•  Soru Sor

    Soru Sor

    Kişisel verilerin korunması kanununu okudum anladım (KVKK)
    GGüvenlik Numarası.

  • 0850 532 5 236 (CEO)
  • info@saglikiletisimplatformu.com
  • Sağlık İletişim Platformu
  • Hakkımızda
  • ONLINE MUAYENEHANE
  • Videolar
  • Bu Test Nerede Yapılıyor?
  • İletişim

Sağlık

  • Makaleler
  • Sağlık
  • 'Kene riski şehirlerden çok kırsalda yüksek' uyarısı

'Kene riski şehirlerden çok kırsalda yüksek' uyarısı

  • Sağlık İletişim Platformu
  • 9
  • Sağlık

'Kene riski şehirlerden çok kırsalda yüksek' uyarısı

Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Parazitoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi, Keneler ve Kene Kaynaklı Hastalıklar Araştırma Laboratuvarı Sorumlusu Prof. Dr. Ömer Orkun, insanları enfekte eden Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) virüsünün Türkiye'de 2000'li yılların başında görüldüğünü söyledi.

Virüsün ana vektörünün özellikle kırsal bölgelerde bulunan "Hyalomma marginatum" olduğunu, söz konusu türün mart ayının sonunda aktifleşmeye başladığını belirten Prof. Dr. Orkun, "Nisan ve mayıs ayları soğuk ve yağışlı geçti. O yüzden aktivasyonunu önemli derecede azalttı. Ancak özellikle mayıs sonu ve haziranda insanlarla karşılaşması daha çok gerçekleşti. Bu dönemde insan hareketlerinin ve özellikle tarım işçilerinin aktif çalıştığı, bağ bahçe işlerinin arttığı bir dönem. Genelde vakaları gördüğümüz gruplar tarım işçileri ve hayvancılıkla uğraşanlar." diye konuştu.

Vakaların özellikle Kurban Bayramı sonrası arttığını, bunun beklenen bir durum olduğunu dile getiren Prof. Dr. Orkun, bazı yerlerde popülasyon değişimlerinin yaşandığını ancak bunu "keneler bu sene arttı" diye yorumlamamak gerektiğini vurguladı.

"Hyalomma marginatum Türkiye'de birçok yerde aktif"

İç Anadolu, Doğu Anadolu ve Kuzeydoğu Anadolu'da 10 yılın üzerinde çalışmalar yaptıklarını anlatan Prof. Dr. Orkun, şöyle devam etti:

"Bazı yerlerde kene popülasyonunun artışını, bazı yerlerde azalışını görüyoruz ancak 'Türkiye genelinde tamamen arttı' diye bir şey yok. Zaten şu an KKKA virüsünün vektörü Hyalomma marginatum Türkiye'de birçok yerde aktif. Olmadığı il hemen hemen yok. Vaka illerin büyük çoğunluğuna rapor edildi ancak yoğunlukları değişik. Burada birçok faktör rol oynuyor. Bazı yerlerde tarım makineleşmişken bazı yerlerde hala insan gücüyle devam ediyor. Vakaları ağırlıklı gördüğümüz yerler insan gücüyle tarım yapılan yerler. Sivas ve Tokat'ta çok daha fazla görüyoruz. Ankara endemik bir bölge. Ankara'nın özellikle kuzey ilçelerindeki kırsal kesimlerde her yıl vaka görüyoruz."

KKKA virüsü ile etkili mücadele için hastaneye gitmeden önce önlem alınması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Orkun, kenenin sayısını artıran, virüsü destekleyen evcil ve yabani bazı hayvan türleri olduğunu, bunları iyi tanımlamak ve o bölgedeki popülasyonun genetiğini ortaya koymak gerektiğini dile getirdi.

"Hyalomma marginatumun aktivasyon odağını gördüğümüz yerler kırsal kesimler"

Prof. Dr. Orkun, virüsten korunma yöntemi olarak "Hasta hastaneye geldikten sonra düşünürüz" noktasında ilerleme olmadığına işaret etti.

Türkiye'de kene haritasının çok iyi çıkarılması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Orkun, şunları kaydetti:

"Artırıcı hayvanları iyi belirlememiz gerekiyor. Hyalomma marginatumun popülasyonunu destekleyen hayvanlarda erişkin formları için sığır ve yaban domuzu esas. Sığır o bölgede ciddi derecede artışa sebebiyet veriyor. Kenenin gelişmemiş formları yani yavruları için tavşan, kirpi, keklik, karga, koyun ve keçiyi sayabiliriz. Bu hayvanların popülasyonu hem virüsü hem vektörü destekliyor.

