•  Soru Sor

    Soru Sor

    Kişisel verilerin korunması kanununu okudum anladım (KVKK)
    GGüvenlik Numarası.

  • 0850 532 5 236 (CEO)
  • info@saglikiletisimplatformu.com
  • Sağlık İletişim Platformu
  • Hakkımızda
  • ONLINE MUAYENEHANE
  • Videolar
  • Bu Test Nerede Yapılıyor?
  • İletişim

Sağlık

  • Makaleler
  • Sağlık
  • Lösemili çocuklarda erken teşhis hayat kurtarıyor

Lösemili çocuklarda erken teşhis hayat kurtarıyor

  • Sağlık İletişim Platformu
  • 416
  • Sağlık

Lösemili çocuklarda erken teşhis hayat kurtarıyor

Çocukluk çağı kanserlerinin yüzde 30’unu oluşturan lösemi, kan hücrelerinin normal gelişimini engelleyerek çocukların hayatını ciddi anlamda tehdit ediyor. Erken teşhis ise tedavide başarı şansını önemli ölçüde artırıyor.

Her yıl 2-8 Kasım tarihleri arasında düzenlenen Lösemili Çocuklar Haftası’nda hastalıkla ilgili farkındalığı artırmak amacıyla çeşitli etkinlikler ve bilgilendirme çalışmaları yapılıyor. Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Hematolojisi ve Onkolojisi Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Koç ile çocukluk çağı lösemisinde belirtilerden tedavi sürecine kadar tüm merak edilenlere yanıt aradık.

{ilgili-metin-[{title}Kemik iliğinde kan yapımının bozulması nedeniyle anemi ve buna bağlı olarak solukluk, halsizlik, çabuk yorulma ve hareketle artan nefes darlığı gözleniyor. Kan pıhtılaşmasında görev alan trombositlerin sayısında yetersizliğe bağlı ciltte morluk oluşması, toplu iğne başı büyüklüğünde kırmızı yaygın döküntüler, burun ve diş eti kanamaları söz konusu{title}{source}Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Hematolojisi ve Onkolojisi Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Koç{source}{theme}red{theme}]}

Çocuklarda daha çok akut lösemi görülüyor

Lösemiyi, “Kemik iliği hücrelerinden kaynaklanan bir kanser türü” olarak tanımlayan Prof. Dr. Koç, hastalığın nasıl meydana geldiğini şöyle açıklıyor:

“Kemik iliğindeki kan hücrelerinin normal olgunlaşma sürecinin bozulması sonucunda öncül kan hücreleri kontrolsüz ve aşırı şekilde çoğalmaya başlıyor. Blast adı verilen bu hücreler hızla çoğalıp normal kan hücrelerinin yerini aldıkça kemik iliğinde sağlıklı alyuvar, akyuvar ve trombositlerin (kanamayı önleyen küçük kan hücreleri) yapımı bozuluyor. Bunun sonucunda anemi gelişiyor, vücut mikroplara karşı savunmasız kalıyor ve trombosit sayısında azalma sebebiyle kanamalar meydana geliyor.”

Lösemi akut ve kronik olarak ikiye ayrılıyor. Çocuklarda daha çok akut lösemi görüldüğünü ifade eden Prof. Dr. Koç, “Akut lösemiler çocukluk çağındaki lösemilerin yüzde 97 kadarını, tüm kanser hastalıklarının ise yaklaşık yüzde 35’ini oluşturuyor. Yine akut lösemilerin de yüzde 75-80’i akut lenfoblastik lösemi (ALL), yüzde 15-20’si ise akut myeloid lösemi. Kronik lösemiler ise çocukluk çağı lösemilerinin yüzde 3’ünü oluşturuyor” diyor.

Grafik: TRT Haber

İlk belirtiler: İştahsızlık, halsizlik, huzursuzluk

Peki lösemi hangi belirtilerle kendini ele veriyor? “Akut lösemiler ani olarak başlıyor” şeklinde konuşan Prof. Dr. Koç sözlerini, “Kronik lösemiler ise yavaş seyirli oluyor. Lösemilerin hepsi kemik iliğinde fonksiyon bozukluğuna yol açtığından, genel klinik bulguları benzer. Fakat her birinin kendilerine özel klinik ve laboratuvar bulguları da bulunuyor” şeklinde sürdürüyor.

