•  Soru Sor

    Soru Sor

    Kişisel verilerin korunması kanununu okudum anladım (KVKK)
    GGüvenlik Numarası.

  • 0850 532 5 236 (CEO)
  • info@saglikiletisimplatformu.com
  • Sağlık İletişim Platformu
  • Hakkımızda
  • ONLINE MUAYENEHANE
  • Videolar
  • Bu Test Nerede Yapılıyor?
  • İletişim

Sağlık

  • Makaleler
  • Sağlık
  • El sağlığı ihmale gelmiyor

El sağlığı ihmale gelmiyor

  • Sağlık İletişim Platformu
  • 914
  • Sağlık

El sağlığı ihmale gelmiyor

El cerrahisi, omuzdan parmak uçlarına kadar olan her kısımda meydana gelebilecek durumlara müdahale eden cerrahi bir dal. Türkiye'de de önemli bir uzmanlık alanı.

Basit ev kazalarından ağır iş kazalarına, spor yaralanmalarından doğumsal anomalilere ve uzuv kopmalarına kadar birçok alanda tedavi imkanı sağlanıyor. 

Bu dalda uzmanlaşmak isteyen ortopedi, plastik ve genel cerrahi uzmanları eğitim alabiliyor. Türkiye'deki uzman sayısı ise 190.

"Ameliyatlarının büyük kısmını travma ve kazalar oluşturuyor"

Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Eren Cansü, konuyla ilgili TRT Haber'e konuştu. 

Cansü, el cerrahisi ameliyatlarının büyük bir kısmını, travma ve kazaların oluşturduğunu söylüyor. Özellikle trafik kazaları ve sanayi yaralanmaları, el cerrahlarının en çok karşılaştığı vakalardan...

"Basit denilebilecek tırnak yaralanmalarından çeşitli dokuların kayıpları ve hatta uzuv kayıplarına uzanan ağır yaralanmalar günümüzde daha sık karşımıza çıkıyor. El cerrahı uzmanı, aldığı eğitim ve altyapı sayesinde kemik, damar, sinir, kas ve cilt gibi yumuşak dokulara müdahale ederek bu yaralanmaları bütüncül bir şekilde tedavi edebiliyor. Sinir, damar onarımları, kas ve tendon nakilleri, gerektiğinde vücudun diğer bölgelerinden canlı cilt, sinir ve kemik transferleri de bu amaç için kullanılabilabiliyor."

Prof. Dr. Cansü, mikroskop ve mikro cerrahi yöntemlerini ameliyatlarda kullanarak çıplak gözle görülemeyen damar ve sinirlere müdahale edebildiklerini söylüyor. 

Elde görülen tümörler de cerrahi müdahaleyle alınabiliyor. 

Cansü, halk arasında doğru bilinen yanlışlara da dikkat çekerek "kesinlikle yapılmaması gereken hatalara" karşı uyarıyor.

Masa başı çalışanların korkulu rüyası: Sinir sıkışması

Halk arasında meslek hastalığı olarak bilinen sinir sıkışması rahatsızlığına sahip insan sayısı gittikçe artıyor. Hastalık, yanlış fare tutuş pozisyonundan kaynaklanıyor. Tedavisi zamanında yapılmaz ise hastalık, çalışmaya engel olabilecek boyutlara ulaşıyor.

Hafif seyreden ve yeni başlayan uyuşmalarınız için, el bileği destekli fare altlığı kullanılmalı aksi taktirde hastalığın ilerlemesi durumunda bu desteklerin bir yararı olmuyor.

Sinir sıkışması varsa mutlaka uzmana görünülmeli

Sinir sıkışması çoğu zaman yanlış bilek hareketlerinden kaynaklanıyor. El bileğinin ezilmesi ile genellikle geceleri başparmak, işaret parmağı, orta parmaklarda artan uyuşma ve karıncalanma hissi yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Bu şikayetlerin yanına zamanla farklı bulgularda ekleniyor.