Bizim önce her hayvanın rolünü tanımamız, bu elemanların biyolojik rollerini ortaya çıkarmamız ve bunlar üzerinde çözüme gitmemiz gerekiyor. Sığırlar üzerinde kene mücadelesi için birtakım ilaçlar kullanılıyor. Yaban hayvanlarının ilaçlanması çalışması var. Biz de bazı yabani hayvanların popülasyonunu net olarak ortaya çıkardığımız yerlerde kene popülasyonunu azaltıcı mücadeleler yapabiliriz. Kene aşısı da bunlardan en önemlisi."

Kekliğin, Hyalomma marginatum için çok uygun bir konak olduğunu aktaran Prof. Dr. Orkun, kekliklerin sanıldığının aksine kene yemede etkili olmadığını dile getirdi.

Prof. Dr. Orkun, bazı vatandaşların şehir merkezlerinde ve parklarda KKKA endişesi yaşadığını anımsatarak, şu bilgileri verdi:

"Kırım Kongo Kanamalı Ateşi virüsünün ana vektörü Hyalomma marginatum veya sekonder vektörler metropoliten bölgelerde bulunmaz. Büyükşehirlerin park ve bahçelerinde bulunmaz. Biyolojisi için önemli olan hayvanlar var. Yaban tavşanı, yerden beslenen kuşlar, kirpiler, sığır, bunların bir arada olması lazım. Bu kenenin aktivasyon odağını gördüğümüz yerler kırsal kesimler. O yüzden bu kene türü için metropoliten şehirlerin içerisindeki park ve bahçelerden korkulacak bir şey yok. Bu kene için yok rahat olabiliriz. Türkiye'de KKKA değil ama park ve bahçelere adapte olabilecek bazı türler var. Bunlar lyme hastalığı gibi kene kaynaklı hastalıklara yol açabiliyor. Mesela İstanbul'daki Belgrad Ormanı'nda görebilirsiniz ve bu da lyme riski oluşturabilir."

Orkun, sosyal medyada ve bazı haber sitelerinde, "çay ağacı yağı, lavanta yağı ve bazı spreylerin keneden koruduğuna" yönelik dezenformasyonların yer aldığını belirterek, "Kırım Kongo Kanamalı Ateşi tedavisinde ve korunmasında şu an elimizde etkin bir yöntem yok. Ne etkili bir aşı ne de etkili bir kimyasal yok. Şu an elimizdeki en etkili yöntem, kene mücadelesi ve kenelerden korunmaktır." dedi.

"En önemli altın kural keneden bir an önce kurtulmak"

Dezenformasyonların düzeltilmesiyle insan vakalarının önüne geçmenin mümkün olduğunu dile getiren Prof. Dr. Orkun, şunları kaydetti:

"Kene tutununca insanlar panik oluyor. Buna gerek yok. Kene çıkarmak profesyonellik gerektirmez. Esas nokta bir an önce keneden kurtulmak. Tarlada, bağda, bahçede çalışıyorsunuz üzerinizde kene gördünüz. Yapacağınız ilk şey ki bu en önemli altın kurallardan biri, keneyi tutup çıkaracaksınız. Elinizde cımbız benzeri bir aparat varsa çok daha kolay. Yoksa da önemli değil Hyalomma marginatum büyük bir kenedir eldivenle çıkarabilirsiniz, eldiven bulamazsanız peçete, yaprak yardımıyla tutup çekebilirsiniz. Üzerinizdeki keneyi ne kadar hızlı sürede çıkarırsanız kene enfekte de olsa korunabilirsiniz. Bunun yanında tabi kapalı giysiler giyinmek de kenenin vücuda ulaşmasında engel teşkil eder."

Prof. Dr. Orkun, keneyle ilgili bir diğer dezenformasyonunun çıkarırken içinde ağız kısmının kaldığı ve hastalık bulaştırdığı konusu olduğunu söyledi.

Kenenin ağız kısmının iğne/diken tarzında bir yapıda olduğunu anlatan Prof. Dr. Orkun, "Vücuda soktuğu yer sadece o kısımdır. Diyelim, keneyi çıkarırken ağzını kopardınız, içerde kaldı. Bunun hastalık bulaşmayla bir alakası yok. Ağız kısmının içeride kalması kıymık batması gibi bir reaksiyon oluşturur." ifadesini kullandı.

"Kenenin bazı bölgelere uçakla atılması" konusunun da şehir efsanelerinden biri olduğuna işaret eden Prof. Dr. Orkun, "10 yılın üzerinde arazilerde araştırma yapıyoruz. Böyle bir şey yok, olması mümkün değil. Bu hastalık bizim Anadolu'daki doğal bir hastalık. Türkiye'de ölüm oranı yüzde 5. Çocuklar bu hastalığa gayet dirençli. Ölüm vakaları genellikle immün sistemi düşük olan insanlarda yaşanıyor." şeklinde konuştu.

