•  Soru Sor

    Soru Sor

    Kişisel verilerin korunması kanununu okudum anladım (KVKK)
    GGüvenlik Numarası.

  • 0850 532 5 236 (CEO)
  • info@saglikiletisimplatformu.com
  • Sağlık İletişim Platformu
  • Hakkımızda
  • ONLINE MUAYENEHANE
  • Videolar
  • Bu Test Nerede Yapılıyor?
  • İletişim

Sağlık

  • Makaleler
  • Sağlık
  • Parkinson hastalığında erken teşhis önemli

Parkinson hastalığında erken teşhis önemli

  • Sağlık İletişim Platformu
  • 547
  • Sağlık

Parkinson hastalığında erken teşhis önemli

Parkinson, merkezi sinir sistemi bozukluğu ile ortaya çıkan nörolojik bir hastalık. Daha çok 60 yaş üzeri bireylerde rastlanıyor. Dünya genelinde 10 milyonu aşkın insan, Türkiye’de ise 200 bin kişi bu hastalıktan muzdarip…

Titreme ve hareket kısıtlılığıyla seyreden hastalık, ilk defa 1817’de James Parkinson adlı İngiliz doktor tarafından tanımlandı.

Erken teşhisin büyük önem taşıdığı hastalığa dikkat çekmek için 11 Nisan “Dünya Parkinson Günü” ilan edilerek farkındalık çalışmaları yapılıyor. Bu özel günde Parkinson hastalığıyla ilgili merak edilen soruların yanıtını Sağlık Bilimleri Üniversitesi Sultan 2. Abdülhamid Han Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nöroloji Kliniği’nden Doç. Dr. Mehmet Güney Şenol’dan aldık.

{ilgili-metin-[{title}Hareket yavaşlığı, yürüme zorluğu, ayak sürtme, kolda kasılma, bacakta kasılma, vücudun öne doğru eğilmesi gibi hareket zorlukları hastalığın motor belirtileri olarak öne çıkıyor.{title}{source}Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Güney Şenol{source}{theme}red{theme}]}

60’lı yaşlardan sonra ortaya çıkıyor

“Parkinson titreme ve hareket azlığı gibi belirtilerle ortaya çıkan bir hastalık” diye sözlerine başlayan Doç. Dr. Şenol, “Genellikle 60’lı yaşlardan sonra çıkıyor. Ancak en fazla 40-70 yaş arası görülüyor. Fakat çok genç hastalarımız da var. Hastaların yaklaşık yüzde 5 ila 10’u 40 yaşın altında” şeklinde konuşuyor.

Erkeklerde kadınlara göre yaklaşık 2-3 kat fazla Parkinson görüldüğünü vurgulayan Doç. Dr. Şenol, hastalıkta genetik etkinin yüzde 10 olduğunu belirtiyor. Kuyu suyu içenlerde ve özellikle tarım alanlarında yaşayanlarda riskin daha yüksek olduğunu ifade ediyor.

Fotoğraf: Getty Images

Nedeni dopamin eksikliği

Parkinson beyinde hücrelerin birbiriyle haberleşmesini sağlayan "dopamin" adlı maddenin eksikliğinden kaynaklanıyor. Doç. Dr. Şenol hastalığın belirtilerini ise şöyle sıralıyor:

“Hareket yavaşlığı, yürüme zorluğu, ayak sürtme, kolda kasılma, bacakta kasılma, vücudun öne doğru eğilmesi gibi hareket zorlukları hastalığın motor belirtileri olarak öne çıkıyor.”

Hastalığın bir de hareketle ilgili olmayan belirtileri olduğuna dikkat çekiyor Doç. Dr. Şenol:

“Koku alamama, koku alma azlığı, idrara sıkışma, idrar kaçırma, kabızlık, rüyalarda canlı hareketlilik, yani REM uyku bozukluğu olabiliyor. Koku alma bozukluğu hastalıktan yaklaşık 3-5 yıl önce başlayabiliyor. Yine REM uyku bozukluğu da hastalıktan 10-15 yıl önce görülebiliyor.”

Peki, bu hastalığın teşhisi nasıl yapılıyor? Yanıtını Doç. Dr. Şenol’dan öğreniyoruz:

“Parkinson tanısı klinik muayeneyle koyuluyor. Hastalar özellikle titreme, hareket azlığı, yüzde mimiklerin azalması, yazıda küçülme hatta ayak sürtmesi gibi şikayetleri olunca doktora başvuruyor. Kanda ya da beyin MR görüntülemesinde genellikle bir şey çıkmıyor. Nörologlar muayene sonucunda bu tanıyı koyabilir.”