Prof. Dr. Cansü, şikayetlerin geceleri uykudan uyandıracak kadar artması halinde hastalık daha fazla ilerlemeden mutlaka bir el cerrahisine görünülmesi gerektiğini söylüyor:

"Sinirlerin gittikleri yol üzerinde herhangi bir noktada sıkışması ile uyuşma, ağrı, hissizlik, kuvvet kaybı ve hatta ileri dönemlerde kas erimelerinin oluştuğu durumlar meydana geliyor. Birçok nedeni olabilmesine rağmen bilek ve dirseğini yoğun olarak kullanan, duruş bozukluğu yaşayan, aynı pozisyonlarda uzun süre çalışan kişilerde daha sık görülebiliyor. Başlarda belli belirsiz olan ve kolayca geçen uyuşma, hissizlik, elektriklenme, karıncalanma şikayetleri hastanın önemsememesi durumunda hızla ilerleyerek ağırlaşabiliyor. Öncesinde basit tedaviler yeterli olabilecekken, ileri düzey sinir sıkışmalarında vakit geçirmeksizin cerrahi tedavi yapılması uygun görülüyor."

Serebral Palsi’de el cerrahisinin önemi

Prof. Dr. Eren Cansü'ye göre erken müdahale ileride çözülmez hale gelecek olan sorunları kolayca  bertaraf edebilir.

"Serebral Palsi çocukluk çağının önemli bir hastalığı olup yeterli ve uygun tedavi edilemediği durumlarda hem alt hem de üst ekstremitede ciddi fonksiyon kayıpları, öz bakım beceri eksikliği gibi arazlara yol açabiliyor. Hasta ve aileler hastayı yürütebilmek için öncelikle bacaklardaki deformitelere yoğunlaşıyor. İşin aslı ise öyle değil.

El ve kolun normal anatomik görünümü, fonksiyonu ve hareket kabiliyeti kişinin gündelik hayatını sürdürebilmesi, öz bakımını yapabilmesi, başkasına bağımlı olmadan temel ihtiyaçlarını giderebilmesi açısından çok daha önemli ve ön plandadır. Üst ekstremitedeki deformitelerin kalıcı hale gelip kronikleşmeden, küçük cerrahi müdahalelerle daha iyi fonksiyon ve görünüm sağlamak mümkün olabiliyor."

Çocuklarda görülen el problemlerine hemen müdahale edilmeli

Normalden daha farklı bir elle doğan tüm bebeklerin bir el cerrahı tarafından değerlendirilmesi gerekiyor.

Prof. Dr. Eren Cansü, doğumsal el sorunlarının tipine ve şekline göre tedavi planlanması gerektiğinin altını çiziyor ve şöyle devam ediyor:

“Doğumsal (Konjenital) el anomalilerinden en sık görülenleri çoklu parmak (Polidaktili) ve yapışık parmaklardır (Sindaktili). Daha nadiren parmak, el ve kolun düzgün veya tamamen gelişmediği durumlarda görülebiliyor. Gerek çoklu parmak, gerekse yapışık parmak bazen görülenden çok daha kompleks yapıda olabildiklerinden, öncelikle ayrıntılı muayene edilmeleri gerekiyor. Bu gibi durumlarda ayırma işlemi çok gecikmeden hemen yapılmalıdır.”

Kotler Impact Türkiye
Kotler Impact Türkiye

Doktorlarımızdan

  • Prof.Dr.Sabri Uslu

    Neden koku alamıyorum?

    Neden koku alamıyorum?

    Koku alma bozukluğuna yol açan nedenler arasında en sık olarak burun ve sinüs hastalıkları gelir. Allerjik rinit, Nazal polipler, sinüzit, ileri derecede burun kemiği ve kıkırdağı eğrilikleri,...

  • Prof. Dr. Esra Eryaman

    TONSİLLEKTOMİ, GENİZ ETİ, KULAK TÜPÜ

    TONSİLLEKTOMİ, GENİZ ETİ, KULAK TÜPÜ

    Ağızdan giren mikropların veya alerjenlerin ilk karşılaştıkları engel baş bölgesindeki Waldeyer lenfatik halkasıdır. Nedir bu lenf halkası ? Boğazdaki bademcik dokusu, geniz eti, yutaktaki le...

