•  Soru Sor

    Soru Sor

    Kişisel verilerin korunması kanununu okudum anladım (KVKK)
    GGüvenlik Numarası.

  • 0850 532 5 236 (CEO)
  • info@saglikiletisimplatformu.com
  • Sağlık İletişim Platformu
  • Hakkımızda
  • ONLINE MUAYENEHANE
  • Videolar
  • Bu Test Nerede Yapılıyor?
  • İletişim

Sağlık

  • Makaleler
  • Sağlık
  • Deprem sonrası “Hayatta kalma suçluluğu”

Deprem sonrası “Hayatta kalma suçluluğu”

  • Sağlık İletişim Platformu
  • 1209
  • Sağlık

Deprem sonrası “Hayatta kalma suçluluğu”

6 Şubat’ta meydana gelen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin ardından ortaya çıkan büyük yıkım telafisi zor acılar yaşattı. Binlerce kişinin yaşamını yitirdiği, on binlerce kişinin hayatının alt üst olduğu depremlerden kurtulanların kapıldığı bir his var: Suçluluk…

Travmatik olaylardan sonra oluşan bu his, kişinin aklında şu soruyu oluşturuyor: “Neden onun başına geldi, neden ben değilim?” Enkaz altında kalan yakınlarını bekleyen sayısız afetzede belki de bu duygu ile günlerce yaşadı. Uzakta olanlar, çaresizce televizyon ya da sosyal medyadan olan biteni takip edenler ise kimseyi tanımasalar bile empati kurdu, yemek yemekten, sıcak yataklarında uyumaktan utandı. İzledikleri her görüntü, aldıkları her haber kilometrelerce öteden onları da büyük üzüntüye boğdu.

Hayatta kalma suçluluğunu ve üstesinden nasıl gelinebileceğini İstanbul Kültür Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Görevlisi Psikiyatr Dr. Arzu Erkan ile konuştuk.

Uygun şekilde baş edilemezse suçluluk duygusu kalıcı olabilir

Dr. Erkan, hayatta kalma suçluluğu için “derin bir çaresizlik, yoğun bir çöküntü” ifadelerini kullanıyor. Bu durumun kayıplara karşı bir reaksiyon olduğunun altını çiziyor.

“Depremden sağ kurtulan birinin bundan sonraki hayatındaki bakış açısıyla depremden önceki bakış açısı bir olmayacak. Bizlerin de bakış açıları bir olmayacak. Bu birkaç gün süren derin suçluluk duygusu, eğer ki kişi bununla uygun bir biçimde baş etmezse kalıcı olabilir. Travma sonrası stres bozukluğu, kaygı bozukluğu ya da depresyon şeklinde kendisini gösterebilir.” 

Dr. Arzu Erkan, depremi birebir yaşayanlar ve depremin ardından arama-kurtarma faaliyetlerine katılan ekipler gibi birincil derecede travma yaşayanlara dikkati çekiyor. Bu kişilerin üzüntülerini ya da acılarını yaşamalarına izin verilmesi gerektiğini vurguluyor.

“Bazen göçük altında bir canlılık belirtisi olmasa da kişi orada beklemek istiyor evladını ya da yakınını, hatta kedisini de beklemek isteyebilir. O da bağ kurduğu bir candır. Buna izin vermek gerekiyor. Bu suçluluk hissini azaltıp ‘Evet, ben de elimden geleni bir ölçüde yapabildim’ demesini sağlıyor. Bu duyguları yaşayacağız. Bu suçluluğu yaşayacağız. İnsanlara çok da müdahale edilmemesi gerekiyor. Özellikle öfkeyle davranan, duygularını dile getiren, depremden etkilenilen kişilere ifade özgürlüğü vermek gerekiyor. Duygular ifade edilmezse, bastırılırsa, susturulursa bu daha vahim olaylara yol açabilir.”