İstirahat sırasında ortaya çıkan titreme kuşkusuz akla ilk Parkinson’u getiriyor. Ne var ki hastaların yüzde 30’unda bu titreme olmayabiliyor. Doç. Dr. Şenol, beyinde dopamin eksikliğine neyin sebep olduğu bilinmese de travma geçiren kişilerde hastalığın görülme oranının arttığını ifade ediyor. Yine çay ve kahve tüketenlerde de Parkinson’a daha az rastlandığına dikkat çekiyor.

Yaşam kalitesini artıran tedavi uygulanıyor

Hastalığın henüz kesin bir çaresi bulunamasa da bu konuda çalışmaların yoğun olarak devam ettiğini belirten Doç. Dr. Şenol, “Hastalığı ortadan kaldıracak tedavilerle ilgili şu anda dünyada Faz 2 ve Faz 3 çalışmaları devam ediyor. Heyecanla onların sonuçlarını bekliyoruz” diyor.

Henüz hastalığı tamamen iyileştirecek bir çözüm bulunamasa da hastaların yaşam kalitesini artıran bir dizi tedavi uygulanıyor. Doç. Dr. Şenol’dan Parkinson hastalığı tedavisinde izledikleri yolu öğreniyoruz:

{ilgili-metin-[{title}Hastaya hem titremeyi, kasılmayı ve hareket kısıtlamalarını azaltıcı ilaçlar hem de dopamini artıran ilaçlar veriyoruz. Böylece hastalar 3-4 yıl boyunca çok iyi oluyorlar. Eski sağlıklı durumlarına dönebiliyorlar. Ancak bu, ilerleyen bir hastalık… İlaç tedavisi dışında eğer gerekirse beyin pili olarak bilinen cihaz takıyoruz.{title}{theme}red{theme}]}

Beyin pili konusunda bir parantez açan Doç. Dr. Şenol, “İnsanlarda şöyle bir yanlış kanı oluşuyor. Sanki beyin pili takılınca hastalık ortadan kalkacakmış gibi bir şey düşünüyorlar. Oysaki pil yalnızca belirtileri ortadan kaldırıyor. Artık ilaçlarla bir yere ulaşamadığımız hastalara pil tedavisi uyguluyoruz” ifadesini kullanıyor.

“Egzersiz ilaç kadar önemli”

Parkinson’un ölümcül bir hastalık olmadığının altını çizen Doç. Dr. Şenol, egzersizin son derece önemli olduğunu vurguluyor:

“Uzun seyirli bir hastalık... Benim takip ettiğim 30 yıllık hastalar var. Burada önemli olan ilaçları düzenli kullanmak ve egzersiz yapmak. Egzersiz bu hastalıkta ilaç kadar önemli. Hastaların mutlaka günde en az 20 dakika egzersiz yapmasını öneriyoruz. Egzersiz pek çok hastalık için önemli olsa da Parkinson’da daha da önemli. En kolay ve sürekli yapılabilecek egzersiz ise yürümek… Günlük 20 dakika yürümek ilaç kadar etkili oluyor. Çünkü dopamini ve mutluluk hormonunu artırıyor.”

Doç. Dr. Şenol’un bu hastalıkla genç yaşlarda karşılaşanlara önerisi ise çalışma hayatını mutlaka devam ettirmeleri yönünde. Yine hastaların bol su içmesi ve lifli besinleri tüketmesi de tavsiyeleri arasında yer alıyor.

Webofisin 4
Webofisin 2
Webofisin 1
Webofisin 3
Webofisin 7
Webofisin 6
Webofisin 5

Doktorlarımızdan

  • Prof.Dr. Turan Uslu

    Kuru İğne Tedavisi Nedir?

    Kuru İğne Tedavisi Nedir?

    İMS (Kuru İğne Tedavisi) Nedir ?Şekil olarak akupunktura çok benzeyen ama uygulamalarda farklılıklar gösteren, kaslara iğne yapılmasıyla uygulanan bir tedavi yöntemidir.Kas-iskelet sistemi ağr...