Akut lösemili hastaların çoğunda tanı sırasındaki şikayet ve bulgular 4 haftadan daha kısa süreli oluyor. İlk şikayetler ise diğer hastalıklarda da görülebilen iştahsızlık, halsizlik ve huzursuzluk…
Lösemiyle doğrudan ilişkili olan belirtileri Prof. Dr. Koç’tan öğreniyoruz:

“Kemik iliğinde kan yapımının bozulması nedeniyle anemi ve buna bağlı olarak solukluk, halsizlik, çabuk yorulma ve hareketle artan nefes darlığı gözleniyor. Kan pıhtılaşmasında görev alan trombositlerin sayısında yetersizliğe bağlı ciltte morluk oluşması, toplu iğne başı büyüklüğünde kırmızı yaygın döküntüler, burun ve diş eti kanamaları söz konusu. Enfeksiyonlara karşı savunmada rol oynayan bağışıklık sistemi hücrelerinin yapımı bozulduğu için de yüksek ateş, tekrarlayan bademcik iltihabı, zatürre gibi enfeksiyon hastalıkları görülüyor.”

Hastaların bir kısmında ise özellikle geç dönemde baş ağrısı, bulantı, kusma, dişetlerinde şişkinlik, kemik ve eklem ağrıları bulunabildiğinin de altını çizen Prof. Dr. Koç, “Bu hastalara bazen yanlışlıkla romatizmal kemik veya eklem ağrısı tanısı konabiliyor. Yine testislerde ağrısız ve sert büyüme de olabiliyor. Tüm bu belirtilerin birden fazlasının aynı anda bulunması durumunda çocuk hekiminin değerlendirmesi gerekiyor” diyor.

Grafik: TRT Haber

Lösemi kalıtsal bir hastalık mı?

Lösemiyle ilgili en fazla merak edilen konuların başında kuşkusuz hastalığın nedeni geliyor. Hastalığa neyin sebep olduğu çoğunlukla bilinmemekle birlikte radyasyona maruz kalma, bazı kimyasal maddeler, tarımda kullanılan ilaçlar, toksinler ve bazı kemoterapi ilaçlarının lösemi oluşumuna katkıda bulunduğunu belirtiyor Prof. Dr. Koç.

Peki lösemi kalıtsal bir hastalık mı? Löseminin büyük çoğunluğunun kalıtsal olmadığını söyleyen Prof. Dr. Koç, bir parantez açıyor:

“Fakat Down sendromu, kalıtsal kemik iliği yetersizlikleri, doğuştan bağışıklık eksikliği gibi kalıtsal hastalıkları olanlarda ve lösemili kardeşi olan çocuklarda risk artıyor.”

Erken teşhis tedavide şansı artırıyor

Lösemide erken teşhis, tedavide şansı artıran önemli bir faktör. Nitekim Prof. Dr. Koç, “Hastalığın erken teşhis edilmesi çocuğun daha az yoğunlukta tedavi almasını sağlıyor. Hastalığın erken evresinde kanda lösemi hücrelerinin sayısının düşük olduğu ve başka dokulara yayılımın olmadığı dönemde teşhis koyulup, tedaviye başlanılması tedavi başarısını artırıyor” diyerek bunun önemini açıklıyor.

{ilgili-metin-[{title}Lösemiler tipi ne olursa olsun, enfeksiyonlara önemli derecede yatkınlık oluşturuyor. Bu hastalar yalnızca hastalıkları ile değil, enfeksiyonlarla da mücadele etmek durumundalar. Burada ailelere düşen en önemli görevlerden birisi çocuğun enfeksiyonlardan korunması.{title}{theme}red{theme}]}

Tedavi sürecinde hastaların çoğunda kemoterapi tercih ediliyor. Az sayıda hastada ise radyoterapi ve kök hücre (kemik iliği) nakli uygulanıyor. “Akut lösemilerin asıl tedavisi çok sayıda ilaçla yapılan kemoterapidir. “Kemoterapi hastalığın tipine, lösemi hücrelerinde saptanan genetik değişikliklere, yaşa ve kandaki lösemi hücresi sayısına göre değişiyor” diyen Prof. Dr. Koç, diğer tedavi yöntemlerine ilişkin ise şöyle bilgileri veriyor:

“Radyoterapi sadece tanı sırasında merkezi sinir sistemi (MSS) tutulumu olan hastalara ve MSS nüksü gösteren hastalara uygulanıyor. Kemik iliği (kök hücre) nakli ise kemoterapi ile tedaviye dirençli vakalara, tedaviye geç cevap veren veya yetersiz cevap veren hastalara, kemoterapiyle iyileşme sağlandıktan sonra nüks görülen vakalara ve teşhis sırasında yüksek riskli olduğu saptanan hastalara uygulanıyor.”

