•  Soru Sor

    Soru Sor

    Kişisel verilerin korunması kanununu okudum anladım (KVKK)
    GGüvenlik Numarası.

  • 0850 532 5 236 (CEO)
  • info@saglikiletisimplatformu.com
  • Sağlık İletişim Platformu
  • Hakkımızda
  • ONLINE MUAYENEHANE
  • Videolar
  • Bu Test Nerede Yapılıyor?
  • İletişim

Sağlık

  • Makaleler
  • Sağlık
  • Deprem, şiddet ve korku içerikli görüntülere karşı hassasiyet uyarısı

Deprem, şiddet ve korku içerikli görüntülere karşı hassasiyet uyarısı

  • Sağlık İletişim Platformu
  • 487
  • Sağlık

Deprem, şiddet ve korku içerikli görüntülere karşı hassasiyet uyarısı

ODTÜ Rektör Yardımcısı, Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Klinik Psikolog Prof. Dr. Tülin Gençöz, deprem gibi doğal afetler ya da şiddet olaylarına ilişkin görüntülerin, kişilerde yoğun olumsuz duygulara yol açabileceğinden, bu görüntülerin daha dikkatli bir şekilde yayınlanması gerektiğini söyledi.

Görüntülerin yayınlanmamasının saklanmasının da anlamsız olduğuna işaret eden Gençöz, olumsuzlukların yaşanmaması veya yaşananların daha az yıkıcı etkileri olması için neler yapıldığının ve yapılabileceğinin gösterilmesinin önemini vurguladı.

Yaşantıları inkar etmeden ancak çaresizlik de yaşamadan bu konularda bireysel ve toplumsal olarak neler yapılabileceğine ilişkin soruların canlı tutulması gerektiğini vurgulayan Gençöz, "Paylaşılan görsellerin niteliğinin yoğun olmaması ve süresinin uzun olmaması önemli bir kriter olmalı." dedi.

Bu görüntülerin yıllar sonra bile hatırlatma yapabileceği ve travmayı yeniden yaşatabileceğini ifade eden Gençöz, "Travmatik olabilecek durumlara ilişkin süreci detaylarıyla anlatan görüntülerin ana akım medya ya da sosyal medya aracılığıyla sürekli işlenmesi, bıçak sırtı bir konu; farkındalık uyandırılması önemli ancak çaresizlik hissine neden olacak yoğun duyguları desteklememeli." değerlendirmesinde bulundu.

Örneğin depremde binaların yerle bir olduğunu gösteren karelerin ekranlara yansıyabileceğini ancak bunların birkaç kareyle sınırlı tutulması gerektiğini belirten Gençöz, şöyle konuştu:

"Bıçak sırtı dediğim konu önemli, nitekim aşırı boyutlara gidildiğinde yarattığı duygusal yoğunluk travmatik sonuçlara, geri çekilme ve çaresizliğe neden olabilir. Yaşanan çok acı durumları, duygu sömürüsüne girercesine uzun süreli olarak ekranlara taşımanın bir anlamı yok. Afetin yıkıcı etkilerinin, dramatik bir üslupla ve uzun uzun gösterilerek anlatılması, travmaları tetikleyebilir, şiddetli korku ve kaygı, farkındalığın önüne geçer. Korku görüntüleriyle özellikle çocuklara, 'hiçbir şeyi becermeye, üstesinden gelmeye yetkin değilsin' mesajını vermiş oluruz. İnsanların yaşadığı travma dakikalarca ekranlara verildiğinde, bu artık ne oluyor işte bıçak sırtına dönüyor olay ve hedefini şaşırıp zarar verme boyutuna geçebiliyor.

'Bu baş edilemeyecek bir durum, burada yapılacak hiçbir şey yok' hissine neden oluyor. Bıçak sırtındaki eşiği geçiyor ve kaygı şiddeti arttıkça çaresizlik duygularına neden oluyor. Bu da kaygı ile baş etme motivasyonu arasındaki ilişkinin bozulması anlamına gelir."