  • Prof. Dr. Murat Gönenç

    CROHN HASTALIĞI

    CROHN HASTALIĞI

    Crohn hastalığı ağızdan anüse dek tüm sindirim sistemini etkiyebilen, kronik iltihabi bir hastalıktır. Hastalıkta en sık etkilenen bölgeler ince bağırsağın son kısmı ve kalın bağırsaktır. Hasta...

  • Op. Dr. Ömer Alp

    ANNE ESTETİĞİ İYİLEŞME İPUÇLARI

    ANNE ESTETİĞİ İYİLEŞME İPUÇLARI

    Anne Estetiği İyileşme İpuçlarıAnne estetiği ameliyatı, kadının hamilelik ve doğum sonrası vücudunu eski haline döndürmek için yapılan çeşitli plastik ameliyatların birleşimidir. Tipik bir anne estet...

  • Prof.Dr. Seher Naz Yeni

    Jeneralize Nöbetler

    Jeneralize Nöbetler

    Jeneralize NöbetlerJeneralize nöbetler tüm beyne yayılırlar. En sık rastlanan tipi jeneralize tonik-klonik nöbetlerdir. Halk arasında sara nöbeti denince bu nöbet şekli akla gelir . Kısaca kişi ...

  • Uzm.Dr. Melda Bolat Bilsel

    PRP TEDAVİSİ

    PRP TEDAVİSİ

    PRP İLE HÜCRESEL TEDAVİ NEDİR?PRP (Platelet Rich Plasma) platelet yönünden zenginleştirilmiş plazma uygulaması adı verilen tedavi yönteminin kısaltılmış ismidirHastalardan alınan kan ,santrüfüj işle...

  • Prof. Dr. Esra Eryaman

    Horlama

    Horlama

    Horlama aslında bir belirtidir. Bu belirtinin sonrasında oluşabilecek ve önlenmesi gereken asıl hastalık tıkayıcı uyku apne sendromudur. Apne solunumun 10 saniye durmasıdır. Apnenin değişik ti...

  • Op. Dr. Sezin Saygı Özyurt

    İnfertilite Tedavisinde Nelere Dikkat Etmek Gerekir?

    İnfertilite Tedavisinde Nelere Dikkat Etmek Gerekir?

    İnfertilite, yani kısırlık; bir çiftin düzenli cinsel ilişkiye rağmen bir yıl boyunca gebe kalamaması durumudur. Bu durum çiftler üzerinde hem duygusal hem de fiziksel olarak büyük bir stres ve bask...

  • Doç. Dr. Çiğdem Kunt İşgüder

    Gebelikte Beslenme

    Gebelikte Beslenme

    Gebelik döneminde beslenme, anne ve bebeğin sağlığı için son derece önemlidir. Gebelik sırasında dengeli ve sağlıklı beslenmek, bebeğin sağlıklı gelişimi için gereklidir. İşte gebelikte beslenmeye...

  • Doç. Dr. Uğur Önsel Türk, FESC, ECDS

    ATRİYAL FİBRİLASYON: NEDİR? SONUÇLARI NELERDİR? NASIL TEDAVİ EDİLİR?

    ATRİYAL FİBRİLASYON: NEDİR? SONUÇLARI NELERDİR? NASIL TEDAVİ EDİLİR?

  • Doç. Dr. Sevil Arı Yuca

    Haşimato tiroiditi

    Haşimato tiroiditi

    Çocuklarda ve gençlerde Hashimoto tiroiditi;Hashimoto tiroiditi, otoimmün bir tiroid hastalığıdır ve tiroid bezinin iltihaplanması sonucu ortaya çıkar. Bu durum genellikle bağışıklık sisteminin vüc...

facebook

Sağlık İletişim Platformu

Sağlığınız için herşey

Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni
Bülent Ergan
Editör
Zafer Karaca
İletişim: 0850 532 5 236
(CEO)Sitedeki tüm harici linkler ayrı bir sayfada açılır.Sağlık İletişim Platformu harici linklerin sorumluluğunu almaz.

İrtibat Bilgileri

  • Marmara Teknopark Tübitak Gebze Yerleşkesi, 41400 Gebze/Kocaeli
  • 0850 532 5 236 (CEO)
  • info@saglikiletisimplatformu.com

Bülten Aboneliği

    Kişisel verilerin korunması kanununu okudum anladım (KVKK)

    saglikiletisimplatformu.com 2025, All Rights Reserved

    • Hakkımızda
    • ONLINE MUAYENEHANE
    • Videolar
    • Bu Test Nerede Yapılıyor?
    • İletişim