İlerleyen tıp diğer kanser çeşitlerinde olduğu gibi lösemi tedavisinde de yenilikleri beraberinde getiriyor. Prof. Dr. Koç, bu konuda son yıllarda lösemi tedavisinde hedefe yönelik ve hücresel tedavilerin de kullanılmaya başladığının altını çiziyor.

Aileler tedavi sürecinde nasıl bir yol izlemeli?

Lösemi tedavisi sadece çocuk için değil ailesi içinde sancılı bir süreç… Bu noktada ailelere de çocuklarının bakımında büyük rol düşüyor. Prof. Dr. Koç’un bu süreci yaşayan ailelere tavsiyeleri şöyle:

“Lösemiler tipi ne olursa olsun, enfeksiyonlara önemli derecede yatkınlık oluşturuyor. Bu hastalar yalnızca hastalıkları ile değil, enfeksiyonlarla da mücadele etmek durumundalar. Burada ailelere düşen en önemli görevlerden birisi çocuğun enfeksiyonlardan korunması. El temizliği, besinlerin iyi temizlenmesi, gıdaların mutlaka iyi pişirilmesi, ağız, diş ve perine bakımı gibi kişisel önlemler, hasta insanlarla temasın önlenmesi, çevresel önlemlerin (hava, eşya, su, gıda temizliği) alınması da bunun başlıca yolları arasında yer alıyor. Bulaşıcı hastalığı olan (grip, nezle dahil) kişilerin de kesinlikle hasta ziyaretine gitmemesi gerekiyor.”

Çocukların beslenmesi de bu dönemde dikkat edilmesi gereken konulardan biri. Lösemili çocuklarda hem hastalığın etkisi hem de kullanılan kemoterapi ilaçlarının yol açtığı bulantı, kusma ve ağız yaraları nedeniyle beslenme sıkıntıları ortaya çıkabiliyor. Yetersiz beslenme ise hem bağışıklık sistemini daha da bozuyor ve kemoterapi yan etkilerinin daha fazla olmasına yol açıyor. Çocukların yeterli ve nitelikli şekilde beslenebilmeleri konusunda da tüm bu nedenlerle ailelere büyük rol düşüyor.

Bu süreçte zaman zaman kan ve kan ürünlerine de ihtiyaç duyulduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Koç, “Kızılay Kan Merkezleri’nin büyük desteğini görmekteyiz. Fakat trombosit süspansiyonu ihtiyacı olduğunda ailelerden de uygun kan donörü bulmaları istenebiliyor. Hastanın annesi, babası kardeşleri ve yakın akrabaları kan ürünü vericisi olarak kabul edilmiyor. Bu nedenle ihtiyaç duyulduğunda kan bağışı için hastaneye gelebilecek, sağlıklı, akraba olmayan 5-10 tane kan bağışçısı bulunması ve kolay ulaşılabilecek iletişim bilgilerine sahip olunması da öneriliyor” diye uyarıyor.
 

Webofisin 4
Webofisin 2
Webofisin 1
Webofisin 3
Webofisin 7
Webofisin 6
Webofisin 5

Doktorlarımızdan

  • Prof. Dr. Nilda Sütay Süslü

    Bademcik ve Geniz Eti

    Bademcik ve Geniz Eti

    BADEMCİK VE GENİZ ETİBademcik (Tonsil) ve geniz eti (Adenoid) olarak isimlendirilen dokular lenfoid hücrelerden oluşmuştur. Lenfosit yapımında rolü vardır. Yeni doğanda anneden geçen immünglobul...

  • Prof. Dr. Esra Eryaman

    Baş Dönmesi

    Baş Dönmesi

    BAŞ DÖNMESİBazı insanlar denge problemlerini baş dönmesi olarak nitelendirirler. Çevrenin dönmediği bu denge bozukluğu bazen iç kulağa bağlı bir problemden dolayı ortaya çıkar. Bazı insanlar ise deng...

  • Prof. Dr. Levent ERALP

    Ayak Deformitesi

    Ayak Deformitesi

    11 yaşında kız çocuğu, daha önce iki kez opera edilmiş, dirençli pes ekinovarus deformitesi tanısı ile opera edildi. Ardayak ve orta ayağa, bilgisayar destekli heksapodal system ile düzeltme u...

