•  Soru Sor

    Soru Sor

    Kişisel verilerin korunması kanununu okudum anladım (KVKK)
    GGüvenlik Numarası.

  • 0850 532 5 236 (CEO)
  • info@saglikiletisimplatformu.com
  • Sağlık İletişim Platformu
  • Hakkımızda
  • ONLINE MUAYENEHANE
  • Videolar
  • Bu Test Nerede Yapılıyor?
  • İletişim

Sağlık

  • Makaleler
  • Sağlık
  • Kurban Bayramı'nda beslenmeye yönelik tavsiyeler

Kurban Bayramı'nda beslenmeye yönelik tavsiyeler

  • Sağlık İletişim Platformu
  • 857
  • Sağlık

Kurban Bayramı'nda beslenmeye yönelik tavsiyeler

Üniversiteden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Karagöl, Kurban Bayramı boyunca yapılan en büyük yanlışın gün içinde öğün sıklığına dikkat etmemek olduğunu belirterek bu dönemde alınabilecek önlemlerle daha sağlıklı bir bayram geçirmenin mümkün olacağını ifade etti.

Karagöl et pişirme konusunda da dikkatli olunması gerektiğini hatırlatarak, "Uzun süre pişirme ve kızartma yöntemi çeşitli 'kanserojen maddelerin' oluşumuna yol açacağı için tercih edilmemelidir" dedi.

Bayram boyunca kırmızı et ve tatlı tüketimi bir hayli arttığını ve bu durumun özellikle kalp hastalığı, hipertansiyon ve diyabet gibi kronik sorunları olanlarda, gastrit, ülser gibi mide problemleri yaşayanlarda, ileri yaşlardaki kişilerde ve özel beslenme tedavisi uygulayanlarda ekstra sağlık sorunları oluşturabildiğini aktaran Karagöl, Kurban Bayramı boyunca dikkat edilmesi gerekenleri ve ne gibi önlemlerin alınabileceğine dair bilgiler verdi.

Karagöl, Kurban Bayramında artış gösteren mide ve sindirim sistemi problemlerine de değinerek "Bazı küçük ama etkili beslenme önlemleriyle sağlığınızı koruyabiliriz" değerlendirmesinde bulundu.

Genellikle öğün sıklığına dikkat edilmeyerek en büyük hatanın yapıldığını vurgulayan Karagöl öncelikle bu kurala dikkat edilmesi gerektiğini aktardı.

Karagöl, akşam yemeklerinin geciktirilmemesini ve yemek porsiyonlarının arttırılmaması gerektiğinin altını çizerek, "Bayramlarda bile günde 4-5 öğün olacak şekilde bir beslenme planı uygulanmalı. Fazla miktarda ve geç saatlerde yemek yemekten kaçınılmalı. Sindirimi zor olan kırmızı eti, hazımsızlık ve şişkinlik olmaması için akşam yemeklerinde değil, öğle yemeklerinde yenmeli.

Ayrıca etin yanında pirinç pilavı, patates, börek gibi glisemik indeksi yüksek besinleri de tüketmemeye özen gösterilmeli. Zira bayramda hazımsızlık ve kabızlık yakınmaları sık görülebileceğinden etin yanında sebze yemekleri ya da salata yenmeli." bilgisini paylaştı.

Et hazırlamada kullanılan kesme tahtalarında çiğ sebze ve meyvelerin doğrama işleminin yapılmaması gerektiğini ifade eden Karagöl, şu açıklamalarda bulundu:

"Çiğ ette bulunan mikroorganizmaların sebze meyvelere geçmesine engel olmak için ayrı tahtalar kullanmak gereklidir. Ayrıca çok yüksek ısıda, uzun süre pişirme ve kızartma yöntemi çeşitli ‘kanserojen maddelerin’ oluşumuna hem de B1, B12, folik asit gibi vitaminlerin kaybına yol açacağı için tercih edilmemelidir.

Yanmış et ne kadar zararlıysa, çiğ ve az pişmiş etler de zararlı. Zira bu etlerle sindirim kanalına hayvanlardan bazı hastalıklar bulaşabilir. Paraziter hastalıklara neden olabilir. Bu nedenle eti iyi pişirdiğinize dikkat edin.

