•  Soru Sor

    Soru Sor

    Kişisel verilerin korunması kanununu okudum anladım (KVKK)
    GGüvenlik Numarası.

  • 0850 532 5 236 (CEO)
  • info@saglikiletisimplatformu.com
  • Sağlık İletişim Platformu
  • Hakkımızda
  • ONLINE MUAYENEHANE
  • Videolar
  • Bu Test Nerede Yapılıyor?
  • İletişim

Sağlık

  • Makaleler
  • Sağlık
  • Parkinson hastalığında erken teşhis önemli

Parkinson hastalığında erken teşhis önemli

  • Sağlık İletişim Platformu
  • 430
  • Sağlık

Parkinson hastalığında erken teşhis önemli

Parkinson, merkezi sinir sistemi bozukluğu ile ortaya çıkan nörolojik bir hastalık. Daha çok 60 yaş üzeri bireylerde rastlanıyor. Dünya genelinde 10 milyonu aşkın insan, Türkiye’de ise 200 bin kişi bu hastalıktan muzdarip…

Titreme ve hareket kısıtlılığıyla seyreden hastalık, ilk defa 1817’de James Parkinson adlı İngiliz doktor tarafından tanımlandı.

Erken teşhisin büyük önem taşıdığı hastalığa dikkat çekmek için 11 Nisan “Dünya Parkinson Günü” ilan edilerek farkındalık çalışmaları yapılıyor. Bu özel günde Parkinson hastalığıyla ilgili merak edilen soruların yanıtını Sağlık Bilimleri Üniversitesi Sultan 2. Abdülhamid Han Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nöroloji Kliniği’nden Doç. Dr. Mehmet Güney Şenol’dan aldık.

{ilgili-metin-[{title}Hareket yavaşlığı, yürüme zorluğu, ayak sürtme, kolda kasılma, bacakta kasılma, vücudun öne doğru eğilmesi gibi hareket zorlukları hastalığın motor belirtileri olarak öne çıkıyor.{title}{source}Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Güney Şenol{source}{theme}red{theme}]}

60’lı yaşlardan sonra ortaya çıkıyor

“Parkinson titreme ve hareket azlığı gibi belirtilerle ortaya çıkan bir hastalık” diye sözlerine başlayan Doç. Dr. Şenol, “Genellikle 60’lı yaşlardan sonra çıkıyor. Ancak en fazla 40-70 yaş arası görülüyor. Fakat çok genç hastalarımız da var. Hastaların yaklaşık yüzde 5 ila 10’u 40 yaşın altında” şeklinde konuşuyor.

Erkeklerde kadınlara göre yaklaşık 2-3 kat fazla Parkinson görüldüğünü vurgulayan Doç. Dr. Şenol, hastalıkta genetik etkinin yüzde 10 olduğunu belirtiyor. Kuyu suyu içenlerde ve özellikle tarım alanlarında yaşayanlarda riskin daha yüksek olduğunu ifade ediyor.

Fotoğraf: Getty Images

Nedeni dopamin eksikliği

Parkinson beyinde hücrelerin birbiriyle haberleşmesini sağlayan "dopamin" adlı maddenin eksikliğinden kaynaklanıyor. Doç. Dr. Şenol hastalığın belirtilerini ise şöyle sıralıyor:

“Hareket yavaşlığı, yürüme zorluğu, ayak sürtme, kolda kasılma, bacakta kasılma, vücudun öne doğru eğilmesi gibi hareket zorlukları hastalığın motor belirtileri olarak öne çıkıyor.”

Hastalığın bir de hareketle ilgili olmayan belirtileri olduğuna dikkat çekiyor Doç. Dr. Şenol:

“Koku alamama, koku alma azlığı, idrara sıkışma, idrar kaçırma, kabızlık, rüyalarda canlı hareketlilik, yani REM uyku bozukluğu olabiliyor. Koku alma bozukluğu hastalıktan yaklaşık 3-5 yıl önce başlayabiliyor. Yine REM uyku bozukluğu da hastalıktan 10-15 yıl önce görülebiliyor.”

Peki, bu hastalığın teşhisi nasıl yapılıyor? Yanıtını Doç. Dr. Şenol’dan öğreniyoruz:

“Parkinson tanısı klinik muayeneyle koyuluyor. Hastalar özellikle titreme, hareket azlığı, yüzde mimiklerin azalması, yazıda küçülme hatta ayak sürtmesi gibi şikayetleri olunca doktora başvuruyor. Kanda ya da beyin MR görüntülemesinde genellikle bir şey çıkmıyor. Nörologlar muayene sonucunda bu tanıyı koyabilir.”

