•  Soru Sor

    Soru Sor

    Kişisel verilerin korunması kanununu okudum anladım (KVKK)
    GGüvenlik Numarası.

  • 0850 532 5 236 (CEO)
  • info@saglikiletisimplatformu.com
  • Sağlık İletişim Platformu
  • Hakkımızda
  • ONLINE MUAYENEHANE
  • Videolar
  • Bu Test Nerede Yapılıyor?
  • İletişim

Sağlık

  • Makaleler
  • Sağlık
  • Sepsiste erken teşhis hayat kurtarıyor

Sepsiste erken teşhis hayat kurtarıyor

  • Sağlık İletişim Platformu
  • 654
  • Sağlık

Sepsiste erken teşhis hayat kurtarıyor

Enfeksiyonlar, virüsler ve bakterilerin sağlık üzerindeki olumsuz etkileri yadsınamaz bir gerçek. Her yaş grubundan insanda türlü hastalıklara sebep oluyorlar. Bunların büyük çoğunluğu hayati tehlike yaratmadan rahatça tedavi edilebiliyor. Ancak bazen ölüme varan ciddi sonuçlar yaratabiliyorlar. Tıpkı halk arasında “kan zehirlenmesi” diye anılan sepsiste olduğu gibi…

Sepsis tüm dünyada görülen ciddi bir sağlık sorunu. Sayısal veriler de bunu doğrular nitelikte. Yapılan araştırmalara göre her yıl tüm dünyada 47 ila 50 milyon sepsis vakası görülüyor. Bunların 11 milyona yakını da ölümle sonuçlanıyor. Dünya çapındaki ölümlerin 5’te 1’inin sepsisle ilişkili olduğu belirtiliyor ve her 2,8 saniyede 1 kişi sepsis nedeniyle hayatını kaybediyor.

{ilgili-metin-[{title}“Enfeksiyon hastalıklarına sebep olan parazitler, maya hücreleri kan dolaşımına karışarak tüm vücuda yayılıyor. Bu da vücut savunma sistemlerini harekete geçiyor. Kontrolsüz bir yanıt ortaya çıkıyor. Multipl (çoklu) organ bozukluklarıyla beraber seyrederek karaciğer, akciğer, kalp, beyin gibi birçok sistemi etkiliyor.{title}{source}Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlyas Dökmetaş{source}{theme}red{theme}]}

Vücudun neredeyse tüm organlarını etkileyen sepsis ne kadar erken tedavi edilirse hastanın yaşama şansı o kadar artıyor. Peki sepsis nasıl gelişiyor? Belirtileri neler? Kimler risk altında? Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlyas Dökmetaş’la konuştuk.

Çoklu organ yetmezliklerine sebep oluyor

Prof. Dr. Dökmetaş, insanlar tarafından pek bilinmeyen sepsisin nasıl geliştiğini anlatarak başlıyor sözlerine:

“Enfeksiyon hastalıklarına sebep olan parazitler, maya hücreleri kan dolaşımına karışarak tüm vücuda yayılıyor. Bu da vücut savunma sistemlerini harekete geçiyor. Kontrolsüz bir yanıt ortaya çıkıyor. Multipl (çoklu) organ bozukluklarıyla beraber seyrederek karaciğer, akciğer, kalp, beyin gibi birçok sistemi etkiliyor.”

Sepsisin ortaya çıkmasından sonra kısa sürede tanısının koyularak tedaviye başlanması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Dökmetaş, “Hastalar kısa sürede tedavi edilmezse yüzde 50 ila 70 arasında ölüme sebep oluyor. Ancak tanı erken koyulur ve tedaviye başlanırsa hastalar, yüzde 80 ila 90 oranında şifa ile taburcu edilebiliyor” diyor.

Sepsisin belirtileri neler?

Peki çoklu organ yetmezliğine sebep olan sepsis hangi belirtilerle kendini ele veriyor? Prof. Dr. Dökmetaş, alarm durumuna geçilmesi gereken şikayetleri şöyle sıralıyor:

“Hastada tansiyon düşüyor nabız yükseliyor. Şuur durumu değişiyor. Ajitasyonlara veya uykuya meyil oluyor. Üşüme-titremeyle birlikte çok yüksek ateş veya tam tersi ateşin çok düşmesi görülebiliyor. Bazen ateş 40 derecelere kadar çıkıyor bazen de normalin altına, 35 dereceye kadar düşüyor.”

