•  Soru Sor

    Soru Sor

    Kişisel verilerin korunması kanununu okudum anladım (KVKK)
    GGüvenlik Numarası.

  • 0850 532 5 236 (CEO)
  • info@saglikiletisimplatformu.com
  • Sağlık İletişim Platformu
  • Hakkımızda
  • ONLINE MUAYENEHANE
  • Videolar
  • Bu Test Nerede Yapılıyor?
  • İletişim

Sağlık

  • Makaleler
  • Sağlık
  • Pasif içicilik akciğer kanser riskini yüzde 24 artırıyor

Pasif içicilik akciğer kanser riskini yüzde 24 artırıyor

  • Sağlık İletişim Platformu
  • 843
  • Sağlık

Pasif içicilik akciğer kanser riskini yüzde 24 artırıyor

Türk Tıbbi Onkoloji Derneği İç Anadolu Bölge Temsilcisi ve Ankara Atatürk Sanatoryum Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Onkoloji Klinik İdari ve Eğitim Sorumlusu Doç. Dr. Serdar Karakaya, Akciğer Kanseri Farkındalık Ayı dolayısıyla  yaptığı açıklamada, akciğer kanserinin erkeklerde ve kadınlarda dünyada en sık görülen ikinci kanser türü olduğunu ve her iki cinsiyette kanserden ölüm nedenleri arasında birinci sırada yer aldığını söyledi.

Sigara kullanımının akciğer kanserinin en yaygın sebebi olduğunun altını çizen Karakaya, tütün kullanımının vakaların yüzde 85-90'ından sorumlu olduğunu vurguladı.

"Elektronik sigara kanser riskini önemli oranda artırıyor"

Son dönemde kullanımı artmaya başlayan elektronik sigara kullanımının da akciğer kanseri riskini önemli oranda arttırdığına dikkati çeken Karakaya, "Pasif sigara içiciliği de akciğer kanseri riskini yüzde 24 oranında arttırmaktadır. Bu açıdan düşünüldüğünde akciğer kanseri sigarayla etkin mücadele ile önlenebilir bir halk sağlığı sorunudur" diye konuştu.

Dumanın aktif içici dışındaki kişiler tarafından solunmasının "pasif içicilik" olarak isimlendirildiğini belirten Karakaya, son yıllarda yapılan bilimsel çalışmalarla pasif içiciliğin çeşitli hastalık ve ölümlere neden olduğunun ortaya konduğunu söyledi.

"Yan akım dumanının kanserojenik etkisi 2-6 kat daha fazla"

Karakaya, dünya genelinde bir milyardan fazla insanın tütün ürünleri kullandığını aktararak, tütün kullanımının ve tütün dumanına maruziyetin, kanser, kalp damar hastalıkları ve buna bağlı inme gibi en sık ölüme yol açan hastalıkların gelişiminden sorumlu olduğunun altını çizdi.

Çevresel tütün dumanının, aktif sigara içilmesi sırasında ortama yayılan duman olduğunu dile getiren Karakaya, şunları kaydetti:

"Pasif içicilik, kendi sigara içmediği halde çevresel tütün dumanına maruz kalınmasıdır. Çevresel tütün dumanı sigara kullanmayanlar için ciddi bir sağlık tehlikesidir. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli şey ise güvenli bir maruziyet seviyesinin bulunmamasıdır, yani zararlıdır. Bilimsel çalışmalar, pasif içiciliğin ölümle sonuçlanabilen kanser, kalp-damar hastalıkları ve inme gibi ölümle sonuçlanan hastalıklara yol açtığını ve mevcut sağlık sorunlarını alevlendirdiğini göstermektedir."

Karakaya, sigara dumanına maruziyetin ev içi hava kirliliğinin en önemli nedeni olduğuna işaret ederek, şu bilgileri verdi:

"Tütünün yanması ile yanma bölgesinden çevreye yayılan yan akım ve sigara içen kişi tarafından solunan ana akım olmak üzere iki tip duman oluşur. Çevresel sigara dumanının yüzde 85'i yan akım sigara dumanından oluşur. Ana akım sigara dumanında bulunan katran, nikotin gibi partiküler maddeler, filtre tarafından süzüldüğü için yan akım sigara dumanındaki partiküler madde konsantrasyonu daha yüksektir. Bundan dolayı da daha toksik olan yan akım dumanının kanserojenik etkisi 2-6 kat, bağışıklık sisteminin vücudu çeşitli hastalık veya yaralanmalara karşı korumak amacıyla oluşturduğu tepki olarak tanımlanan inflamasyona neden olma etkisi ise 4 kat daha fazladır. Bu nedenle sigara dumanına maruziyet çok ciddi bir tehlikedir."