Suçluluk hissinin psikolojik ve fiziksel etkileri var

Büyük travmatik olaylar sonrası suçluluk hissi kişilerde bazı semptomlarla kendisini gösterebiliyor. Erkan bunları şöyle sıralıyor:

“Kişilerde olayları sık sık hatırlama, kabuslar görme, gözünün önüne görüntüler gelmesi ya da hatırlamakta zorlanma, sinirlilik, kızgınlık, gerginlik hissetme, yaşananları geride bırakamama, tüm gün bununla meşgul olma, derin bir çaresizlik hissi, günlük rutinlerini gerçekleştirememe, motive olamama, uyku ve iştah değişiklikleri, baş ağrısı, mide bulantısı, çarpıntı gibi belirtiler olabilir. Bu tür durumlar varsa kişilerin mutlaka destek almasında yarar var.”

Destek mutlaka psikiyatrik olmak zorunda değil diyor Erkan. Kişilerin duygularını fark etmesi, bunlar hakkında konuşması, nefes egzersizi yapması, sosyalleşmesi, sağlıklı bağlar kurarak arkadaşları ile görüşmesi de güçlendirici olabilir. Daha da önemlisi, zor durumda olanlara destek vermesi, dayanışma ağlarına dahil olması bu süreçte belki de en iyi ilaç olacak…

“Gücü neye yetiyorsa, koşulları neye el veriyorsa destek vermek, geride kalanlara, birbirine, kendisi gibi hissedenlere… Bu suçluluk duygusu ve çaresizliğin içerisinden aktive olarak çıkabiliriz. Aktive olmak demek kişinin çok büyük bir enerji ve istek hissederek yapması gerek anlamına gelmiyor. Kendi ruh sağlığını iyi tutmak ve kendine bakım vermek de bir çabadır. Bir sosyal medya paylaşımını teyit etmek ve yaygınlaştırmak da bir katkı sunmaktır. Zarar verici bir içerik paylaşmaktansa hiçbir şey paylaşmamak, yanlış bir şey konuşmaktansa hiç konuşmamak da bir destektir. Herkes gidip göçük altından bir canı kurtarmayı önemsiyor. Hepimiz önemsiyoruz. Ama oturduğumuz yerden de çok uzaktaki bir insana yardımcı olabiliriz.”

Grafik: Ayhan Akgün

Webofisin 4
Webofisin 2
Webofisin 1
Webofisin 3
Webofisin 7
Webofisin 6
Webofisin 5

Doktorlarımızdan

  • Prof. Dr. Nilda Sütay Süslü

    GIRTLAK KANSERİ – BOĞAZIMDA KALICI DELİK OLUR MU?

    GIRTLAK KANSERİ – BOĞAZIMDA KALICI DELİK OLUR MU?

    Gırtlak kanseri, erken evrede yakalandığında başarı şansına sahip tedavi edilebilen kanserlerdendir. Erken evre dediğimizde, küçük boyutlu tümör ve etraf lenf bezelerine sıçramamış kanserden bahsedi...

  • Uzm.Dr. Melda Bolat Bilsel

    PRP TEDAVİSİ

    PRP TEDAVİSİ

    PRP İLE HÜCRESEL TEDAVİ NEDİR?PRP (Platelet Rich Plasma) platelet yönünden zenginleştirilmiş plazma uygulaması adı verilen tedavi yönteminin kısaltılmış ismidirHastalardan alınan kan ,santrüfüj işle...

  • Prof. Dr. Esra Eryaman

    Yazın burun estetiği yapılır mı?

    Yazın burun estetiği yapılır mı?

    Rinoplasti biz cerrahlar için her zaman yapılabilir bir operasyondur. Vakit konusunda hastanın kendi için en rahat ve uygun zamanı seçmesini öneririz. Yaz ve kış gibi mevsim ayırımı önemli deği...

  • Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Vakfı

    Sulkus Vokalis (Ses Teli Oluğu) Nedir? - Op. Dr. Ayşe Öznur Akidil

    Sulkus Vokalis (Ses Teli Oluğu) Nedir? - Op. Dr. Ayşe Öznur Akidil

    Sulkus vokalis ses telinde, ses telinin serbest kenarına paralel bir oluk veya cep oluşumudur. Etyolojisi tam olarak netleştirilememiştir. Doğuştan olabileceği gibi ses teli travmasına veya var ola...