Fotoğraf: Getty Images

Bu tabloyla gelen hastalarda ilk olarak sepsisin kaynağını bulmakla işe başlanması gerektiğini vurguluyor Prof. Dr. Dökmetaş:

“Mikroorganizma ilk önce nereyi etkilemiş? İdrar yollarına giderek iltihaba sebep olduktan sonra mı vücuda yayıldı? Akciğerler iltihaplandığı için mi yayıldı? Kalp kapakları etkilendi de oradan mı kan dolaşımına geçti? Muhtemel etken neresiyse ona yönelik tedavinin bir an önce başlaması lazım.”

Son yıllarda sepsis vakalarında artış görülüyor

Prof. Dr. Dökmetaş’ın dikkat çektiği bir başka konu ise son yıllarda daha faza sepsis vakasının görülmesi… Bunun sebeplerini Prof. Dr. Dökmetaş’tan öğreniyoruz:

“Birinci neden yoğun bakım ünitelerinin çok artması ve yine hastaların çok fazla yoğun bakıma yatması. Çünkü yoğun bakıma yatınca enfeksiyon arkasından sepsis gelişebiliyor. İkinci neden ise invaziv girişimlerdeki artış… Eskiye oranla günümüzde çok sayıda cerrahi işlem yapılıyor. İleri yaş ise üçüncü en önemli neden. Önceden insanlar ortalama 50-60 yaşında vefat ediyordu. Şimdi 80, hatta 100 yaşına kadar yaşıyor. İlerleyen yaşla beraber vücut direnci de düşüyor.”

{ilgili-metin-[{title}Şeker hastaları, böbrek yetmezliği olanlar, siroz hastaları, dalak ameliyatı olanlar ya da doğuştan dalağı olmayanlar, AIDS'li ve kanserli hastalar, ileri yaştaki insanlar, kortizon tedavisi görenler gibi vücut savunma sistemi bozulan kişilerde daha fazla görülebiliyor.{title}{theme}red{theme}]}

Yine organ nakilleri, kanser tedavisi gibi nedenler de sepsisin görülme oranını artıran diğer nedenler arasında yer alıyor.

Sepsisin daha fazla görülmeye başlamasıyla hastalığa karşı farkındalık da arttı. Böylece hekimler tanı konusunda daha hızlı hareket edebiliyor. Çünkü sepsisin tanısını koymak diğer hastalıklara oranla çok daha zor. Bunun sebebi ise belirtilerinin akla pek çok hastalığı getirmesi. Nitekim kalp krizi, şeker koması veya çeşitli travmalar sonrasında da benzer tablolar gelişebiliyor.

Kimler risk altında?

Sepsile ilgili merak edilen bir başka detay ise risk faktörleri… İmmün sistemi baskılanmış kişilerde sepsisin daha fazla görüldüğünün altını çizen Prof. Dr. Dökmetaş sözlerine şöyle devam ediyor:

“Şeker hastaları, böbrek yetmezliği olanlar, siroz hastaları, dalak ameliyatı olanlar ya da doğuştan dalağı olmayanlar, AIDS'li ve kanserli hastalar, ileri yaştaki insanlar, kortizon tedavisi görenler gibi vücut savunma sistemi bozulan kişilerde daha fazla görülebiliyor.”

Destek tedavisi de gerekiyor

Sepsisin tedavisindeki en önemli kriter ise belirtilerin görülmesinden itibaren 1 saat içinde hemen tedaviye başlanması. Çünkü tedaviye ne kadar geç başlanırsa ölüm oranı o kadar artıyor. Prof. Dr. Dökmetaş tedavi sürecini ise şöyle özetliyor:

“Sadece mikroplara karşı verilen ilaçlarla tedavi edilmiyor. Aynı zamanda destek tedavisi de veriyoruz. Örneğin solunum desteği gerekebiliyor. Oksijen veriyoruz ya da hastayı entübe ediyoruz. Tansiyonu çok düştüğü zaman bunu yükselten ilaçlar eklenebiliyor. Kalp çarpıntıları artarsa onu düzenliyoruz.”

Webofisin 4
Webofisin 2
Webofisin 1
Webofisin 3
Webofisin 7
Webofisin 6
Webofisin 5

Doktorlarımızdan

  • Uzm.Dr. Melda Bolat Bilsel

    PRP TEDAVİSİ

    PRP TEDAVİSİ

    PRP İLE HÜCRESEL TEDAVİ NEDİR?PRP (Platelet Rich Plasma) platelet yönünden zenginleştirilmiş plazma uygulaması adı verilen tedavi yönteminin kısaltılmış ismidirHastalardan alınan kan ,santrüfüj işle...

