•  Soru Sor

    Soru Sor

    Kişisel verilerin korunması kanununu okudum anladım (KVKK)
    GGüvenlik Numarası.

  • 0850 532 5 236 (CEO)
  • Sağlık İletişim Platformu
  • Hakkımızda
  • Doktorlarımız
  • Videolar
  • Bu Test Nerede Yapılıyor?
  • İletişim

Sağlık

  • Makaleler
  • Sağlık
  • Hipertansiyon nüfusun yüzde 35'ini etkiliyor

Hipertansiyon nüfusun yüzde 35'ini etkiliyor

  • Sağlık İletişim Platformu
  • 54
  • Sağlık

Hipertansiyon nüfusun yüzde 35'ini etkiliyor

Hipertansiyon konusundaki bilinci artırmaya, erken tanının önemini vurgulamaya ve hipertansiyonu olanlarda meydana gelebilecek olumsuz sonuçları azaltmaya yönelik her yıl 17 Mayıs'ta "Dünya Hipertansiyon Günü" kapsamında etkinlikler düzenleniyor.

En sık görülen kronik hastalıklardan biri olan ve damarlardaki kan basıncının normalden fazla olması şeklinde tanımlanan hipertansiyon, Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünyada 10 kişiden yaklaşık 3'ünde görülüyor.

Tanı konulmayan ve tedavi edilmeyen hipertansiyon, böbrek, beyin, kalp ve damar sisteminde kalıcı hasar yaratabiliyor ve bu nedenle küresel bir halk sağlığı sorunu olarak kabul ediliyor.

17 Mayıs Dünya Hipertansiyon Günü kapsamında bu yılın teması, "Tansiyonunuzu Düzenli Ölçtürün, Daha Uzun Yaşayın" olarak belirlendi.

"Çocuklarda da çeşitli nedenlerle yüksek tansiyon gelişebiliyor"

Baş dönmesi, baş ağrısı, kalp ağrısı, kulak çınlaması, nefes darlığı, çift veya bulanık görme, burun kanamaları, düzensiz kalp atışları hipertansiyonun en sık rastlanan belirtileri olarak gösteriliyor.

Şişmanlık, sigara ve alkol kullanımı, stres, yetersiz fiziksel aktivite, sağlıksız beslenme alışkanlıkları, aşırı tuz kullanımı, diyabet ve yaşlılık, hipertansiyonun en önemli nedenleri arasında yer alıyor.

Önlenebilir ve tedavi edilebilir hastalıklardan biri olan hipertansiyonun mutlaka hekim tarafından takip edilmesi öneriliyor ve 18 yaşından büyük sağlıklı erişkinlerin yılda en az bir kez, hipertansiyon tanısı almış erişkinlerin ise her muayenede kan basıncını ölçtürmesi gerektiği ifade ediliyor.

Yüksek tansiyonun kontrol altına alınmaması halinde inme, kalp krizi, kalp hastalığı, böbrek yetmezliği, bilinç bozukluğu, körlük ve damarlarda anevrizma gelişmesine neden olabileceği vurgulanıyor. Çocuklarda da çeşitli nedenlerle yüksek tansiyon gelişebileceği ve 3 yaşından itibaren tüm muayenelerinde tansiyonunun ölçtürülmesi tavsiye ediliyor.

Tütün ve alkol kullanılmaması, sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz, tuz tüketiminin azaltılması, fazla kilo veya şişmanlık gibi etkenlerin ortadan kaldırılmasıyla yüksek tansiyonun kontrol altına alınabileceği belirtiliyor. Bunlar yeterli olmadığı takdirde hekim kontrolünde ilaç başlanması, düzenli muayene ve tetkiklerle hastalığın takip edilmesi, ilaçların önerilen dozda ve sürede aksatılmadan kullanılması gerektiğine işaret ediliyor.

"Hareketi arttırmalı, ilaç kullanmalı ve tuz tüketimi azaltılmalı"

Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Hüseyin Bozbaş, "Yıllar içinde yüksek seyreden kan basıncı tedavi edilmezse atardamarlarımızın iç tabakasında yavaş yavaş hasara neden olur. Yüksek seyreden kan basıncı çoğunlukla hastalarda hiçbir şikayete neden olmaz. Sinsice damar yatağımıza hasar vererek etkilerini yıllar içinde gösterdiğinde hipertansiyon 'sessiz katil' olarak nitelendirilebilir." dedi.

Hipertansiyonun yaygın görülen bir hastalık olduğuna işaret eden Bozbaş, şunları kaydetti:

"Erişkin nüfusun yaklaşık yüzde 35'inde hipertansiyon vardır. İlerleyen yaşla birlikte hipertansiyon sıklığında da ciddi artış görülmektedir. 50 yaşın üstündekilerin yüzde 50'sinde, 60 yaşını geçenlerin yüzde 60'ında hipertansiyon görülmektedir.

Hipertansiyonu etkili bir şekilde tedavi etmek ve hastalığın getireceği riskleri ortadan kaldırmak için hareketi arttırmalı, ilaç kullanmalı ve tuz tüketimi azaltılmalı."

