•  Soru Sor

    Soru Sor

    Kişisel verilerin korunması kanununu okudum anladım (KVKK)
    GGüvenlik Numarası.

  • 0850 532 5 236 (CEO)
  • info@saglikiletisimplatformu.com
  • Sağlık İletişim Platformu
  • Hakkımızda
  • ONLINE MUAYENEHANE
  • Videolar
  • Bu Test Nerede Yapılıyor?
  • İletişim

Sağlık

  • Makaleler
  • Sağlık
  • Koronavirüs sonrası geçmeyen koku kaybı unutkanlığa neden oluyor

Koronavirüs sonrası geçmeyen koku kaybı unutkanlığa neden oluyor

  • Sağlık İletişim Platformu
  • 662
  • Sağlık

Koronavirüs sonrası geçmeyen koku kaybı unutkanlığa neden oluyor

Türk ve Alman bilim insanlarınca, koronavirüs geçirdikten sonra koku duyusu azalan ya da tamamen kaybolan kişiler üzerinde yapılan çalışmada, beyindeki karar verme ve koku merkezleri arasındaki bilgi akışının azaldığı, bu nedenle hafızanın olumsuz etkilendiği, unutkanlık ve dikkat dağınıklığı gibi sorunlar da geliştiği tespit edildi.

SARS-CoV-2 virüsünün neden olduğu koronavirüs hastalığının dünyada ortaya çıkışının üzerinden 4 yılı aşkın süre geçti. Hastalığa yakalanıp iyileşen bazı kişiler ise virüsün yol açtığı koku kaybı ya da bozukluğu, unutkanlık, dikkat dağınıklığı, dalgınlık ve yorgunluk gibi belirtilerle seyreden "beyin sisi" sorunlarını hala yaşıyor.

Türkiye ve Almanya'dan 6 bilim insanı da koronavirüsün bazı insanlarda neden yıllarca iz bıraktığını ve özellikle de bu sağlık sorunlarıyla etkisini sürdürdüğünü anlamak amacıyla çalışma gerçekleştirdi.

Bilim insanları, araştırmalarında, koku kaybı yaşayan ya da kokuları farklı algılama (parosmi) hastalığı olan 145 Türk hastayı 3 yıl boyunca inceledi. Fonksiyonel MR görüntüleme yöntemiyle beyin bağlantısallık haritalamaları çıkarılan hastalarda, beynin hafıza, karar verme ve koku merkezleri arasında bilgi akışının azaldığı ortaya çıkarıldı.

Ekibin, çalışmalarını kaleme aldığı "Functional Connectivity Patterns in Parosmia" başlıklı makaleleri ise "Behavioral and Brain Functions (Davranışsal ve Beyin Fonksiyonları)" adlı uluslararası hakemli dergide yayımlanarak dünya tıbbında da kabul gördü.

Kalıcı koku kaybı "tazı burun" kişilerde daha çok görüldü

Çalışmayı gerçekleştiren ekipte yer alan Kulak Burun Boğaz (KBB) ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Aytuğ Altundağ, koronavirüs ile dünyada adeta bir koku kaybı salgınının da yaşandığını söyledi.

Yıllardır diğer virüslere ve travmalara bağlı gelişen koku alma bozukluklarıyla ilgilendiğini, bu nedenle birçok kişiyi tedavi ettiğini anlatan Altundağ, senelerdir karşılaştığı hasta sayısının belki de 100 katını salgın sırasında gördüğünü bildirdi.

Prof. Dr. Altundağ, salgın boyunca koku kaybı yaşayan ve yaşamayan hastalarda incelemeler yaptıklarını, kalıcı koku kaybının "tazı burun" diye adlandırılan, burundaki koku alanı geniş kişilerde daha çok ortaya çıktığını gözlemlediklerini belirtti.

Türkiye'de 1 milyon kişide hala koku kaybı olduğu düşünülüyor

Salgının üzerinden 3 yıl geçmesine rağmen Türkiye'de hala koku duyusu azalmış ya da geri gelmemiş kişiler olduğuna dikkati çeken Altundağ, "ABD rakamları net olarak açıkladı. Orada şu ana kadar raporlanan Kovid geçiren hasta sayısı 110 milyon. Yaklaşık 20 milyon insan da enfeksiyon esnasında koku kaybı yaşadı ve hala şikayeti devam eden 5 milyon insan var. Türkiye'deki rakamlara baktığımızda yaklaşık 16 milyon insanın Kovid geçirdiğini düşünürsek, neredeyse 850 bin ila 1 milyon kişinin hala Kovid sonrası koku kaybı şikayetinden mağdur olduğunu görmekteyiz." değerlendirmesini yaptı.

