•  Soru Sor

    Soru Sor

    Kişisel verilerin korunması kanununu okudum anladım (KVKK)
    GGüvenlik Numarası.

  • 0850 532 5 236 (CEO)
  • info@saglikiletisimplatformu.com
  • Sağlık İletişim Platformu
  • Hakkımızda
  • ONLINE MUAYENEHANE
  • Videolar
  • Bu Test Nerede Yapılıyor?
  • İletişim

Sağlık

  • Makaleler
  • Sağlık
  • Lösemili çocuklarda erken teşhis hayat kurtarıyor

Lösemili çocuklarda erken teşhis hayat kurtarıyor

  • Sağlık İletişim Platformu
  • 585
  • Sağlık

Lösemili çocuklarda erken teşhis hayat kurtarıyor

Çocukluk çağı kanserlerinin yüzde 30’unu oluşturan lösemi, kan hücrelerinin normal gelişimini engelleyerek çocukların hayatını ciddi anlamda tehdit ediyor. Erken teşhis ise tedavide başarı şansını önemli ölçüde artırıyor.

Her yıl 2-8 Kasım tarihleri arasında düzenlenen Lösemili Çocuklar Haftası’nda hastalıkla ilgili farkındalığı artırmak amacıyla çeşitli etkinlikler ve bilgilendirme çalışmaları yapılıyor. Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Hematolojisi ve Onkolojisi Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Koç ile çocukluk çağı lösemisinde belirtilerden tedavi sürecine kadar tüm merak edilenlere yanıt aradık.

{ilgili-metin-[{title}Kemik iliğinde kan yapımının bozulması nedeniyle anemi ve buna bağlı olarak solukluk, halsizlik, çabuk yorulma ve hareketle artan nefes darlığı gözleniyor. Kan pıhtılaşmasında görev alan trombositlerin sayısında yetersizliğe bağlı ciltte morluk oluşması, toplu iğne başı büyüklüğünde kırmızı yaygın döküntüler, burun ve diş eti kanamaları söz konusu{title}{source}Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Hematolojisi ve Onkolojisi Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Koç{source}{theme}red{theme}]}

Çocuklarda daha çok akut lösemi görülüyor

Lösemiyi, “Kemik iliği hücrelerinden kaynaklanan bir kanser türü” olarak tanımlayan Prof. Dr. Koç, hastalığın nasıl meydana geldiğini şöyle açıklıyor:

“Kemik iliğindeki kan hücrelerinin normal olgunlaşma sürecinin bozulması sonucunda öncül kan hücreleri kontrolsüz ve aşırı şekilde çoğalmaya başlıyor. Blast adı verilen bu hücreler hızla çoğalıp normal kan hücrelerinin yerini aldıkça kemik iliğinde sağlıklı alyuvar, akyuvar ve trombositlerin (kanamayı önleyen küçük kan hücreleri) yapımı bozuluyor. Bunun sonucunda anemi gelişiyor, vücut mikroplara karşı savunmasız kalıyor ve trombosit sayısında azalma sebebiyle kanamalar meydana geliyor.”

Lösemi akut ve kronik olarak ikiye ayrılıyor. Çocuklarda daha çok akut lösemi görüldüğünü ifade eden Prof. Dr. Koç, “Akut lösemiler çocukluk çağındaki lösemilerin yüzde 97 kadarını, tüm kanser hastalıklarının ise yaklaşık yüzde 35’ini oluşturuyor. Yine akut lösemilerin de yüzde 75-80’i akut lenfoblastik lösemi (ALL), yüzde 15-20’si ise akut myeloid lösemi. Kronik lösemiler ise çocukluk çağı lösemilerinin yüzde 3’ünü oluşturuyor” diyor.

Grafik: TRT Haber

İlk belirtiler: İştahsızlık, halsizlik, huzursuzluk

Peki lösemi hangi belirtilerle kendini ele veriyor? “Akut lösemiler ani olarak başlıyor” şeklinde konuşan Prof. Dr. Koç sözlerini, “Kronik lösemiler ise yavaş seyirli oluyor. Lösemilerin hepsi kemik iliğinde fonksiyon bozukluğuna yol açtığından, genel klinik bulguları benzer. Fakat her birinin kendilerine özel klinik ve laboratuvar bulguları da bulunuyor” şeklinde sürdürüyor.

