•  Soru Sor

    Soru Sor

    Kişisel verilerin korunması kanununu okudum anladım (KVKK)
    GGüvenlik Numarası.

  • 0850 532 5 236 (CEO)
  • info@saglikiletisimplatformu.com
  • Sağlık İletişim Platformu
  • Hakkımızda
  • ONLINE MUAYENEHANE
  • Videolar
  • Bu Test Nerede Yapılıyor?
  • İletişim

Sağlık

  • Makaleler
  • Sağlık
  • Depremde yaralananların vücutlarında meydana gelen travmalar

Depremde yaralananların vücutlarında meydana gelen travmalar

  • Sağlık İletişim Platformu
  • 1289
  • Sağlık

Depremde yaralananların vücutlarında meydana gelen travmalar

Asrın felaketinde 108 bini aşkın kişi yaralandı. Depremi yaşayan kişilerde görülen travmaların büyük çoğunluğu el, kol, bacak gibi uzuvlarda meydana geldi. Enkaz altında kalanlarda kas ezilmeleri, kemik kırıkları, hatta uzuv kayıpları gelişti.

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Sultan 2. Abdülhamid Han Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Cengiz Yıldırım’la depremde yaralananlarda görülen travmaları konuştuk.

Yaralananlar üç gruba ayrılıyor

Deprem nedeniyle meydana gelen yaralanmaları üç gruba ayıran Prof. Dr. Yıldırım, ilk grupta hafif yaralanmaların olduğunu belirterek, “Bunları basit sıyrıklar, ufak tefek ezilmeler veya kemiklerde basit kırıklar olacak şekilde ayırabiliriz” diyor.

İkinci grupta yer alan hastalar, çoklu kırıkları olanlar... Prof. Dr. Yıldırım, ilk gruba göre daha ağır olan bu hastaların doğru tedavi edildiği takdirde sağlıklarına kavuştuğunu söylüyor.

Üçüncü grup ise ağır yaralananlar… Prof. Dr. Yıldırım bu gruptaki hastalarda karşılaşılan sağlık sorunlarını şöyle özetliyor:

“Kafa travması ve göğüs bölgesine travmalar olabiliyor. Batın dediğimiz iç organların olduğu karın bölgesinde yaralanmalar görülebiliyor. Yine pelvis dediğimiz leğen kemiği bölgesinde kırıklar ve ciddi kanamalar olabiliyor. Ayrıca bu grup içerisinde uzun süre ağır bir kütlenin altında -beton ya da sütun- kalan kol veya bacak gibi ekstremiteler olabiliyor. Bu uzuv yaralanmaları da ağır grupta yer alıyor.”

Fotoğraf: AA

“Önceliğimiz hastanın hayatı”

Ortopedi ve Travmolotoji Bölümü olarak bu tür yaralanmalara müdahale ettiklerini ifade eden Prof. Dr. Yılmaz, hastaları kurtarmanın yanı sıra fonksiyonel bir şekilde herhangi bir problemleri, sakatlıkları olmadan yaşamalarını sağlamak için ellerinden geleni yaptıklarını ifade ediyor.

Ancak ağır grupta yaralanan bazı hastalarda kaçınılmaz olarak organ kaybı görülebiliyor. Prof. Dr. Yıldırım, “Bize bölgeden sevk edilen birçok hasta var. Bunlardan bazıları maalesef uzuvlarını kaybettiler. Çünkü burada önceliğimiz hastanın hayatı. Uzvunu kurtaracağız diye hastanın hayatını tehdit altında tutmamak gerekiyor. Eğer hastanın hayatını tehdit eden bir durum varsa o uzvu uzaklaştırıyoruz” diyor.

Prof. Dr. Yıldırım, uzuv kaybına sebep olmayacak bir yaralanma durumunda izledikleri yolu ise şöyle anlatıyor:

“Kol ya da bacak gibi ekstremitenin hayatiyetini sağlıyoruz. En son olarak da bu uzvun hareketli bir şekilde, yani fonksiyonel bir şekilde kolunun, bacağının hareket kabiliyetini artırmayı hedefleyen tedaviler uyguluyoruz.”

Fotoğraf: AA

Crush sendromu

Peki depremde yaralananlarda uzuv kaybı neden gelişiyor? Prof. Dr. Yıldırım, “Deprem sırasında kol, bacak gibi ekstremiteler ağır bir kütlenin altında kalan insanlarda sıkışma ve baskı meydana geliyor. Buna tıp literatüründe crush sendromu deniyor” ifadesini kullanıyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor.

“Bu kasları saran zarın elastikiyeti yok. Kaslar ezildiği zaman orada bir takım şişmeler ve ödem meydana geliyor. Dolayısıyla oradaki kompartman içindeki basınç artıyor ve sonrasında kas içerisindeki bazı moleküller dolaşıma katılıyor. Bu da hastada özellikle böbrek problemleri yaratabiliyor. Ayrıca o bacaktan geçen hayati damar ve sinirlere de baskı yaparak bunların canlılığını yitirmesine sebep oluyor. Hatta o uzvun kaybına kadar gidebiliyor.”

Depremi yaşayan kişilerde meydana gelen tüm bu yaralanmalar ve sonuçları, maruz kalınan ağırlığın miktarına ve süresine bağlı olarak değişiklik gösteriyor. Hastanın yaşı ve eşlik eden hastalıkları da bu süreçte belirleyici etkenler arasında sayılıyor.
 