Doktorlarımızdan

  • Prof.Dr. Muzaffer Değertekin FESC, FACC

    İlaçlı Stent Uygulamaları

    İlaçlı Stent Uygulamaları

    Ciddi kalp rahatsızlıklarında yaygın olarak uygulanan baypas tarihe karışmak üzere. 1.5 yıldır üzerinde çalışılan 'ilaç salgılayan stent' yöntemiyle, artık en komplike damar tıkanıklıkları bi...

  • Op.Dr. Zeki Salar

    Geçmeyen Tekrarlayan Genital Vajinal Akıntılar

    Geçmeyen Tekrarlayan Genital Vajinal Akıntılar

    Bu yazımız doğal ve ilaç tedavileri ile bir türlü vajinal akıntı sorunu geçmeyen ,yılda 3 kez ya da daha sık vajinal akıntı, genital enfeksiyon sorunu yaşayan hastalara yol göstermek,yaş...

  • Prof. Dr. Nilda Sütay Süslü

    TÜKÜRÜK BEZİ AMELİYATI

    TÜKÜRÜK BEZİ AMELİYATI

    Tükürük bezi tümörleri en sık kulak önündeki parotis adlı tükrük bezinden kaynaklanır. Bu bezde görülen tümörlerin %80 i iyi huylu tümörlerdir. Ancak kontrolsüz hücre çoğalması nedeniyle bezde kitley...

  • KLİNİK İYİLİK GÜZELLİK

    HAMİLELİKTE BU NORMAL Mİ ?

    HAMİLELİKTE BU NORMAL Mİ ?

    HAMİLELİKTE BU NORMAL Mİ?Hamilelik hele de ilk kez yaşanıyorsa anne adayı için birçok soru işaretini de beraberinde getirir. Bu dönemi rahat ve sağlıklı şekilde geçirmek ise “Ne normal, ne değ...

  • Prof. Dr. Nilda Sütay Süslü

    TİROİD AMELİYATI SONRASI İZ KALIR MI?

    TİROİD AMELİYATI SONRASI İZ KALIR MI?

    MİNİMAL İNVAZİV TİROİDEKTOMİ Son yıllarda gelişen teknoloji ve tıp alanında oluşan bilgi birikimi ile, tiroid ameliyatlarında mümkün olan en az izi oluşturmayı hedefliyoruz. Eskiden yapılan cilt kes...

  • Prof. Dr. Esra Eryaman

    Baş Dönmesi

    Baş Dönmesi

    BAŞ DÖNMESİBazı insanlar denge problemlerini baş dönmesi olarak nitelendirirler. Çevrenin dönmediği bu denge bozukluğu bazen iç kulağa bağlı bir problemden dolayı ortaya çıkar. Bazı insanlar ise deng...

  • Prof.Dr. Orhan Ünal

    Doğumda kanamalar

    Doğumda kanamalar

    Doğum sonrasında veya sırasındaki oluşan kanamalrla ilgili bigiye ulaşabilirsiniz

  • Prof. Dr. Nilda Sütay Süslü

    Tükürük Bezi Nedir?

    Tükürük Bezi Nedir?

    Tükürük bezleri, ürettiği sindirim salgısını özel kanallarla bağlı olduğu ağız, boğaz, yutak, burun ve sinüsler gibi bölgelere salgılayan baş ve boyun bölgemizde bulunan organdır. Yüzün s...

  • Memorial Şişli Tüp Bebek Merkezi

    İnfertilite nedir? Hangi durumlarda infertilite merkezine başvurulmalıdır?

    İnfertilite nedir? Hangi durumlarda infertilite merkezine başvurulmalıdır?

    İnfertilite, kadın veya erkek üreme sisteminde çocuk sahibi olmayı engelleyen yapısal, hormonal, fonksiyonel veya genetik bir bozukluğun sonucunda ortaya çıkmaktadır. Çiftlerin tıbbi öyküsü, yaş...

  • Prof. Dr. Esra Eryaman

    Üst solunum yolu enfeksiyonu ve rinoplasti

    Üst solunum yolu enfeksiyonu ve rinoplasti

    Rinoplasti operasyonu öncesi nezle, boğaz ağrısı, öksürük gibi şikâyetleri kapsayan üst solunum yolu enfeksiyonu rinoplasti ameliyatını erteleme nedenidir. Anestezinin bu durumdan rahatsız olm...

facebook

Sağlık İletişim Platformu

Sağlığınız için herşey

Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni
Bülent Ergan
Editör
Vedat Gürsel
İletişim: 0850 532 5 236
(CEO)Sitedeki tüm harici linkler ayrı bir sayfada açılır.Sağlık İletişim Platformu harici linklerin sorumluluğunu almaz.

İrtibat Bilgileri

  • Marmara Teknopark Tübitak Gebze Yerleşkesi, 41400 Gebze/Kocaeli
  • 0850 532 5 236 (CEO)

Bülten Aboneliği

    Kişisel verilerin korunması kanununu okudum anladım (KVKK)

    saglikiletisimplatformu.com 2023, All Rights Reserved

    • Hakkımızda
    • Doktorlarımız
    • Videolar
    • Bu Test Nerede Yapılıyor?
    • İletişim