Altundağ, bunun uzamış koronavirüs ile alakalı bulgularını ortaya çıkardıklarını ve bu anatomik saptamayı yaptıktan sonra hastaların fonksiyonel MR'larını çektiklerini kaydetti.

Hafızadaki azalma da koku kaybının uzun sürmesini tetikliyor

Prof. Dr. Aytuğ Altundağ, koronavirüs hastalarında yaptıkları beyin bağlantısallık haritalandırması, fonksiyonel MR görüntüleme ve klinik çalışmalarda, özellikle koku kaybı yaşayanlardaki beyin bağlantısallığında uzun dönemde azalma gördüklerini söyledi.

Koronavirüsün ya burun-beyin ya da burun-akciğer yoluna doğru gittiğini dile getiren Altundağ, şöyle konuştu:

"Burun-beyin yoluna gittiğinde hastalığın daha hafif geçirildiği düşünülüyordu fakat beyinsel uzun dönem etkileri bilinmiyordu. 'Long Kovid' kavramı bunu biraz açmış oldu. Ancak uzun dönem koku kaybı olan hastaların beyin bağlantısallığına bakıldığında, hafızada, dikkatte, bilişsel fonksiyonlarda azalmayı görünce dedik ki 'Kovid'deki koku kaybı unutkanlığa, hafızada bozulmaya ve bilişsel fonksiyonlarda azalmaya yol açıyor.' Hafıza ve bilişsel fonksiyonlardaki azalma da Kovid sonrası koku kaybının uzun dönem devam etmesine neden oluyor."

Haritalandırma işlemi sırasında kullandıkları görüntüleme yöntemiyle beyinde koordinasyonu sağlayan sinir iletimindeki yavaşlama ve azalmayı tespit ettiklerini aktaran Altundağ, bunun önemli olduğunu, çünkü koronavirüs sonrası görülen beyin sisinin bir süre depresyondan kaynaklandığının düşünüldüğünü kaydetti.

Altundağ, "Beyin bağlantısallığındaki azalmanın tespit edilmesi, bu hastaların tedavisinin nasıl sürdürüleceği anlamında net veriler sunmakta. Bu hastaların tedavi edilmesi gerektiği, hastalığın uzun dönem etkilerinin ne olabileceği konusunda da bize net bağlantılar sağlıyor." dedi.

Tedavinin ana unsurları "koku egzersizleri, spor, diyet ve ilaç"

Prof. Dr. Altundağ, çalışmalardan elde ettikleri bulgulara göre, bu tür sorunlar yaşayan hastalara uygulanması gereken tedavi yöntemlerini şu şekilde sıraladı:

"Beyin ve koku alanındaki iltihabı azaltacak ilaç tedavilerimiz var. Bununla birlikte koku egzersizleri vererek beyni uyarmak, yaşam değişikliklerine gitmek gerekiyor. Açık havada spor, egzersiz yapılmalı, uyku düzenlenmeli. Mevcut Akdeniz diyetinin modifiye hali olan daha düşük karbonhidratlı ve şekerli, bol lifli, bol yağlı, protein ihtiyacı artırılmış diyetlerle beslenilmeli. Bunlar, hastalardaki nöron yenilenmesini ve beyindeki bağlantısallığı tekrar üst düzeye çıkarıp, ileride demans, dikkat dağınıklığı, fonksiyon bozukluğu gibi hastalıkların olmasını engelleyecektir."

Hastalara koku egzersizi verildiğini, uyku sırasında kokular koklatılarak da bilişsel fonksiyonlarının ve hafızalarının artırıldığını bildiren Altundağ, kendisinin de bu bütünsel tedavileri uyguladığı hastalarının ilerleme kaydettiğini, birçoğunun artık iyileşmeye başladığını dile getirdi.

Çalışmalarının dünya tıp literatürüne girmesinin onur verici olduğunu belirten Altundağ, yeni yapacakları çalışmada da bu viral hastalıkların insan beyninde oluşturduğu etkileri yapay zekayla araştıracaklarını sözlerine ekledi.

Webofisin 4
Webofisin 2
Webofisin 1
Webofisin 3
Webofisin 7
Webofisin 6
Webofisin 5

Doktorlarımızdan

  • Prof.Dr. Turan Uslu

    Bebek Bakan Annenin Bel ve Sırt Ağrılarından Korunması

    Bebek Bakan Annenin Bel ve Sırt Ağrılarından Korunması

    Bebek bakarken oluşan bel ve sırt ağrılarından korunmak:Doğumdan sonra ağırlığı 3-3.5 kg olan, daha sonra ağırlığı 10 kg’a kadar çıkan bebeğin günde en az 20-50 defa kucağa alınması, emzirilmes...