Pasif içiciliğin kısa süreli etkilerinin göz, burun ile boğazda harabiyet, akut bronşit ve zatürre ile ilişkilendirildiğini ifade eden Karakaya, yapılan çalışmalarda sigara dumanına maruziyet ile ortaya çıktığı kesin olarak kanıtlanmış hastalıkların olduğunu vurguladı.

Karakaya, "Bunlar akciğer kanseri, koroner kalp hastalığı, astım atakları, kalp hastalığı semptomlarının başlaması, mevcut bronşit semptomlarının kötüleşmesi, nefes darlığı, hava yolu irritasyonu, öksürük, mide bulantısı, baş ağrısı ve göz irritasyonudur" dedi.

Sigara dumanının uzun süre ortamda kaldığını ve eşyalara sindiğini de belirten Karakaya, sigaranın kesinlikle kapalı ortamlarda tüketilmemesi gerektiğini aktardı.

"Hedefe yönelik tedavi ve immünoterapi yöntemleriyle sağkalım oranları arttı"

Karakaya, hastaların sıklıkla geçmeyen öksürük, kanlı balgam, nefes darlığı, göğüs ağrısı, ses kısıklığı, halsizlik, iştahsızlık, geçmeyen ve tekrarlayan akciğer enfeksiyonu gibi belirtilerle hastaneye başvurduğunu belirterek, "Son dönemde yoğun sigara içenlerde düşük doz akciğer tomografilerinin tarama yöntemi olarak etkinliğinin kabul görmesiyle erken tanı alan hasta sayımızda artış yaşandı" değerlendirmesinde bulundu.

Son dönemlerde akciğer kanseri tedavisinde çok önemli gelişmeler olduğunu aktaran Karakaya, "Metastatik akciğer kanseri 2000 yılı öncesinde kemoterapilerle 8-10 ay civarında sağ kalma sürelerinden bahsettiğimiz bir hastalık iken özellikle 2000'li yılların başından itibaren halk arasında akıllı ilaç tedavileri olarak da bahsedilen hedefe yönelik tedavilerle çok yol alındı" açıklamasında bulundu.

Karakaya, hedefe yönelik tedavilere uygun olmayan hastalarda ise bağışıklık sisteminin kuvvetlendirilmesi esasına dayanan immünoterapi seçeneklerinin tek başına veya kemoterapilerle kombine olarak kullanılmasıyla ileri evre akciğer kanserinde ortalama sağ kalma sürelerinin önemli ölçüde arttığını söyledi.

Doç. Dr. Karakaya, bu yeni nesil tedavi yöntemlerinin yaşam süresinde önemli katkılar sağladığını, yaşam kalitesinde de belirgin düzelmelerin ortaya çıktığını dile getirdi.

Webofisin 4
Webofisin 2
Webofisin 1
Webofisin 3
Webofisin 7
Webofisin 6
Webofisin 5

Doktorlarımızdan

  • Op. Dr. Mustafa Kuzdere

    Oruç Ve Kulak Burun Boğaz

    Oruç Ve Kulak Burun Boğaz

    Oruç Ve Kulak Burun Boğaz; Oruçlu iken kulak zarı delik değil ise; kulağı temizletmek ve kulağa damlatılan damla orucu bozmaz. Kulak zarı delik olanlarda ise, zarın deliğinden damla orta kulak boşlu...

  • Prof.Dr. Turan Uslu

    NÖROLOJİK HASTALIKLARDA DAMARDAN PRP UYGULAMASI

    NÖROLOJİK HASTALIKLARDA DAMARDAN PRP UYGULAMASI

    İntravenöz (IV-damar yoluyla) PRP (Trombositten Zengin Plazma), hastanın kendi kanından hazırlanan ve damara enjekte edilen bir trombosit konsantrasyonudur. İntravenöz PRP, nörolojik bozuklu...