Farkındalığı artırıcı yayınlar

Prof. Dr. Gençöz, şiddetli korku yaratma potansiyeli taşıyan içeriklere karşı "hassasiyet" uyarısı yaparak, "Görseller farkındalık amacına hizmet etmeli. Sosyal medya ve diğer iletişim araçlarının yayınlarında korkutmak değil farkındalık uyandırmak ana amaç olmalı. Farkındalığı arttıracak ve bu durumlarda kısa ve uzun vadede yapılabileceklerin neler olduğunu anlatan yayınlar çok değerli. Mesela bir deprem anında nasıl korunmalı, bir ev alınırken nelere dikkat edilmeli gibi farkındalık yayınları kontrol algımızı kuvvetlendirir ve bu tür çabalar hayattaki duruşumuzu her zaman destekler." ifadelerini kullandı.

"Sorumlu yayıncılık yapılmalı"

Yıldız Teknik Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Engin Deniz, felaket içerikli haberlerin özellikle çocuklarda korku ve kaygı duygularını tetikleyebildiğini bildirdi.

Çocukların bu tür olaylarla ilgili sorularının yanıtlanması ve duygularını ifade etmelerine imkan sağlanması gerektiğini vurgulayan Deniz, "Bu durumda özellikle çocukların kendilerini güvende hissetmesi çok önemli ve bunda ailelere çok büyük görevler düşüyor." dedi.

Bu konuları yoğun korku içerikleriyle veren yayınlara maruz kalındığında depresyon ve kaygı düzeyinin de artacağına işaret eden Deniz, "Bu durum, felakete doğrudan maruz kalmış çocuklar ve bu haberleri izleyen çocuklar için de geçerli. Bu nedenle çocukların medyadaki yoğun haber trafiğinden uzak tutulması ve maruziyetin azaltılması gerekiyor. Medya kuruluşları, çocukların bu içeriklerden olumsuz etkileneceğini düşünerek yaptıkları yayınlarda hassasiyet göstermeli ve sorumlu yayıncılık yapmalı." şeklinde konuştu.

İkincil travma uyarısı

Eğitim psikolojisi uzmanı Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Tolga Arıcak ise çok fazla insanı etkileyen deprem, sel gibi doğal afetler ile saldırı gibi olayların üzerinden zaman geçse de yarattığı travmatik etkilerinin uzun süre devam edebileceğini vurguladı.

Bu etkinin çeşitli görsellerle veya durumlarla tetiklenebildiğini ve bu durumun aylar hatta yıllar boyu devam edebildiğini aktaran Arıcak, bu felaketler karşısındaki baş etme mekanizmalarının kişiden kişiye farklılaşabildiğini söyledi.

Arıcak, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Özellikle bu durumları yaşayanlar için televizyonda veya sosyal medyada tekrar tekrar felaket görüntülerine maruz kalmaları, onların acılarını yaralarını tetikleyebilir bu sebeple yayınlarda çocuklar açısından dikkatli olmak lazım. Elbette afetlerden dersler alınsın acılar tekrar yaşanmasın düşüncesiyle bu tür yayınlar yapılıyor ancak yayıncıların görüntüleri yayınlarken özenli davranması gerekiyor. Yayınlarda farkındalık oluşturucu bilgilendirmeler yapılması daha uygun olur."

Travmanın kişinin sadece kendisinin maruz kaldığı bir sorun olmadığını, görüntüleri ve anlatıları izleyerek de ikincil travmaların oluşabildiğini dile getiren Arıcak, "Televizyonda, sosyal medyada ya da internet ortamında yüksek korku içerikli görüntülere maruz kalma, olayı yaşamayanlar açısından da travmatik etki doğurabilir. Bu durum özellikle çocuklarda daha büyük risk oluşturabiliyor." uyarısında bulundu.

Webofisin 4
Webofisin 2
Webofisin 1
Webofisin 3
Webofisin 7
Webofisin 6
Webofisin 5

Doktorlarımızdan

  • Prof.Dr. Turan Uslu

    Kuru İğne Tedavisi Nedir?

    Kuru İğne Tedavisi Nedir?

    İMS (Kuru İğne Tedavisi) Nedir ?Şekil olarak akupunktura çok benzeyen ama uygulamalarda farklılıklar gösteren, kaslara iğne yapılmasıyla uygulanan bir tedavi yöntemidir.Kas-iskelet sistemi ağr...

  • Prof. Dr. Esra Eryaman

    Rinoplasti (Burun Estetiği)

    Rinoplasti  (Burun Estetiği)

    Burun yüzün 1/3 ortasında dikkat çeken bir organdır. Yüzün genel ifadesine kattığı anlam büyük olduğundan estetik açıdan oldukça önem taşır. Burun şeklindeki kusurlar psikolojik olarak problem yara...