  • Prof. Dr. Erdem Yeşilada

    Apiterapi Nedir?

    Apiterapi Nedir?

    Apiterapi son yıllarda dikkati çeken bir tamamlayıcı tedavi yöntemi olarak kabul ediliyor. Bal ve benzeri ürünler, arı ürünleri; propolis veya arı poleni gibi ürünler binlerce yıldır insanlar taraf...

  • Prof. Dr. Murat Gönenç

    KARACİĞER KANSERİ

    KARACİĞER KANSERİ

    Karaciğer kanseri dünyada en sık görülen kanser tiplerinden biridir. Bu kanser genellikle kronik karaciğer hastalığı veya siroz zemininde gelişir. Karaciğer kanserinin tedavisinde kullanılan...

  • HIV DANIŞMA

    HIV / AIDS te Neler Oluyor?

    HIV / AIDS te Neler Oluyor?

  • Prof. Dr. Fatih Altunrende

    İyi Huylu Prostat Büyümesine Teknolojik Dokunuş: HoLEP Tedavisi

    İyi Huylu Prostat Büyümesine Teknolojik Dokunuş: HoLEP Tedavisi

    Prostat her erkekte bulunan bir organdır. Yaşla birlikte değişen oranlarda büyümeye başlamaktadır, özellikle 50 yaş üstü erkeklerin yarısında görülen bu durum, prostat kanserinden farklı olup, iy...

  • Prof. Dr. Bengi Başer

    Ritm Bozukluğu - Aritmi Nedir?

    Ritm Bozukluğu - Aritmi Nedir?

    Ritm bozukluğu, çarpıntılı kalp atımlarının kişi tarafından rahatsızlık verecek şekilde hissedilmesi halidir. Kalp atımları hızlı, kuvvetli, düzensiz, tekleme şeklinde olabilir. Çarpıntı hissi anl...

  • Op. Dr. Ömer Alp

    YÜZ GERME VE GENÇLEŞTİRME

    YÜZ GERME VE GENÇLEŞTİRME

    Yüz Germe EstetiğiYüz germe estetiği, yanak ve boyun bölgesindeki yaşlanma belirtilerini ve kırışıklıkları ortadan kaldırmak amacıyla yapılan bir tür yüz gençleştirme ve germe ameliyatıdır. Bu e...

  • Prof. Dr. Esra Eryaman

    Burun estetiğinde revizyon - ne zaman yapılmalıdır?

    Burun estetiğinde revizyon  - ne zaman yapılmalıdır?

    Burun estetiğinde revizyon için en uygun zaman ilk operasyondan en az 6 ay sonradır. Daha önce birçok defa rinoplasti olmuş bir hastada ise bu süre 1 seneye uzatılır. Bazı, devam eden burun eğriliği ...

  • Prof. Dr. Murat Gönenç

    Safra kesesi ameliyatından sonra yasaklanan içecek ve yiyecekler

    Safra kesesi ameliyatından sonra yasaklanan içecek ve yiyecekler

    "Safra kesesi ameliyatından sonra yumurta, kahve, çikolata ve yağlı yiyecekler yasakmış." cümlesi ile çok sık karşılaşıyorum. Ben böyle bir yasak listesi sunmuyorum. Zaten bilimsel olar...

facebook

Sağlık İletişim Platformu

Sağlığınız için herşey

Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni
Bülent Ergan
Editör
Zafer Karaca
İletişim: 0850 532 5 236
(CEO)Sitedeki tüm harici linkler ayrı bir sayfada açılır.Sağlık İletişim Platformu harici linklerin sorumluluğunu almaz.

İrtibat Bilgileri

  • Marmara Teknopark Tübitak Gebze Yerleşkesi, 41400 Gebze/Kocaeli
  • 0850 532 5 236 (CEO)
  • info@saglikiletisimplatformu.com

Bülten Aboneliği

    Kişisel verilerin korunması kanununu okudum anladım (KVKK)

    saglikiletisimplatformu.com 2025, All Rights Reserved

    • Hakkımızda
    • ONLINE MUAYENEHANE
    • Videolar
    • Bu Test Nerede Yapılıyor?
    • İletişim