•  Soru Sor

    Soru Sor

    Kişisel verilerin korunması kanununu okudum anladım (KVKK)
    GGüvenlik Numarası.

  • 0850 532 5 236 (CEO)
  • info@saglikiletisimplatformu.com
  • Sağlık İletişim Platformu
  • Hakkımızda
  • ONLINE MUAYENEHANE
  • Videolar
  • Bu Test Nerede Yapılıyor?
  • İletişim

Sağlık

  • Makaleler
  • Sağlık
  • KKKA hastalığında ölüm oranı yüzde 5'in altında

KKKA hastalığında ölüm oranı yüzde 5'in altında

  • Sağlık İletişim Platformu
  • 120
  • Sağlık

KKKA hastalığında ölüm oranı yüzde 5'in altında

KKKA hastalığı tedavisi konusunda uzun yıllar merkez konumda bulunan Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Uygulama ve Araştırma Hastanesi'nde görev yapan Prof. Dr. Elaldı, AA muhabirine, dünyada "Argasidae" ve "Ixodidae" ailelerine bağlı yaklaşık 900 civarında kene türünün bilindiğini söyledi.

Elaldı, bunlardan Hyalomma cinsine ait kene türlerinin hastalığın başlıca vektörleri olduğunu belirterek, "Türkiye'de şimdiye kadar 50'den fazla kene türünün olduğu tespit edilmiştir. Günümüze kadar birçok kene türünün virüsün biyolojik vektörü olabileceği düşünülmüş ise de hastalığın başlıca biyolojik vektörünün ülkemizde de yaygın olarak bulunan Hyalomma cinsine bağlı keneler olduğu kabul edilmektedir." dedi.

Türkiye genelinde yıllara göre KKKA olgu sayısının 500 ila 1000 arasında değiştiğine dikkati çeken Elaldı, "Vücuda tutunan keneler saatler ya da günlerce orada kalıp, aç oldukları ağırlıklarının 100-200 katı kadar kan emebilirler. Bir kişi keneyi vücudunda yapışmış olarak gördüğünde henüz enfekte kene virüsü vücuda bulaştırmamış olabilir. Bu nedenle kene bir an önce mümkünse kafasını koparmadan bir bütün halinde vücuttan uzaklaştırılmalıdır." diye konuştu.

Kenelerin doyana kadar kan emdikten sonra bir dış müdahale olmaksızın vücuttan ayrıldığını anlatan Elaldı, "Risk, kenenin yalnız KKKA'ya neden olan virüsle değil, başka bir hastalık etkeniyle enfekte olup olmamasına da bağlıdır. KKKA virüsünün kenelerle bulaştırılan 200'den fazla hastalık etkeninden sadece birisi olduğu unutulmamalıdır." ifadelerini kullandı.

Özellikle 65 yaş üstü risk altında

Elaldı, hastalığın her yaş grubunda gözlendiğine ve ölüme sebep olduğuna işaret ederek, "Özellikle 65 yaş üstündeki bireylerde cinsiyet gözetmeksizin daha fazla ölüme sebep olmaktadır. Teorik olarak alt hastalığı olan bireylerde daha şiddetli seyretmekle birlikte bilimsel çalışmalar hastaneye başvuru sırasında kanlarında yüksek miktarda virüs bulunduran bireylerde ölümlerin daha fazla gözlendiğini göstermektedir. Örneğin kanında 1 mililitrede 100 milyon KKKA virüsü olanların yüzde 80'inin, 1 trilyon olanların ise daha fazla oranda öldüğü yapılan bilimsel çalışmalardan anlaşılmaktadır." değerlendirmesinde bulundu.

"Ülkemizde ölüm oranı yüzde 5'ten düşük"

Hastalıkla ilgili ölüm oranlarının ülkeden ülkeye hatta hastaneden hastaneye değişmekte olduğunun altını çizen Elaldı, şunları kaydetti:

"Dünya literatüründe genellikle hastalığa atfedilen ölüm oranları yüzde 10-30 arasında değişmektedir. Ülkemizde ise ölüm oranı yüzde 5'ten düşüktür. Hastalığa hızla tanı konması, Sağlık Bakanlığının birinci, ikinci ve üçüncü basamak sağlık kuruluşlarındaki hasta takip ve sevk kriterleri ile bölgelere göre 'referans hastaneler' belirlenmesi, hastaların gerektiğinde hızla üst basamak hastanelere sevk edilmesi ve tecrübeli doktor ve yardımcı sağlık personeli tarafından takip ve tedavi edilmesi sayesinde hastaların en az yüzde 95'i hastanelerden şifa ile taburcu edilmektedir. Böyle bir düşük ölüm oranı yurt dışındaki otoriteler ve hekimlerce de takdir ile karşılanmaktadır."

