strese teslim etmenin biyolojik sebepleri de var. Prof. Dr. Dilbaz, stres bağımlılığının biyolojik kısmının çok net olduğunu söyleyerek şöyle açıklıyor:

“Stres ve bizi zorlayan her şey beynimizde noradrenalin ve adrenalini yükseltiyor. Bazı insanlar heyecanı, adrenalini severler. Kalplerinin atışını severler. Tehlikeli sporlar yaparlar. Bu insanlara da adrenalin bağımlısı diyoruz. Yani biyolojik olarak aslında vücuttaki o duygu ve değişiklikler aynı zamanda dopamin denilen haz hormonumuzu artırıyor.”

Biyolojik sebeplerin yanında stresin kalıtsal bir refleks de olduğunu söyleyen Prof. Dr. Dilbaz, bunun evrimsel gelişimin de bir parçası olduğunu söylüyor.

“Stres kişinin evrimsel olarak gelişiminin bir parçası. Bizim 'savaş ya da kaç' yanıtımız oluyor. Bu yanıt eskiden mağara adamlarını mamutun gelmesinden korurken, artık evrimle birlikte bu tehlike olmasa da verdiği yanıt hala duruyor bizde.”

Savaş ya da kaç yanıtı sırasında adrenalin yükseliyor, kalp atışı hızlanıyor ve huzursuzluk ortaya çıkıyor. Bu da insanın hazır olma halini doğuruyor. Sonuçta da noradrenalin, epinefrin ve kortizon düzeyinde artış meydana geliyor.

Pandemi sonrasında insanların yüzde 65’i stres yaşıyor

Pandeminin bıraktığı zararlardan biri de stres. Prof. Dr. Dilbaz, yapılan araştırmaların pandemi sonrasında insanların yüzde 65’inin yaşamında stres olduğunu gösterdiğini söylüyor.

{ilgili-video-65297}

“Bu negatif bir stres. Gerçekten de insanın yaşamını zorlaştırıyor. Sıklıkla da şu cümleleri duyuyoruz: 'Çok stresliyim, uyuyamıyorum, konsantre olamıyorum, neredeyse günümün her saniyesi mücadele etmekle geçiyor...'

Ama aynı anda da şunu söylüyorlar; 'Galiba stres bana motivasyon veriyor, galiba stresle daha iyi çalışabiliyorum' gibi... Eğer sağlık kaygısını bir yere bırakırsak, iş kayıpları gibi maddi kayıplar, normal stresörler insanı biraz daha herhalde üretken hale getirebiliyor.”

Meşgul olmak eşittir başarı olarak düşünen kişilerin daha sık yaşadığı bu durumu Prof. Dr. Dilbaz şöyle açıklıyor:

“Bazı insanlar da, meşgul olmayı 'çok fazla işim var' cümlesi kullanmayı seviyor. Yani belki de stresle birlikte bağımlı olma tarafı işin burası. Bu şekilde de 'meşguliyet ama aynı zamanda da başarı' duygusunu zihnimizde oluşturarak sonuçta bizi strese bağımlı hale getiriyor.”

Fotoğraf: Getty Images

Stres bağımlılığını ortadan kaldırmak

Prof. Dr. Dilbaz, “birçok bağımlılıkta olduğu gibi çoğu kişi bağımlı olduğunu kabul etmez” diyerek stres bağımlılığını bırakmanın yolunun kendine itiraf etmekten geçtiğini ifade ediyor.

“Önce kişilerde bu konuda farkındalık yaratmamız gerekiyor. Sonuçta kronik olarak bu stresi yaşadıklarında, bahsettiğimiz akut yanıtları, ülser, beynin hacminin azalması, sindirim sistemi problemleri ortaya çıkabilir.”

{ilgili-haber-718342}

Bahsi geçen sağlık sorunlarını yaşamamak için sevdiğiniz ya da haz aldığınızı düşündüğünüz bir şeyin uzun vadede verdiği zararı düşünmekte fayda var. Prof. Dr. Dilbaz, bu zararları tespit için kişilerin stresi teraziye koymasını ve artıları eksileri fark etmesi gerektiğini söylüyor.

Prof. Dr. Dilbaz’a göre bu zararların farkına vardıktan sonra stressiz yaşamdan haz almaya başlamak mümkün.

“Yaşamın içinde sakin kalabilmek, gevşeme egzersizlerinden haz alabilmek. Yani biraz da hayatı rölantide geçirebilmek lazım. Sürekli yürüyüş yapmanın dışında bir balık tutmak gibi. Kitabınızı elinize alıp sessiz bir yerde zaman geçirmekten keyif almak gibi...”

Webofisin 4
Webofisin 2
Webofisin 1
Webofisin 3
Webofisin 7
Webofisin 6
Webofisin 5

Doktorlarımızdan

  • Prof. Dr. Nilda Sütay Süslü

    Ağız kanseri belirtileri nelerdir?