Akut lösemili hastaların çoğunda tanı sırasındaki şikayet ve bulgular 4 haftadan daha kısa süreli oluyor. İlk şikayetler ise diğer hastalıklarda da görülebilen iştahsızlık, halsizlik ve huzursuzluk…
Lösemiyle doğrudan ilişkili olan belirtileri Prof. Dr. Koç’tan öğreniyoruz:

“Kemik iliğinde kan yapımının bozulması nedeniyle anemi ve buna bağlı olarak solukluk, halsizlik, çabuk yorulma ve hareketle artan nefes darlığı gözleniyor. Kan pıhtılaşmasında görev alan trombositlerin sayısında yetersizliğe bağlı ciltte morluk oluşması, toplu iğne başı büyüklüğünde kırmızı yaygın döküntüler, burun ve diş eti kanamaları söz konusu. Enfeksiyonlara karşı savunmada rol oynayan bağışıklık sistemi hücrelerinin yapımı bozulduğu için de yüksek ateş, tekrarlayan bademcik iltihabı, zatürre gibi enfeksiyon hastalıkları görülüyor.”

Hastaların bir kısmında ise özellikle geç dönemde baş ağrısı, bulantı, kusma, dişetlerinde şişkinlik, kemik ve eklem ağrıları bulunabildiğinin de altını çizen Prof. Dr. Koç, “Bu hastalara bazen yanlışlıkla romatizmal kemik veya eklem ağrısı tanısı konabiliyor. Yine testislerde ağrısız ve sert büyüme de olabiliyor. Tüm bu belirtilerin birden fazlasının aynı anda bulunması durumunda çocuk hekiminin değerlendirmesi gerekiyor” diyor.

Grafik: TRT Haber

Lösemi kalıtsal bir hastalık mı?

Lösemiyle ilgili en fazla merak edilen konuların başında kuşkusuz hastalığın nedeni geliyor. Hastalığa neyin sebep olduğu çoğunlukla bilinmemekle birlikte radyasyona maruz kalma, bazı kimyasal maddeler, tarımda kullanılan ilaçlar, toksinler ve bazı kemoterapi ilaçlarının lösemi oluşumuna katkıda bulunduğunu belirtiyor Prof. Dr. Koç.

Peki lösemi kalıtsal bir hastalık mı? Löseminin büyük çoğunluğunun kalıtsal olmadığını söyleyen Prof. Dr. Koç, bir parantez açıyor:

“Fakat Down sendromu, kalıtsal kemik iliği yetersizlikleri, doğuştan bağışıklık eksikliği gibi kalıtsal hastalıkları olanlarda ve lösemili kardeşi olan çocuklarda risk artıyor.”

Erken teşhis tedavide şansı artırıyor

Lösemide erken teşhis, tedavide şansı artıran önemli bir faktör. Nitekim Prof. Dr. Koç, “Hastalığın erken teşhis edilmesi çocuğun daha az yoğunlukta tedavi almasını sağlıyor. Hastalığın erken evresinde kanda lösemi hücrelerinin sayısının düşük olduğu ve başka dokulara yayılımın olmadığı dönemde teşhis koyulup, tedaviye başlanılması tedavi başarısını artırıyor” diyerek bunun önemini açıklıyor.

{ilgili-metin-[{title}Lösemiler tipi ne olursa olsun, enfeksiyonlara önemli derecede yatkınlık oluşturuyor. Bu hastalar yalnızca hastalıkları ile değil, enfeksiyonlarla da mücadele etmek durumundalar. Burada ailelere düşen en önemli görevlerden birisi çocuğun enfeksiyonlardan korunması.{title}{theme}red{theme}]}

Tedavi sürecinde hastaların çoğunda kemoterapi tercih ediliyor. Az sayıda hastada ise radyoterapi ve kök hücre (kemik iliği) nakli uygulanıyor. “Akut lösemilerin asıl tedavisi çok sayıda ilaçla yapılan kemoterapidir. “Kemoterapi hastalığın tipine, lösemi hücrelerinde saptanan genetik değişikliklere, yaşa ve kandaki lösemi hücresi sayısına göre değişiyor” diyen Prof. Dr. Koç, diğer tedavi yöntemlerine ilişkin ise şöyle bilgileri veriyor:

“Radyoterapi sadece tanı sırasında merkezi sinir sistemi (MSS) tutulumu olan hastalara ve MSS nüksü gösteren hastalara uygulanıyor. Kemik iliği (kök hücre) nakli ise kemoterapi ile tedaviye dirençli vakalara, tedaviye geç cevap veren veya yetersiz cevap veren hastalara, kemoterapiyle iyileşme sağlandıktan sonra nüks görülen vakalara ve teşhis sırasında yüksek riskli olduğu saptanan hastalara uygulanıyor.”