En fazla bacaklara tutunuyor

Elaldı, kenelerin insan vücudundaki herhangi bir bölgeye yapışıp kan emdiklerine dikkati çekerek, "Yapılan bilimsel yayınlarda insanlarda başlıca kene tutunma bölgelerinin karın, kollar, koltuk altı, sırt, göğüs, baş ve boyun, kalça, bacaklar ve dış genital organların olduğu belirtilmektedir. KKKA'ya neden olan virüsü taşıyan Hyalomma marginatum kenesinin ise ülkemizde yapılan bir araştırmada en sık bacaklara, sonra baş-boyun bölgesine ve daha sonra da kollara yapışıp kan emdiği bildirilmiştir." dedi.

Virüs ile enfekte kenelerin Türkiye'de yaygın olarak gözlendiğine değinen Elaldı, "Sivas'a bağlı kırsal bölgeler ve çevre illerde yakın zamanda yaptığımız bir çalışmada sığırlardan ve yerden toplanan kenelerin dağılımına baktığımızda yüzde 90 ile en fazla Hyalomma cinsine ait kenelerin olduğunu ve KKKA hastalığının bulaşmasından en fazla sorumlu olan Hyalomma marginatum türü kenelerin ise toplamın yüzde 80'ini oluşturduğunu ve bu kenelerin de bölgelere göre değişen oranlarda virüs ile enfekte olduğunu gözledik." diye konuştu.

Elaldı, bir kenenin ne kadar erken çıkarılırsa KKKA hastalığı bulaşma riskinin de o kadar azalacağının altını çizerek, sağlık kuruluşlarında görevli doktor ve yardımcı sağlık personelinin KKKA konusunda her yıl düzenli olarak bilgilendirildiğini anlattı.

KKKA hastalığı tedavisi ve aşı çalışmaları

KKKA hastalığı tedavisi hakkında bilgiler veren Prof. Dr. Nazif Elaldı, "Gerektiğinde damar yolu ile sıvı ve elektrolit, taze donmuş plazma, eritrosit ve trombosit süspansiyonlarının verilmesi, solunum ve dolaşım desteğinin sağlanması ve hemodiyaliz uygulamaları, günümüzde KKKA'da etkin olan tedavilerdir." dedi.

Elaldı, aşı çalışmalarına da değinerek, Türkiye'de üretilen yerli bir inaktif KKKA aşısının faz 1 çalışmasının tamamlandığını söyledi.

Yurt dışında aralarında Sivas Cumhuriyet Üniversitesi ve Kars Kafkas Üniversitesinden bilim insanlarının da bulunduğu, 11 ülkeden 13 merkez tarafından yürütülen bir projede hem DNA hem de mRNA temelli iki KKKA aşısı geliştirildiğini ve bunlardan DNA aşısının faz 1 klinik araştırmasının devam ettiğini bildiren Elaldı, dünyada halen devam eden ve deneysel aşamalarda olan birkaç aşı geliştirme çalışmasının bulunduğunu da sözlerine ekledi.

Webofisin 4
Webofisin 2
Webofisin 1
Webofisin 3
Webofisin 7
Webofisin 6
Webofisin 5

Doktorlarımızdan

  • Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Vakfı

    Dış Kulak Yolu İltihabı - Eksternal Otit Nedir? - Prof. Dr. İbrahim Sayın

    Dış Kulak Yolu İltihabı - Eksternal Otit Nedir? - Prof. Dr. İbrahim Sayın

    Dış kulak yolu veya kulak kanalı, dış kulağı kulak zarından ayıran bölümdür. Bu kanalın etkilenmesi ve yangısı eksternal otit olarak adlandırılır. Enfeksiyöz, alerjik ve dermatolojik neden...

  • Prof.Dr. Seher Naz Yeni

    Epilepsi Nedir?

    Epilepsi Nedir?

    Epilepsi Nedir?Beynimiz duyusal ve bilişsel merkezimiz, bizi diğer canlılardan ayıran en önemli organımızdır. 100 milyar hücreden oluşan beyin herhangi bir bilgisayarla karşılaştır...