"Yemeğinizi ne kadar yavaş yerseniz, sindiriminiz o kadar kolaylaşır"

Karagöl, etin sindirimi için öncelikle çok iyi çiğnenmesi gerektiğini de hatırlatarak, "Sindirim ağızda çiğneme ile başlar. Lokmalarınızı ne kadar iyi çiğnerseniz ve yemeğinizi ne kadar yavaş yerseniz, sindiriminiz o kadar kolaylaşır. Böylelikle beyinde tokluk hissi daha hızlı meydana gelir. Reflü, hazımsızlık, gaz sancıları, kabızlık yakınmaları ve kilo alımına karşı eti iyi çiğneyin." tavsiyelerinde bulundu.

Genel olarak sakatat tüketiminin de arttığını bu yüzden özellikle kolesterol hastaları ile kalp-damar hastalığı riski taşıyan kişilerin sakatat tüketiminden kaçınması gerektiğini vurgulayan Karagöl, yemeklerde etin yanında gazlı içecekler ve şeker içeriği yüksek meyve sularının tüketilmemesi gerektiğini belirtti.

Karagöl, bayramın sıcak yaz günlerinde denk geldiğinde hijyen sorununun daha büyük problem oluşturabileceğini ve hijyen uygulamaları iyi olmayan şartlarda hazırlanmış yiyeceklerin sağlığı tehdit ettiğini vurguladı.

Kırmızı etin hem iyi protein kaynağı hem de yüksek oranda demir içerdiğini hatırlatan Karagöl, şunları kaydetti:

"Etin içerisindeki demirin biyoyararlanımı artırabilmek için ve yoğun et tüketiminin vücutta oluşturacağı toksin etkisini azaltmak için iyi bir C vitamini kaynağı olan yeşil yapraklı sebzeler ile yapılmış salataya sofrada yer verilmesi doğru bir seçim olacaktır. Bayramda aşırı et tüketimi, tuz oranının artmasına sebebiyet verebilmektedir.

Bunun yanı sıra yetersiz su tüketimi de söz konusu olabilmektedir. Vücudun su ihtiyacını karşılamak için yeterli miktarda su içmek önemlidir. Bol su içerek vücudun susuz kalmasının önüne geçilmeli ve sindirim-boşaltım sistemi sağlığı desteklenmelidir. Mutlaka gün içerisine yayacak şekilde 2-2,5 litre su içilmelidir. Bayramda bilinçsizce çikolata ve tatlı tüketilir. Fazla çikolata ve tatlı tüketimi, mide yanması, bağırsak bozuklukları gibi şikayetlere neden olur.

Çikolataya ve şekere alternatif olarak, vitamin ve mineralden zengin ve posa içeriği yüksek olan kuru meyveler, ceviz, fındık gibi kuruyemişler tercih edilebilir. Bayram süresince yeme alışkanlıklarının değişmesi ve hareketsizlik, vücutta enerji birikimine ve kilo artışına neden olabilir. Kalp ve şeker hastalarının bu konuya ayrıca dikkat etmesi gerekir. Bu nedenle fiziksel aktiviteyi artırmak gerekir."

Webofisin 4
Webofisin 2
Webofisin 1
Webofisin 3
Webofisin 7
Webofisin 6
Webofisin 5

Doktorlarımızdan

  • Prof. Dr. Murat Gönenç

    HEMOROİDAL HASTALIK (BASUR)

    HEMOROİDAL HASTALIK (BASUR)

    Hemoroidal hastalık ya da halk arasında bilinen ismiyle “basur” makat bölgesinde yerleşmiş olan damarların büyümesiyle ve kesecikler oluşturması sonucu ortaya çıkar. Bu kan damarları, ...

  • DOKTOR İYİLİK GÜZELLİK

    VAJİNAL AKINTI

    VAJİNAL AKINTI

    VAJİNAL AKINTI Vaginal akıntı kadınların yaşamları boyunca en sık karşılaştığı yakınmalardan birisidir. Kadın doğum polikliniklerindeki hasta başvurularında birinci sırayı oluşturur. Vaginal a...