  • Prof. Dr. Esra Eryaman

    Geniz tümörlerinin bulguları nelerdir?

    Geniz tümörlerinin bulguları nelerdir?

    Nazofarenks boğazın burun boşluğuna açılan kısmıdır. En üstteki kısım olması itibariyle ‘üst yutak’, ya da halk arasında ‘geniz’ olarak da ifade edilir. Kafa tabanında yer ...

  • Online Doctor Türkiye

    Karaciğer Sağlığını Korumak İçin Püf Noktalar

    Karaciğer Sağlığını Korumak İçin Püf Noktalar

    Vücudumuzun en büyük organı olan karaciğer çok yoğun çalışan bir fabrika gibidir. Kendi kendini yenileme yeteneği yüksek bir organdır. Bir yandan ağızdan alınan tüm yiyecek ve içeceklerin, diğ...

  • Prof. Dr. Nilda Sütay Süslü

    TİROİD AMELİYATI SONRASI İZ KALIR MI?

    TİROİD AMELİYATI SONRASI İZ KALIR MI?

    MİNİMAL İNVAZİV TİROİDEKTOMİ Son yıllarda gelişen teknoloji ve tıp alanında oluşan bilgi birikimi ile, tiroid ameliyatlarında mümkün olan en az izi oluşturmayı hedefliyoruz. Eskiden yapılan cilt kes...

  • Prof. Dr. Esra Eryaman

    Nasolabial açı ve kolumellalobuler açı

    Nasolabial açı ve kolumellalobuler açı

    Nazolabial açı üst dudağın ön yüzü ile burun altı arasında bulunan açıdır. Kadınlarda daha geniştir ve yaklaşık 100-110 derece arasındadır. Erkeklerde ise daha dardır ve yaklaşık 90-105 der...

  • Op. Dr. Gökay Gidemez

    SERTLEŞME BOZUKLUĞUNDA (EREKTİL DİSFONKSİYON ) KÖK HÜCRE TEDAVİSİ

    SERTLEŞME BOZUKLUĞUNDA (EREKTİL DİSFONKSİYON ) KÖK HÜCRE TEDAVİSİ

    SERTLEŞME BOZUKLUĞUNDA (EREKTİL DİSFONKSİYON ) KÖK HÜCRE TEDAVİSİ Kök hücreler kan, beyin, kemik ve vucuttaki tüm organların hücrelerine dönüşebilirler. Hücreleri onarma eski halle...

  • Prof. Dr. Erdem Yeşilada

    Etkili ve güvenilir bir ağrı kesici mi arıyorsunuz? Bal

    Etkili ve güvenilir bir ağrı kesici mi arıyorsunuz? Bal

    Balın yan etkisi bulunmayan, güvenilir bir ağrı kesici olduğunu biliyor muydunuz? Şaşırmış olabilirsiniz! Ben de ilk duyduğumda şaşırmıştım. On beş yıl önce bir Rizeli arıcı (rahmetli Balcı Mehme...

  • Prof. Dr. Nilda Sütay Süslü

    Gırtlak kanseri belirtileri nelerdir?

    Gırtlak kanseri belirtileri nelerdir?

    GIRTLAK KANSERİ BELİRTİLERİ NELERDİR? Gırtlak kanserinin en sık görülen belirtisi 3 haftadan uzun süren ses kısıklığıdır. Gırtlak kanserinde görülebilen diğer belirtileri ise; Seste boğuklaşma v...

facebook

Sağlık İletişim Platformu

Sağlığınız için herşey

Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni
Bülent Ergan
Editör
Zafer Karaca
İletişim: 0850 532 5 236
(CEO)Sitedeki tüm harici linkler ayrı bir sayfada açılır.Sağlık İletişim Platformu harici linklerin sorumluluğunu almaz.

İrtibat Bilgileri

  • Marmara Teknopark Tübitak Gebze Yerleşkesi, 41400 Gebze/Kocaeli
  • 0850 532 5 236 (CEO)
  • info@saglikiletisimplatformu.com

Bülten Aboneliği

    Kişisel verilerin korunması kanununu okudum anladım (KVKK)

    saglikiletisimplatformu.com 2025, All Rights Reserved

    • Hakkımızda
    • ONLINE MUAYENEHANE
    • Videolar
    • Bu Test Nerede Yapılıyor?
    • İletişim