  • Prof. Dr. Alpin Güneri MD MSc

    Otoskleroz (Kulak Kireçlenmesi)

    Otoskleroz (Kulak Kireçlenmesi)

    Otoskleroz iç kulak dışında vücutta başka hiçbir kemik dokuda görülmez. Kalıtsal geçiş gösterir. Kadınlarda 2 kat daha sıktır. Otoskleroz yakınması olmasyan kişilerin % 10’ unda bulunur, buna...

  • Op. Dr. Ömer Alp

    MEME DİKLEŞTİRME

    MEME DİKLEŞTİRME

    Meme Dikleştirme Ameliyatı (Mastopeksi)Zamanla ya da kilo almaya bağlı olarak göğüslerin sarkması estetik bir sorun olarak görülmektedir. Göğüsleri sıkılaştırma ve kaldırmaya yönelik egzersizl...

  • Op.Dr. Zeki Salar

    İkili Üçlü Dörtlü Test, Amniyosentez, fetal DNA testi Genetik Hastalıklar

    İkili Üçlü Dörtlü Test, Amniyosentez,  fetal DNA testi Genetik Hastalıklar

    Bu yazımız son 10 yılda kadın doğum ve perinatoloji alanında ilerleme gösteren önemli gelişme ve testleri açıklamak için hazırlanmıştır. 2000 li yılların başında teknoloji yeterince gelişmemi...

  • KLİNİK İYİLİK GÜZELLİK

    KISIRLIK (İNFERTİLİTE), TÜP BEBEK (IVF)

    KISIRLIK (İNFERTİLİTE), TÜP BEBEK (IVF)

    Tüp Bebek (IVF) nedir? Kısırlık (İnfertilite ) tanı ve tedavisi NişantaşıDoğal yolla gebe kalamayan çiftlerin gebelik şansını artırmak için sperm ve yumurtanın labaratuvar şartlarında bira...

  • Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Vakfı

    Derin boyun enfeksiyonu nedir? - Prof. Dr. İbrahim Sayın

    Derin boyun enfeksiyonu nedir? - Prof. Dr. İbrahim Sayın

    Derin boyun enfeksiyonu nedir?Derin boyun enfeksiyonları (DBE) üst aerodigestif sistemden kaynaklanarak boyunun derin dokularını etkileyen bakteriyel enfeksiyonlardır. Enfeksiyon lenfadenit, boyu...

  • Prof. Dr. Nilda Sütay Süslü

    PARATİROİD AMELİYATI RİSKLERİ NELERDİR?

    PARATİROİD AMELİYATI RİSKLERİ NELERDİR?

    PARATİROİD BEZLERİ, TİROİD BEZİNİN HEMEN ARKASINDA YER ALAN MERCİMEK TANESİ BÜYÜKLÜĞÜNDE BEZLERDİR. BİR YA DA BİRDEN FAZLASINDA HASTALIK GELİŞMESİ DURUMUNDA CERRAHİ OLARAK ALINMALIDIR. BU BEZL...

  • Doç. Dr. Ali Kılıç

    Gastrointestinal Cerrahi Nedir?

    Gastrointestinal Cerrahi Nedir?

    Gastrointestinal cerrahi, sindirim sistemi (gastrointestinal sistem) ile ilgili hastalıkların tanı ve tedavisinde kullanılan cerrahi bir dalıdır. Sindirim sistemi, ağızdan başlayarak yemekler...

  • Sanal Muayene

    Kişisel Web Sitesi

    Kişisel Web Sitesi

    CEOTECH, kişisel web sitesi tasarımı için birçok farklı tema sunmaktadır. Bu temalar arasından istediğinizi seçerek özel bir web sitesine sahip olabilirsiniz. CEOTECH, seçtiğiniz temayı kişiselleştir...

facebook

Sağlık İletişim Platformu

Sağlığınız için herşey

Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni
Bülent Ergan
Editör
Zafer Karaca
İletişim: 0850 532 5 236
(CEO)Sitedeki tüm harici linkler ayrı bir sayfada açılır.Sağlık İletişim Platformu harici linklerin sorumluluğunu almaz.

İrtibat Bilgileri

  • Marmara Teknopark Tübitak Gebze Yerleşkesi, 41400 Gebze/Kocaeli
  • 0850 532 5 236 (CEO)
  • info@saglikiletisimplatformu.com

Bülten Aboneliği

    Kişisel verilerin korunması kanununu okudum anladım (KVKK)

    saglikiletisimplatformu.com 2025, All Rights Reserved

    • Hakkımızda
    • ONLINE MUAYENEHANE
    • Videolar
    • Bu Test Nerede Yapılıyor?
    • İletişim