  • Prof. Dr. Cengiz Gebitekin

    Refleks (Kompansatuar) Terleme Cerrahi Tedavisi

    Refleks (Kompansatuar) Terleme Cerrahi Tedavisi

    Refleks terleme veya kompansatuar terleme, ETS (Endoskopik Torasik Sempatektomi) cerrahisi sonrasında ortaya çıkabilen bir komplikasyondur. ETS, aşırı terlemeyi tedavi etmek için kullanılan bir cer...

  • Prof. Dr. Fatih Altunrende

    Selim Prostat Büyümesi

    Selim Prostat Büyümesi

    Bir süredir yazılı ve sözlü basında yoğun olarak yer alan, selim prostat büyümesinde “green light lazer ile buharlaştırma” tedavisi ve bunun topluma sunuluş biçimi ile ilgili olarak aşağı...

  • Uzm.Dr. Melda Bolat Bilsel

    PRP TEDAVİSİ

    PRP TEDAVİSİ

    PRP İLE HÜCRESEL TEDAVİ NEDİR?PRP (Platelet Rich Plasma) platelet yönünden zenginleştirilmiş plazma uygulaması adı verilen tedavi yönteminin kısaltılmış ismidirHastalardan alınan kan ,santrüfüj işle...

  • Prof. Dr. Nilda Sütay Süslü

    ÖZGEÇMİŞ

    ÖZGEÇMİŞ

    1976 yılında Ankara’da doğdum. 1987 yılında TED Ankara Koleji ilkokulundan mezun oldum. Ortaokul ve lise öğrenimimi Ankara Atatürk Anadolu Lisesi'nde 1994 yılında tamamladım. 2001&rsquo...

  • Doç. Dr. Çiğdem Kunt İşgüder

    KÜRTAJ

    KÜRTAJ

    Kürtaj Nedir?Kürtaj, gebelik sonlandırma işlemi olarak bilinen ve genellikle gebeliğin istenmediği ya da anne veya bebek sağlığı için risk oluşturan durumlarda tercih edilen bir tıbbi prosedürdür....

  • Online Muayenehane

    Online Randevu Al

    Online Randevu Al

    Prof. Dr. Orhan ÜnalKadın Hastalıkları ve Doğum & Jinekolojik Onkoloji Uzmanıhttps://www.orhanunal.com28.08.1956 İstanbul doğumluyum. 1973 – 1979 yılları arasında İstanbul Üniversites...

  • Prof. Dr. Esra Eryaman

    Kolesteatom nedir?

    Kolesteatom nedir?

    Kolesteatom orta kulakta tekrarlayan iltihabi durumlar sonucunda veya östaki tüpü çalışmasında yetersizlik olduğu durumlarda oluşur. Östaki tüpü orta kulak basıncını eşitlemek için genizden hava ge...

  • Doç. Dr. Resul ARISOY

    Anne kanında serbest fetal hücre- DNA testi (NIPT)

    Anne kanında serbest fetal hücre- DNA testi (NIPT)

    Anne kanından serbest fetal hücre- DNA elde edilerek yapılan Tarama testi Tanı testi değildir, Koryon villus biopsisi, Amniyosentez ve Kordosenteze eş değildirEn iyi tarama testi, Down Sendro...

  • Prof.Dr. Orhan Ünal

    Doğumda kanamalar

    Doğumda kanamalar

    Doğum sonrasında veya sırasındaki oluşan kanamalrla ilgili bigiye ulaşabilirsiniz

facebook

Sağlık İletişim Platformu

Sağlığınız için herşey

Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni
Bülent Ergan
Editör
Zafer Karaca
İletişim: 0850 532 5 236
(CEO)Sitedeki tüm harici linkler ayrı bir sayfada açılır.Sağlık İletişim Platformu harici linklerin sorumluluğunu almaz.

İrtibat Bilgileri

  • Marmara Teknopark Tübitak Gebze Yerleşkesi, 41400 Gebze/Kocaeli
  • 0850 532 5 236 (CEO)
  • info@saglikiletisimplatformu.com

Bülten Aboneliği

    Kişisel verilerin korunması kanununu okudum anladım (KVKK)

    saglikiletisimplatformu.com 2025, All Rights Reserved

    • Hakkımızda
    • ONLINE MUAYENEHANE
    • Videolar
    • Bu Test Nerede Yapılıyor?
    • İletişim