Webofisin 4
Webofisin 2
Webofisin 1
Webofisin 3
Webofisin 7
Webofisin 6
Webofisin 5

Doktorlarımızdan

  • Prof. Dr. Nilda Sütay Süslü

    TİROİD AMELİYATI SONRASI İZ KALIR MI?

    TİROİD AMELİYATI SONRASI İZ KALIR MI?

    MİNİMAL İNVAZİV TİROİDEKTOMİ Son yıllarda gelişen teknoloji ve tıp alanında oluşan bilgi birikimi ile, tiroid ameliyatlarında mümkün olan en az izi oluşturmayı hedefliyoruz. Eskiden yapılan cilt kes...

  • Prof.Dr. Turan Uslu

    Bebek Bakan Annenin Bel ve Sırt Ağrılarından Korunması

    Bebek Bakan Annenin Bel ve Sırt Ağrılarından Korunması

    Bebek bakarken oluşan bel ve sırt ağrılarından korunmak:Doğumdan sonra ağırlığı 3-3.5 kg olan, daha sonra ağırlığı 10 kg’a kadar çıkan bebeğin günde en az 20-50 defa kucağa alınması, emzirilmes...

  • Prof. Dr. Esra Eryaman

    Açık veya kapalı rinoplasti ……

    Açık veya kapalı rinoplasti ……

    Açık ve kapalı rinoplasti arasındaki en belirgin fark burun sırtı ve ucuna ulaşım yoludur. Kapalı da burun ucu kıkırdaklarına içeriden birkaç çeşit değişik kesi yapılarak burun sırtına ulaşılır. ...

  • Prof. Dr. Murat Gönenç

    Safra kesesi taşlarında ameliyatsız tedavi seçeneği var mıdır?

    Safra kesesi taşlarında ameliyatsız tedavi seçeneği var mıdır?

    Evet. Safra kesesi taşlarında ameliyat dışında seçenekler mevcuttur ancak bunların hiçbiri ameliyat kadar güvenli ve etkili değildir. Ameliyat dışı tedavi seçenekleri safra kesesinin korunması ve ...

  • Uzm.Dr. Melda Bolat Bilsel

    PRP TEDAVİSİ

    PRP TEDAVİSİ

    PRP İLE HÜCRESEL TEDAVİ NEDİR?PRP (Platelet Rich Plasma) platelet yönünden zenginleştirilmiş plazma uygulaması adı verilen tedavi yönteminin kısaltılmış ismidirHastalardan alınan kan ,santrüfüj işle...

  • Online Doctor Türkiye

    Karaciğer Sağlığını Korumak İçin Püf Noktalar

    Karaciğer Sağlığını Korumak İçin Püf Noktalar

    Vücudumuzun en büyük organı olan karaciğer çok yoğun çalışan bir fabrika gibidir. Kendi kendini yenileme yeteneği yüksek bir organdır. Bir yandan ağızdan alınan tüm yiyecek ve içeceklerin, diğ...

  • Op. Dr. Sezin Saygı Özyurt

    Menopoz ve Premenopoz Nedir?

    Menopoz ve Premenopoz Nedir?

    Merhabalar güzel takipçilerim, Bu yazımda sizlere menopozdan bahsedeceğim. Menopoz bir kadının 12 aydan uzun süre adet görmemesi demektir. Bu doğal süreçte de olabilir. Ya da cerrahi nedenlerle...

  • Prof. Dr. Sibel Naycı

    Zatürre (Pnömoni)

    Zatürre (Pnömoni)

    Zatürrenin tıbbi adı pnömonidir. Akciğerin iltihabıdır. Bakteri, virüs, mantar gibi çeşitli mikroplarla oluşabilir. En sık görülen, hekime başvurmaya neden olan, en fazla ölüme yol açabilen hastalı...

  • Online Muayenehane

    Online Randevu Al

    Online Randevu Al

    Prof. Dr. Orhan ÜnalKadın Hastalıkları ve Doğum & Jinekolojik Onkoloji Uzmanıhttps://www.orhanunal.com28.08.1956 İstanbul doğumluyum. 1973 – 1979 yılları arasında İstanbul Üniversites...

  • Prof.Dr. Seher Naz Yeni

    Epilepsi Nedir?

    Epilepsi Nedir?

    Epilepsi Nedir?Beynimiz duyusal ve bilişsel merkezimiz, bizi diğer canlılardan ayıran en önemli organımızdır. 100 milyar hücreden oluşan beyin herhangi bir bilgisayarla karşılaştır...

facebook

Sağlık İletişim Platformu

Sağlığınız için herşey

Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni
Bülent Ergan
Editör
Zafer Karaca
İletişim: 0850 532 5 236
(CEO)Sitedeki tüm harici linkler ayrı bir sayfada açılır.Sağlık İletişim Platformu harici linklerin sorumluluğunu almaz.

İrtibat Bilgileri

  • Marmara Teknopark Tübitak Gebze Yerleşkesi, 41400 Gebze/Kocaeli
  • 0850 532 5 236 (CEO)
  • info@saglikiletisimplatformu.com

Bülten Aboneliği

    Kişisel verilerin korunması kanununu okudum anladım (KVKK)

    saglikiletisimplatformu.com 2025, All Rights Reserved

    • Hakkımızda
    • ONLINE MUAYENEHANE
    • Videolar
    • Bu Test Nerede Yapılıyor?
    • İletişim