İlerleyen tıp diğer kanser çeşitlerinde olduğu gibi lösemi tedavisinde de yenilikleri beraberinde getiriyor. Prof. Dr. Koç, bu konuda son yıllarda lösemi tedavisinde hedefe yönelik ve hücresel tedavilerin de kullanılmaya başladığının altını çiziyor.

Aileler tedavi sürecinde nasıl bir yol izlemeli?

Lösemi tedavisi sadece çocuk için değil ailesi içinde sancılı bir süreç… Bu noktada ailelere de çocuklarının bakımında büyük rol düşüyor. Prof. Dr. Koç’un bu süreci yaşayan ailelere tavsiyeleri şöyle:

“Lösemiler tipi ne olursa olsun, enfeksiyonlara önemli derecede yatkınlık oluşturuyor. Bu hastalar yalnızca hastalıkları ile değil, enfeksiyonlarla da mücadele etmek durumundalar. Burada ailelere düşen en önemli görevlerden birisi çocuğun enfeksiyonlardan korunması. El temizliği, besinlerin iyi temizlenmesi, gıdaların mutlaka iyi pişirilmesi, ağız, diş ve perine bakımı gibi kişisel önlemler, hasta insanlarla temasın önlenmesi, çevresel önlemlerin (hava, eşya, su, gıda temizliği) alınması da bunun başlıca yolları arasında yer alıyor. Bulaşıcı hastalığı olan (grip, nezle dahil) kişilerin de kesinlikle hasta ziyaretine gitmemesi gerekiyor.”

Çocukların beslenmesi de bu dönemde dikkat edilmesi gereken konulardan biri. Lösemili çocuklarda hem hastalığın etkisi hem de kullanılan kemoterapi ilaçlarının yol açtığı bulantı, kusma ve ağız yaraları nedeniyle beslenme sıkıntıları ortaya çıkabiliyor. Yetersiz beslenme ise hem bağışıklık sistemini daha da bozuyor ve kemoterapi yan etkilerinin daha fazla olmasına yol açıyor. Çocukların yeterli ve nitelikli şekilde beslenebilmeleri konusunda da tüm bu nedenlerle ailelere büyük rol düşüyor.

Bu süreçte zaman zaman kan ve kan ürünlerine de ihtiyaç duyulduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Koç, “Kızılay Kan Merkezleri’nin büyük desteğini görmekteyiz. Fakat trombosit süspansiyonu ihtiyacı olduğunda ailelerden de uygun kan donörü bulmaları istenebiliyor. Hastanın annesi, babası kardeşleri ve yakın akrabaları kan ürünü vericisi olarak kabul edilmiyor. Bu nedenle ihtiyaç duyulduğunda kan bağışı için hastaneye gelebilecek, sağlıklı, akraba olmayan 5-10 tane kan bağışçısı bulunması ve kolay ulaşılabilecek iletişim bilgilerine sahip olunması da öneriliyor” diye uyarıyor.
 

Webofisin 4
Webofisin 2
Webofisin 1
Webofisin 3
Webofisin 7
Webofisin 6
Webofisin 5

Doktorlarımızdan

  • Prof. Dr. Nilda Sütay Süslü

    DİL KANSERİ AMELİYATI SONRA KONUŞABİLİR MİYİM?

    DİL KANSERİ AMELİYATI SONRA KONUŞABİLİR MİYİM?

    DİL KANSERİ, CERRAHİ YÖNTEMLE TEDAVİ EDİLEBİLMEKTEDİR. DİL KANSERİNİN BÜYÜKLÜĞÜ VE KANSERİN EVRESİNE GÖRE YAPILAN CERRAHİ TEDAVİ GENİŞLİĞİ VE DERİNLİĞİ DEĞİŞMEKTEDİR. BAZI HASTALARI...

  • Prof.Dr. Turan Uslu

    İMS (Kuru İğne Tedavisi) Hangi Ağrılar İçin Kullanılır ?

    İMS (Kuru İğne Tedavisi) Hangi Ağrılar İçin Kullanılır ?