İstirahat sırasında ortaya çıkan titreme kuşkusuz akla ilk Parkinson’u getiriyor. Ne var ki hastaların yüzde 30’unda bu titreme olmayabiliyor. Doç. Dr. Şenol, beyinde dopamin eksikliğine neyin sebep olduğu bilinmese de travma geçiren kişilerde hastalığın görülme oranının arttığını ifade ediyor. Yine çay ve kahve tüketenlerde de Parkinson’a daha az rastlandığına dikkat çekiyor.

Yaşam kalitesini artıran tedavi uygulanıyor

Hastalığın henüz kesin bir çaresi bulunamasa da bu konuda çalışmaların yoğun olarak devam ettiğini belirten Doç. Dr. Şenol, “Hastalığı ortadan kaldıracak tedavilerle ilgili şu anda dünyada Faz 2 ve Faz 3 çalışmaları devam ediyor. Heyecanla onların sonuçlarını bekliyoruz” diyor.

Henüz hastalığı tamamen iyileştirecek bir çözüm bulunamasa da hastaların yaşam kalitesini artıran bir dizi tedavi uygulanıyor. Doç. Dr. Şenol’dan Parkinson hastalığı tedavisinde izledikleri yolu öğreniyoruz:

{ilgili-metin-[{title}Hastaya hem titremeyi, kasılmayı ve hareket kısıtlamalarını azaltıcı ilaçlar hem de dopamini artıran ilaçlar veriyoruz. Böylece hastalar 3-4 yıl boyunca çok iyi oluyorlar. Eski sağlıklı durumlarına dönebiliyorlar. Ancak bu, ilerleyen bir hastalık… İlaç tedavisi dışında eğer gerekirse beyin pili olarak bilinen cihaz takıyoruz.{title}{theme}red{theme}]}

Beyin pili konusunda bir parantez açan Doç. Dr. Şenol, “İnsanlarda şöyle bir yanlış kanı oluşuyor. Sanki beyin pili takılınca hastalık ortadan kalkacakmış gibi bir şey düşünüyorlar. Oysaki pil yalnızca belirtileri ortadan kaldırıyor. Artık ilaçlarla bir yere ulaşamadığımız hastalara pil tedavisi uyguluyoruz” ifadesini kullanıyor.

“Egzersiz ilaç kadar önemli”

Parkinson’un ölümcül bir hastalık olmadığının altını çizen Doç. Dr. Şenol, egzersizin son derece önemli olduğunu vurguluyor:

“Uzun seyirli bir hastalık... Benim takip ettiğim 30 yıllık hastalar var. Burada önemli olan ilaçları düzenli kullanmak ve egzersiz yapmak. Egzersiz bu hastalıkta ilaç kadar önemli. Hastaların mutlaka günde en az 20 dakika egzersiz yapmasını öneriyoruz. Egzersiz pek çok hastalık için önemli olsa da Parkinson’da daha da önemli. En kolay ve sürekli yapılabilecek egzersiz ise yürümek… Günlük 20 dakika yürümek ilaç kadar etkili oluyor. Çünkü dopamini ve mutluluk hormonunu artırıyor.”

Doç. Dr. Şenol’un bu hastalıkla genç yaşlarda karşılaşanlara önerisi ise çalışma hayatını mutlaka devam ettirmeleri yönünde. Yine hastaların bol su içmesi ve lifli besinleri tüketmesi de tavsiyeleri arasında yer alıyor.

Webofisin 4
Webofisin 2
Webofisin 1
Webofisin 3
Webofisin 7
Webofisin 6
Webofisin 5

Doktorlarımızdan

  • Doç. Dr. Çiğdem Kunt İşgüder

    Kan Grubu Uyuşmazlığı

    Kan Grubu Uyuşmazlığı

    Kan grubu uyuşmazlığı nedir?Kan grupları alyuvarların zarında bulunan kan grubu antijenlerine göre belirlenir. A, B ve 0 kan grupları kan transfüzyonu ve organ transplantasyonunda en etkili olan kan ...

  • Prof. Dr. Arif ULUBİL

    Burnumdan nefes alamamam ne gibi sorunlara yol açar?

    Burnumdan nefes alamamam ne gibi sorunlara yol açar?

    Tek veya çift taraflı burun tıkanıklığı, Tekrarlayan burun kanamalarına, tekrarlayan sinüzit, farenjit, ve bronşite, yüz bölgesinde ağrı, baş ağrısı, geniz akıntısına, ses kalitesinde bozulmay...