    Ağız kanseri belirtileri nelerdir?

    Ağız Kanseri belirtileri nelerdir? Ağrılı Ağız ülserleri (yaraları), birkaç haftadan uzun süren ve iyileşmeyen Nedeni belli olmayan boyunda şişlikler Kendiliğinden gelişen diş kayıpları veya d...

  • Op. Dr. Sezin Saygı Özyurt

    4D HD Ultrason Nedir?

    4D HD Ultrason Nedir?

    4D HD ultrason, hamilelik döneminde kullanılan gelişmiş bir görüntüleme teknolojisidir. Bu teknoloji, daha önceki 2D ve 3D ultrason tekniklerinin geliştirilmiş bir versiyonudur. 4D HD ultrason,...

  • Prof.Dr. Turan Uslu

    Kuru İğne Tedavisi Nedir?

    Kuru İğne Tedavisi Nedir?

    İMS (Kuru İğne Tedavisi) Nedir ?Şekil olarak akupunktura çok benzeyen ama uygulamalarda farklılıklar gösteren, kaslara iğne yapılmasıyla uygulanan bir tedavi yöntemidir.Kas-iskelet sistemi ağr...

  • Doç. Dr. Ali Kılıç

    Onkolojik Cerrahi Nedir?

    Onkolojik Cerrahi Nedir?

    Onkolojik cerrahi, kanser hastalığının tedavisinde kullanılan cerrahi bir dalıdır. Amacı, kanserli hücreleri vücuttan çıkarmak veya kontrol altına almak, kanserin yayılımını engellemek veya ...

  • Op. Dr. Ömer Alp

    YÜZ ESTETİĞİ

    YÜZ ESTETİĞİ

    Yüz implantları, bir operasyon sonrasında veya bir kaza sonucunda ciltte görülen yaşlanma ve/veya cilt yapısı düzensizliklerini düzeltmek için bireylerin yüz yapısına uygulanan katı malzemelerdir....

  • Doç. Dr. Çiğdem Kunt İşgüder

    Gebelikte D Vitamini Kullanımı

    Gebelikte D Vitamini Kullanımı

    Gebelikte D Vitamini Kullanımı?Gebelikte D vitamini, anne ve bebek sağlığı için kritik öneme sahiptir. D vitamini, kalsiyum metabolizmasında ve bağışıklık sisteminin desteklenmesinde görev alır. A...

  • Prof.Dr.Sabri Uslu

    Neden koku alamıyorum?

    Neden koku alamıyorum?

    Koku alma bozukluğuna yol açan nedenler arasında en sık olarak burun ve sinüs hastalıkları gelir. Allerjik rinit, Nazal polipler, sinüzit, ileri derecede burun kemiği ve kıkırdağı eğrilikleri,...

  • Uzm.Dr. Melda Bolat Bilsel

    PRP TEDAVİSİ

    PRP TEDAVİSİ

    PRP İLE HÜCRESEL TEDAVİ NEDİR?PRP (Platelet Rich Plasma) platelet yönünden zenginleştirilmiş plazma uygulaması adı verilen tedavi yönteminin kısaltılmış ismidirHastalardan alınan kan ,santrüfüj işle...

  • Op. Dr. Orhan Alan

    Mini Rinoplasti

    Mini Rinoplasti

    Burnun tamamına müdahale edilmediği, rinoplasti ameliyatlarına oranla daha kısa bir zaman diliminde gerçekleşen, lokal anestezi işlemi uygulanarak yapılan, tampon ve alçı kullanımına gerek duyulm...

  • Prof. Dr. Esra Eryaman

    Geniz tümörlerinin bulguları nelerdir?

    Geniz tümörlerinin bulguları nelerdir?

    Nazofarenks boğazın burun boşluğuna açılan kısmıdır. En üstteki kısım olması itibariyle ‘üst yutak’, ya da halk arasında ‘geniz’ olarak da ifade edilir. Kafa tabanında yer ...

facebook

Sağlık İletişim Platformu

Sağlığınız için herşey

Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni
Bülent Ergan
Editör
Zafer Karaca
İletişim: 0850 532 5 236
(CEO)Sitedeki tüm harici linkler ayrı bir sayfada açılır.Sağlık İletişim Platformu harici linklerin sorumluluğunu almaz.

İrtibat Bilgileri

  • Marmara Teknopark Tübitak Gebze Yerleşkesi, 41400 Gebze/Kocaeli
  • 0850 532 5 236 (CEO)
  • info@saglikiletisimplatformu.com

Bülten Aboneliği

    Kişisel verilerin korunması kanununu okudum anladım (KVKK)

    saglikiletisimplatformu.com 2025, All Rights Reserved

    • Hakkımızda
    • ONLINE MUAYENEHANE
    • Videolar
    • Bu Test Nerede Yapılıyor?
    • İletişim