  • Prof. Dr. Bengi Başer

    Kalp Yetersizliğinin Nedenleri Nelerdir?

    Kalp Yetersizliğinin Nedenleri Nelerdir?

    Kalp yetmezliğinin, kontrolsüz yüksek tansiyon, kişide ve/veya ailesinde görülen kalp krizi öyküsü, doğumsal anomaliler, kronik akciğer hastalıkları, bazı ateşli hastalıklar, şeker hastalığı, guatr...

  • DOKTOR İYİLİK GÜZELLİK

    SERVİKS (RAHİM AĞZI) KANSERİ

    SERVİKS (RAHİM AĞZI) KANSERİ

    RAHİM AĞZI (SERVİKS) KANSERİ Rahim ağzı kanseri nedir?Rahim alt kısmının yani serviksin kanseridir. Kadın kanserlerinde 3. Sıklıkta görülen kanserdir. Genç kadınların, 35-55 yaş, kanseridir.Rahim ...

  • Op. Dr. Sezin Saygı Özyurt

    Genital Estetik nedir? Ne zaman ve hangi koşullarda yapılmalıdır?

    Genital Estetik nedir? Ne zaman ve hangi koşullarda yapılmalıdır?

    Genital bölgenin estetik ameliyatları sıklıkla doğum sonrası vajina girişinde yırtık ya da istenmeyen izleri kaldırmak, genişleyen vajinayı eski haline getirmek için kullanılmaktadır. Ayrıca bazı do...

  • Prof.Dr. Turan Uslu

    İMS (Kuru İğne Tedavisi) Hangi Ağrılar İçin Kullanılır ?

    İMS (Kuru İğne Tedavisi) Hangi Ağrılar İçin Kullanılır ?

    Baş ağrıları, Boyun ve sırt ağrıları, Donuk omuz (omuzun hareket kısıtlılığı) ve diğer omuz ağrıları, Bel ağrısı, Tenisçi dirseği ve golfçü dirseği, Ağrılı kas spazmları, Repetitif strain ...

  • Prof. Dr. Murat Gönenç

    SAFRA KESESİ POLİPLERİ

    SAFRA KESESİ POLİPLERİ

    Polip içi boşluklu organların içteki tabakasından organın boşluğuna doğru büyüyen tüm anormal doku çıkıntılarına verilen ortak isimdir. Bu nedenle polip terimi, büyüyen anormal dokunun selim veya...

  • Uzm.Dr. Nihat Özkan

    Saç Maskeleri ve İlaçlar Saçın Dökülmesini Engellemiyor

    Saç Maskeleri ve İlaçlar Saçın Dökülmesini Engellemiyor

    Dermatolog Özkan: "Saç Maskeleri ve İlaçlar Saçın Dökülmesini Engellemiyor" Cilt Hastalıkları Uzmanı Dermatolog Dr. Nihat Özkan, Saç Dökülmesine Karşı Çıkan İlaçlara Yönelik Olarak, &quo...

facebook

Sağlık İletişim Platformu

Sağlığınız için herşey

Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni
Bülent Ergan
Editör
Zafer Karaca
İletişim: 0850 532 5 236
(CEO)Sitedeki tüm harici linkler ayrı bir sayfada açılır.Sağlık İletişim Platformu harici linklerin sorumluluğunu almaz.

İrtibat Bilgileri

  • Marmara Teknopark Tübitak Gebze Yerleşkesi, 41400 Gebze/Kocaeli
  • 0850 532 5 236 (CEO)
  • info@saglikiletisimplatformu.com

Bülten Aboneliği

    Kişisel verilerin korunması kanununu okudum anladım (KVKK)

    saglikiletisimplatformu.com 2025, All Rights Reserved

    • Hakkımızda
    • ONLINE MUAYENEHANE
    • Videolar
    • Bu Test Nerede Yapılıyor?
    • İletişim