  • KLİNİK İYİLİK GÜZELLİK

    VAJİNAL AKINTI

    VAJİNAL AKINTI

    VAJİNAL AKINTI Vaginal akıntı kadınların yaşamları boyunca en sık karşılaştığı yakınmalardan birisidir. Kadın doğum polikliniklerindeki hasta başvurularında birinci sırayı oluşturur. Vaginal a...

  • Prof. Dr. Ahmet Emre Süslü

    Uyku apnesi ve horlama birbirlerinden nasıl ayırt edilir?

    Uyku apnesi ve horlama birbirlerinden nasıl ayırt edilir?

    Uyku apnesi hem erişkinlerde hem de çocuklarda bir çok soruna yol açan önemli bir hastalıktır. Horlama ise bir hastalık olarak kabul edilmemekte; uykuda kişinin ve çevresinin konforunu bozan bir...

  • Prof.Dr. Fehmi Tabak

    Uzun süreli enfeksiyonlar kanseri tetikliyor

    Uzun süreli enfeksiyonlar kanseri tetikliyor

    Amerikan Hastanesi'nden Prof. Dr. Tabak, enfeksiyon ajanlarının yol açtığı kronik, uzun süren inflamasyon (iltihap) kanser gelişimine neden olduğunu belirtti.İSTANBUL - Amerikan Hastanesi...

  • Prof. Dr. Murat Gönenç

    KARIN ZARI KANSERİ

    KARIN ZARI KANSERİ

    Periton (karın zarı), hem karın duvarını içten saran hem de organların üzerini örten adeta karın içi derisi diyebileceğimiz bir organdır. Karın zarı kanseri ya karın zarını oluşturan hücrele...

  • Prof. Dr. Aygen Türkmen

    Hücresel Tedaviler Nelerdir?

    Hücresel Tedaviler Nelerdir?

    Hücresel tedaviler, hastalıkların tedavisinde kullanılan bir tıbbi yaklaşımdır. Bu tedavi türünde, hasta vücudundan alınan veya laboratuvar ortamında üretilen sağlıklı hücreler kullanılarak hast...

  • Prof. Dr. Esra Eryaman

    Gırtlak kanseri nedeniyle ameliyat olan bir hasta bir daha konuşamaz mı?

    Gırtlak kanseri nedeniyle ameliyat olan bir hasta bir daha konuşamaz mı?

    Gırtlak kanserinin erken evre ameliyatlarını gırtlakta sadece hastalıklı ses teli kısmının alınması, gırtlağın dikey ya da yatay eksende kısmi olarak alınması oluşturur. Bu hastalarda ameliy...

  • Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Vakfı

    Ani işitme kaybı nedir? - Prof. Dr. İbrahim Sayın

    Ani işitme kaybı nedir? - Prof. Dr. İbrahim Sayın

    Bir sabah uyandığınızda ya da gün içinde, örneğin telefonla konuşurken gelen sesleri az duyduğunuzu ya da hiç duymadığınızı fark ettiyseniz, ani işitme kaybı yaşıyor olabilirsiniz. Düny...

  • Op. Dr. Ömer Alp

    MEME DİKLEŞTİRME

    MEME DİKLEŞTİRME

    Meme Dikleştirme Ameliyatı (Mastopeksi)Zamanla ya da kilo almaya bağlı olarak göğüslerin sarkması estetik bir sorun olarak görülmektedir. Göğüsleri sıkılaştırma ve kaldırmaya yönelik egzersizl...

facebook

Sağlık İletişim Platformu

Sağlığınız için herşey

Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni
Bülent Ergan
Editör
Zafer Karaca
İletişim: 0850 532 5 236
(CEO)Sitedeki tüm harici linkler ayrı bir sayfada açılır.Sağlık İletişim Platformu harici linklerin sorumluluğunu almaz.

İrtibat Bilgileri

  • Marmara Teknopark Tübitak Gebze Yerleşkesi, 41400 Gebze/Kocaeli
  • 0850 532 5 236 (CEO)
  • info@saglikiletisimplatformu.com

Bülten Aboneliği

    Kişisel verilerin korunması kanununu okudum anladım (KVKK)

    saglikiletisimplatformu.com 2025, All Rights Reserved

    • Hakkımızda
    • ONLINE MUAYENEHANE
    • Videolar
    • Bu Test Nerede Yapılıyor?
    • İletişim