  • Doç. Dr. Çiğdem Kunt İşgüder

    Kan Grubu Uyuşmazlığı

    Kan Grubu Uyuşmazlığı

    Kan grubu uyuşmazlığı nedir?Kan grupları alyuvarların zarında bulunan kan grubu antijenlerine göre belirlenir. A, B ve 0 kan grupları kan transfüzyonu ve organ transplantasyonunda en etkili olan kan ...

  • Prof.Dr. Seher Naz Yeni

    Jeneralize Nöbetler

    Jeneralize Nöbetler

    Jeneralize NöbetlerJeneralize nöbetler tüm beyne yayılırlar. En sık rastlanan tipi jeneralize tonik-klonik nöbetlerdir. Halk arasında sara nöbeti denince bu nöbet şekli akla gelir . Kısaca kişi ...

  • Prof.Dr. Turan Uslu

    Bebek Bakan Annenin Bel ve Sırt Ağrılarından Korunması

    Bebek Bakan Annenin Bel ve Sırt Ağrılarından Korunması

    Bebek bakarken oluşan bel ve sırt ağrılarından korunmak:Doğumdan sonra ağırlığı 3-3.5 kg olan, daha sonra ağırlığı 10 kg’a kadar çıkan bebeğin günde en az 20-50 defa kucağa alınması, emzirilmes...

  • Uzm. Dr. Kenan EREN

    Yaygın Anksiyete Bozukluğu

    Yaygın Anksiyete Bozukluğu

    YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞUKaygılanmak Normal midir? Kaygı yaşamın normal bir parçasıdır. Herkes günlük yaşam içinde değişik konularla ilgili kaygı duyabilir. Yetişmesi gereken bir iş, sınav, sağlı...

  • Op. Dr. Sezin Saygı Özyurt

    Doktor ile ilk Muayene

    Doktor ile ilk Muayene

    Gebelikte ilk muayenede doktorunuz sağlık geçmişinizle ilgili sorular soracaktır. Bu sorular genel sağlık problemleri ve jinekolojik ve doğumla ilgili herhangi problem hakkındadır. İlk muayenede ...

  • Prof. Dr. Selda Karaayvaz

    Çocuk Sağlığı İzleminin Önemi

    Çocuk Sağlığı İzleminin Önemi

    Her çocuk ailesi ve toplum için büyük bir umut kaynağıdır ve gelişime her alanda çok açık, sonsuz bir potansiyeldir. Çocuk sağlık ve yaşam kalitesinin yüksekliği, doğrudan ülkelerin gelişmi...

  • Prof. Dr. İrem Yaluğ

    UYKU BOZUKLUKLARI

    UYKU BOZUKLUKLARI

    Uyku Nedir?Uyku, zihinsel ve fiziksel sağlığımızı her gün yenilememiz için önemli olan ve yaşamımızın üçte birini kapsayan aktif bir dönemdir.Uykuyla ilgili çalışmalar, uykunun yorgunluk sonucu b...

  • Prof. Dr. Alpin Güneri MD MSc

    Horlama ve Uyku Apnesi Genel Bilgiler

    Horlama ve Uyku Apnesi Genel Bilgiler

    Horlama: Horlama sesi (horultu), uyku esnasında damak ve yutak bölgelerindeki yumuşak dokuların titreşimi sonucunda ortaya çıkar. Hava pasajının daraldığı yerden geçen solunum akımının tür...

facebook

Sağlık İletişim Platformu

Sağlığınız için herşey

Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni
Bülent Ergan
Editör
Zafer Karaca
İletişim: 0850 532 5 236
(CEO)Sitedeki tüm harici linkler ayrı bir sayfada açılır.Sağlık İletişim Platformu harici linklerin sorumluluğunu almaz.

İrtibat Bilgileri

  • Marmara Teknopark Tübitak Gebze Yerleşkesi, 41400 Gebze/Kocaeli
  • 0850 532 5 236 (CEO)
  • info@saglikiletisimplatformu.com

Bülten Aboneliği

    Kişisel verilerin korunması kanununu okudum anladım (KVKK)

    saglikiletisimplatformu.com 2025, All Rights Reserved

    • Hakkımızda
    • ONLINE MUAYENEHANE
    • Videolar
    • Bu Test Nerede Yapılıyor?
    • İletişim