  • Prof. Dr. Nilda Sütay Süslü

    Geniz tümörleri nasıl tedavi edilmektedir?

    Geniz tümörleri nasıl tedavi edilmektedir?

    Bu bölge komşulukları itibariyle cerrahiye uygun değildir. Bu nedenle geniz tümörlerinde standart tedavi yöntemi cerrahi değil ışın tedavisidir. Hem geniz bölgesi, hem de tanı anında boyunda lenf ...

  • Prof. Dr. Cengiz Gebitekin

    Trakea Cerrahisi

    Trakea Cerrahisi

    Trakea cerrahisi, trakea adı verilen soluk borusunun cerrahi olarak tedavi edilmesini içeren bir tıbbi prosedürdür. Trakea, solunum sistemimizde önemli bir rol oynayan, havanın akciğerlere iletilm...

  • Prof.Dr. Hakan Alagözlü

    Gastroenteroloji konusuna giren belirtiler ve hastalıklar

    Gastroenteroloji konusuna giren belirtiler ve hastalıklar

    Yemek borusu (özofagus)Ağza acı su gelmesi, göğüs kemiği arkasında yanma hissi, yutma güçlüğü, yutarken takılma hissi, göğüste yumruk hissi, ağız kokusu olan hastalarda Reflü hastalığı (GÖRD), ...

  • Doç. Dr. Çiğdem Kunt İşgüder

    KÜRTAJ

    KÜRTAJ

    Kürtaj Nedir?Kürtaj, gebelik sonlandırma işlemi olarak bilinen ve genellikle gebeliğin istenmediği ya da anne veya bebek sağlığı için risk oluşturan durumlarda tercih edilen bir tıbbi prosedürdür....

  • DOKTOR İYİLİK GÜZELLİK

    HPV ENFEKSİYONU

    HPV ENFEKSİYONU

    HPV ENFEKSİYONU HPV (insan siğil virüsü), cinsel yolla bulaşan en yaygın enfeksiyondur. Bu oran genç kadınlarda %50 kadar çıkabilmektedir. Genç kadınların hastalığıdır. HPV enfeksiyonu nası...

  • Prof. Dr. Arif ULUBİL

    Burnumdan nefes alamamam ne gibi sorunlara yol açar?

    Burnumdan nefes alamamam ne gibi sorunlara yol açar?

    Tek veya çift taraflı burun tıkanıklığı, Tekrarlayan burun kanamalarına, tekrarlayan sinüzit, farenjit, ve bronşite, yüz bölgesinde ağrı, baş ağrısı, geniz akıntısına, ses kalitesinde bozulmay...

  • Uzm.Dr. Melda Bolat Bilsel

    PRP TEDAVİSİ

    PRP TEDAVİSİ

    PRP İLE HÜCRESEL TEDAVİ NEDİR?PRP (Platelet Rich Plasma) platelet yönünden zenginleştirilmiş plazma uygulaması adı verilen tedavi yönteminin kısaltılmış ismidirHastalardan alınan kan ,santrüfüj işle...

  • Prof. Dr. Bülent Hacıhamdioğlu

    Adölesanlarda Polikistik Over Sendromu (PKOS) ve Hirsutizm

    Adölesanlarda Polikistik Over Sendromu (PKOS) ve Hirsutizm

    Adölesanlarda Polikistik Over Sendromu (PKOS) ve HirsutizmPolikistik Over Sendromu (PKOS), erişkin dönem dışında ergenlik dönemindeki kız çocuklarında da görülebilen hormonal bir bozukluktur...

facebook

Sağlık İletişim Platformu

Sağlığınız için herşey

Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni
Bülent Ergan
Editör
Zafer Karaca
İletişim: 0850 532 5 236
(CEO)Sitedeki tüm harici linkler ayrı bir sayfada açılır.Sağlık İletişim Platformu harici linklerin sorumluluğunu almaz.

İrtibat Bilgileri

  • Marmara Teknopark Tübitak Gebze Yerleşkesi, 41400 Gebze/Kocaeli
  • 0850 532 5 236 (CEO)
  • info@saglikiletisimplatformu.com

Bülten Aboneliği

    Kişisel verilerin korunması kanununu okudum anladım (KVKK)

    saglikiletisimplatformu.com 2025, All Rights Reserved

    • Hakkımızda
    • ONLINE MUAYENEHANE
    • Videolar
    • Bu Test Nerede Yapılıyor?
    • İletişim