    Baş ağrıları, Boyun ve sırt ağrıları, Donuk omuz (omuzun hareket kısıtlılığı) ve diğer omuz ağrıları, Bel ağrısı, Tenisçi dirseği ve golfçü dirseği, Ağrılı kas spazmları, Repetitif strain ...

  • Prof. Dr. Esra Eryaman

    Geniz tümörlerinin bulguları nelerdir?

    Geniz tümörlerinin bulguları nelerdir?

    Nazofarenks boğazın burun boşluğuna açılan kısmıdır. En üstteki kısım olması itibariyle ‘üst yutak’, ya da halk arasında ‘geniz’ olarak da ifade edilir. Kafa tabanında yer ...

  • Sanal Muayene

    Kişisel Web Sitesi

    Kişisel Web Sitesi

    CEOTECH, kişisel web sitesi tasarımı için birçok farklı tema sunmaktadır. Bu temalar arasından istediğinizi seçerek özel bir web sitesine sahip olabilirsiniz. CEOTECH, seçtiğiniz temayı kişiselleştir...

  • Op.Dr. Zeki Salar

    Hamileler oruç tutabilir mi?

    Hamileler oruç tutabilir mi?

    Hamileler oruç tutabilir mi?Ramazan ayında oruç tutulması ile ilgili olarak yapılan çalışmalarda genelde orucun anne ve bebek sağlığı üzerinde olumsuz etkisi gösterilmemiştir.Hamilelik döneminde oru...

  • Uzm.Dr. Melda Bolat Bilsel

    PRP TEDAVİSİ

    PRP TEDAVİSİ

    PRP İLE HÜCRESEL TEDAVİ NEDİR?PRP (Platelet Rich Plasma) platelet yönünden zenginleştirilmiş plazma uygulaması adı verilen tedavi yönteminin kısaltılmış ismidirHastalardan alınan kan ,santrüfüj işle...

  • Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Vakfı

    Ani işitme kaybı nedir? - Prof. Dr. İbrahim Sayın

    Ani işitme kaybı nedir? - Prof. Dr. İbrahim Sayın

    Bir sabah uyandığınızda ya da gün içinde, örneğin telefonla konuşurken gelen sesleri az duyduğunuzu ya da hiç duymadığınızı fark ettiyseniz, ani işitme kaybı yaşıyor olabilirsiniz. Düny...

  • Prof.Dr. Seher Naz Yeni

    Epilepsi Nedir?

    Epilepsi Nedir?

    Epilepsi Nedir?Beynimiz duyusal ve bilişsel merkezimiz, bizi diğer canlılardan ayıran en önemli organımızdır. 100 milyar hücreden oluşan beyin herhangi bir bilgisayarla karşılaştır...

  • Op.Dr. Salih Şentürk

    DİZ AĞRISI

    DİZ AĞRISI

    Diz ağrısı, birçok insanın yaşadığı yaygın bir sağlık sorunudur ve genellikle yaş alma, yaralanmalar veya eklem hastalıkları nedeniyle ortaya çıkar. Burkulmalar, tendon iltihaplanmaları...

  • Prof. Dr. GÜLBİN BİNGÖL

    “Astım Nedir, Ne Değildir?” Paneli

    “Astım Nedir, Ne Değildir?” Paneli

    Türk Toraks Derneği, Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği, Çocuk Göğüs Hastalıkları Derneği ve Astım Hastaları Dayanışma Derneği tarafından Dünya Astım Günü nedeniyle “Astım...

facebook

Sağlık İletişim Platformu

Sağlığınız için herşey

Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni
Bülent Ergan
Editör
Zafer Karaca
İletişim: 0850 532 5 236
(CEO)Sitedeki tüm harici linkler ayrı bir sayfada açılır.Sağlık İletişim Platformu harici linklerin sorumluluğunu almaz.

İrtibat Bilgileri

  • Marmara Teknopark Tübitak Gebze Yerleşkesi, 41400 Gebze/Kocaeli
  • 0850 532 5 236 (CEO)
  • info@saglikiletisimplatformu.com

Bülten Aboneliği

    Kişisel verilerin korunması kanununu okudum anladım (KVKK)

    saglikiletisimplatformu.com 2025, All Rights Reserved

    • Hakkımızda
    • ONLINE MUAYENEHANE
    • Videolar
    • Bu Test Nerede Yapılıyor?
    • İletişim