  • DOKTOR İYİLİK GÜZELLİK

    MİYOMLARIN TANI VE TEDAVİSİ

    MİYOMLARIN TANI VE TEDAVİSİ

    MİYOMLARIN TANI VE TEDAVİSİ Miyomlar rahimde ortaya çıkan, rahim duvarının dokusundan kaynaklanan, çapları genelde 1-15 cm arasında değişen fakat daha büyük çaplara da ulaşabilen, genellikle iyi ...

  • Op. Dr. Sezin Saygı Özyurt

    Myom Nedir?

    Myom Nedir?

    Rahim yumruları (myomlar) rahimdeki selim (iyi huylu, kanser olmayan) büyümelerdir. Kadın pelvisinde (havsala, leğen kemiği bölgesi, kasık) görülen en sık büyüme tipidir. Tüm kadınların ya...

  • Dr. Mehmet Bayrak

    Kapalı Kisk Hidatik Ameliyatları

    Kapalı Kisk Hidatik Ameliyatları

    Hidatik kist, köpek, tilki, kurt, koyun, inek vb. gibi hayvanlardan kaynaklanan paraziter bir hastalıktır. Hayvanların bağırsaklarında yaşar ve dışkısı ile dışarıya atılır. Küçükbaş veya bü...

  • Prof. Dr. Nilda Sütay Süslü

    PARATİROİD ADENOMU

    PARATİROİD ADENOMU

    PARATİROİD ADENOMU NEDİR? Paratiroid adenomu, vücuttaki paratiroid bezlerin bir tanesinde görülen iyi huylu bir tümördür. Paratiroid bezleri, vücutta dört adet olup, boyun bölgesinde tiroid bezi...

  • Prof.Dr. Turan Uslu

    Kuru İğne Tedavisi Nedir?

    Kuru İğne Tedavisi Nedir?

    İMS (Kuru İğne Tedavisi) Nedir ?Şekil olarak akupunktura çok benzeyen ama uygulamalarda farklılıklar gösteren, kaslara iğne yapılmasıyla uygulanan bir tedavi yöntemidir.Kas-iskelet sistemi ağr...

  • Prof.Dr. Seher Naz Yeni

    Jeneralize Nöbetler

    Jeneralize Nöbetler

    Jeneralize NöbetlerJeneralize nöbetler tüm beyne yayılırlar. En sık rastlanan tipi jeneralize tonik-klonik nöbetlerdir. Halk arasında sara nöbeti denince bu nöbet şekli akla gelir . Kısaca kişi ...

  • Prof. Dr. Bülent Hacıhamdioğlu

    Normal Ergenlik Süreci

    Normal Ergenlik Süreci

    Ergenlik Doğal Bir Süreçtir!Ergenlik, çocukluktan yetişkinliğe geçişte dönemidir. Bu dönem, hem fiziksel hem de duygusal değişimlerle doludur. Aileler için bazen zorlu olsa da, ergenlik aslında sağl...

  • Doç. Dr. Çiğdem Kunt İşgüder

    Perinatoloji Uzmanlık Alanına Giren Hastalıklar Şu Şekilde Sıralanabilir.

    Perinatoloji Uzmanlık Alanına Giren Hastalıklar Şu Şekilde Sıralanabilir.

    Perinatoloji, anne veya bebeğin sağlığını tehdit eden durumları tanımlamak ve yönetmek için geniş bir yelpazede tıbbi bilgi ve beceri gerektirir. Perinatologlar hem sağlıklı hem de problemli gebe...

  • Prof. Dr. Kemal Uygur

    Burun Gerisine Akıntı (BGA)

    Burun Gerisine Akıntı (BGA)

    BURUN GERİSİNE AKINTI (BGA)Burun Gerisine Akıntı (BGA) boğazda akıntı toplandığını hissetmek veya burnun gerisinden akıntının aktığının farkına varmaktır. BGA egzersiz, kalın salgı veya boğaz kas...

facebook

Sağlık İletişim Platformu

Sağlığınız için herşey

Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni
Bülent Ergan
Editör
Zafer Karaca
İletişim: 0850 532 5 236
(CEO)Sitedeki tüm harici linkler ayrı bir sayfada açılır.Sağlık İletişim Platformu harici linklerin sorumluluğunu almaz.

İrtibat Bilgileri

  • Marmara Teknopark Tübitak Gebze Yerleşkesi, 41400 Gebze/Kocaeli
  • 0850 532 5 236 (CEO)
  • info@saglikiletisimplatformu.com

Bülten Aboneliği

    Kişisel verilerin korunması kanununu okudum anladım (KVKK)

    saglikiletisimplatformu.com 2025, All Rights Reserved

    • Hakkımızda
    • ONLINE MUAYENEHANE
    • Videolar
    • Bu Test Nerede Yapılıyor?
    • İletişim