  • Uzm.Dr. Kadir Göde

    Eksozom & Yeni Nesi Tedaviler

    Eksozom & Yeni Nesi Tedaviler

    Göbek kordonundan elde edilen hücrelerin kök hücre merkezinde özel işlemlerle saflaştırılarak elde edilen protein kesecikleridir. Eksozomlar enjekte edilir edilmez hasarlı dokuda onarıma başlar. O ...

  • Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Vakfı

    Çocuklarda Coronavirüs Belirtileri (NTV)

    Çocuklarda Coronavirüs Belirtileri (NTV)

    Çocuklarda Coronavirüs Belirtileri (NTV)

  • Prof. Dr. Esra Eryaman

    Rinoplasti (Burun Estetiği)

    Rinoplasti  (Burun Estetiği)

    Burun yüzün 1/3 ortasında dikkat çeken bir organdır. Yüzün genel ifadesine kattığı anlam büyük olduğundan estetik açıdan oldukça önem taşır. Burun şeklindeki kusurlar psikolojik olarak problem yara...

  • Prof.Dr. Seher Naz Yeni

    Epilepsi Nedir?

    Epilepsi Nedir?

    Epilepsi Nedir?Beynimiz duyusal ve bilişsel merkezimiz, bizi diğer canlılardan ayıran en önemli organımızdır. 100 milyar hücreden oluşan beyin herhangi bir bilgisayarla karşılaştır...

  • Prof. Dr. Selda Karaayvaz

    Aşılar Hakkında Bilgilendirme

    Aşılar Hakkında Bilgilendirme

    Son yüzyılda çocuk sağlığının korunmasına yönelik en büyük başarı öyküsü; aşı uygulamaları sayesinde dünyada aşı ile önlenebilir hastalıklara bağlı çocuk ölümlerinin ve engelli kalma oranlarının bel...

  • Uzm.Dr. Melda Bolat Bilsel

    PRP TEDAVİSİ

    PRP TEDAVİSİ

    PRP İLE HÜCRESEL TEDAVİ NEDİR?PRP (Platelet Rich Plasma) platelet yönünden zenginleştirilmiş plazma uygulaması adı verilen tedavi yönteminin kısaltılmış ismidirHastalardan alınan kan ,santrüfüj işle...

  • Doç. Dr. Çiğdem Kunt İşgüder

    HÜCRE DIŞI SERBEST FETAL DNA

    HÜCRE DIŞI SERBEST FETAL DNA

    Serbest fetal DNA testi nedir?Anne kanında fetüsün serbest DNA’sı, ilk kez 1997 yılında Lo YM ve arkadaşları tarafından gösterilmiştir ve 2012 yılından itibaren serbest fetal DNA prenatal tar...

  • Prof. Dr. Nilda Sütay Süslü

    TİROİD AMELİYATI SONRASI İZ KALIR MI?

    TİROİD AMELİYATI SONRASI İZ KALIR MI?

    MİNİMAL İNVAZİV TİROİDEKTOMİ Son yıllarda gelişen teknoloji ve tıp alanında oluşan bilgi birikimi ile, tiroid ameliyatlarında mümkün olan en az izi oluşturmayı hedefliyoruz. Eskiden yapılan cilt kes...

facebook

Sağlık İletişim Platformu

Sağlığınız için herşey

Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni
Bülent Ergan
Editör
Zafer Karaca
İletişim: 0850 532 5 236
(CEO)Sitedeki tüm harici linkler ayrı bir sayfada açılır.Sağlık İletişim Platformu harici linklerin sorumluluğunu almaz.

İrtibat Bilgileri

  • Marmara Teknopark Tübitak Gebze Yerleşkesi, 41400 Gebze/Kocaeli
  • 0850 532 5 236 (CEO)
  • info@saglikiletisimplatformu.com

Bülten Aboneliği

    Kişisel verilerin korunması kanununu okudum anladım (KVKK)

    saglikiletisimplatformu.com 2025, All Rights Reserved

    • Hakkımızda
    • ONLINE MUAYENEHANE
    • Videolar
    • Bu Test Nerede Yapılıyor?
    • İletişim