Webofisin 4
Webofisin 2
Webofisin 1
Webofisin 3
Webofisin 7
Webofisin 6
Webofisin 5

Doktorlarımızdan

  • Prof. Dr. Murat Gönenç

    Ameliyat öncesi hazırlık

    Ameliyat öncesi hazırlık

    “İyileşme zaman alır. Tıptaki büyük ilerlemelere rağmen, iyileşmenizin en büyük kısmı içinizdeki muazzam iyileşme gücüne atfedilebilir. Vücut kendini kendi zaman çizelgesine göre iyileştirir....

  • Prof. Dr. Erdem Yeşilada

    Zayıflama akıntısı ve zayıflama programlarının sınırları

    Zayıflama akıntısı ve zayıflama programlarının sınırları

    Eski Roma İmparatorluğu döneminde asilzadelerin sık sık şarap ve zengin menüler ile donatılmış ziyafetler düzenlediği, davetlilerin lezzetli yiyeceklerden daha fazla yiyebilmek için sunulan &ldq...

  • Dr. Mehmet Bayrak

    Hemoroidektomi Ameliyatları

    Hemoroidektomi Ameliyatları

    Hemoroid (Basur) Nedir?Hemoroid, rektum ve makat çevresindeki damarların şişip toplanarak dışarıya doğru sarkmasıyla ortaya çıkan hastalıktır. Toplumda basur veya mayasıl olarak da adlandırılmak...

  • Op. Dr. Gökay Gidemez

    PROSTAT BİOPSİ

    PROSTAT BİOPSİ

    PROSTAT BİOPSİ Prostat kanseri tanısında önemli yer tutar. Radyolojik yöntemlerden farklı olarak prostat biopsi ile ultrason eşliğinde şüpheli alanlar ve diğer alanlardan sistematik olarak pros...

  • Prof. Dr. Nilda Sütay Süslü

    GIRTLAK KANSERİ AMELİYATI DELİKSİZ YAPILABİLİR Mİ?

    GIRTLAK KANSERİ AMELİYATI DELİKSİZ YAPILABİLİR Mİ?

    GIRTLAK KANSERİ, HAYATI TEHDİT EDEN CİDDİ BİR HASTALIKTIR. GIRTLAK KANSERİ, ERKEN EVREDE YAKALANDIĞINDA, TEDAVİSİ YÜZ GÜLDÜRÜCÜR. EN İYİ TEDAVİ YÖNTEMLERİNDEN BİRİ, AMELİYATTIR. ESKİ YILLARDA TÜM HAS...

  • Op. Dr. Ömer Alp

    PRP

    PRP

    PRP TedavisiPRP tedavisi ilk olarak diş hekimleri tarafından implantların çürüme sonucu bozulmamasını sağlamak amacıyla kullanılmaktadır.UygulamaPRP tıbbi bir uygulama olduğundan sadece doktorlar ara...

  • Doç. Dr. Resul ARISOY

    Geç Dönem Fetal Muayene

    Geç Dönem Fetal  Muayene

    Amacımız fetal büyümenin değerlendirilmesi ve geç dönemde bulgu veren veya tanı alan (Beyin, kalp, bağırsak anomalileri, iskelet anomalileri (kısalık-cücelik) gibi) anomalilerin veya hastalıkları...

  • Prof. Dr. Sibel Naycı

    Astım Nedir?

    Astım Nedir?

    Genel BilgilerAstım, hava yollarının ataklar (krizler) halinde gelen tıkanmaları ile kendini gösteren bir hastalıktır. Hastalar ataklar arasında kendilerini iyi hissederler. Astımda hava yollarınd...

  • Prof. Dr. Nilda Sütay Süslü

    Parotis Tümör Cerrahisi

    Parotis Tümör Cerrahisi

    PAROTİS TÜMÖRÜ Tükürük bezi tümörleri en sık kulak önündeki parotis adlı tükrük bezinden kaynaklanır. Bu bezde görülen tümörlerin %80 i iyi huylu tümörlerdir. Ancak kontrolsüz hücre çoğalması nedeni...

  • Prof. Dr. Ahmet Emre Süslü

    Uyku apnesi : Kısa sorular kısa cevaplar

    Uyku apnesi : Kısa sorular kısa cevaplar

    Uyku Apnesi1. Horlama ve uyku apnesi farklı durumlar mı?Evet. Horlama, uyku sırasında rahatsız edici sestir. Apne ise sağlığımıza zarar verecek şekilde, solunumun kesilmesi veya azalmasıdı...

facebook

Sağlık İletişim Platformu

Sağlığınız için herşey

Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni
Bülent Ergan
Editör
Zafer Karaca
İletişim: 0850 532 5 236
(CEO)Sitedeki tüm harici linkler ayrı bir sayfada açılır.Sağlık İletişim Platformu harici linklerin sorumluluğunu almaz.

İrtibat Bilgileri

  • Marmara Teknopark Tübitak Gebze Yerleşkesi, 41400 Gebze/Kocaeli
  • 0850 532 5 236 (CEO)
  • info@saglikiletisimplatformu.com

Bülten Aboneliği

    Kişisel verilerin korunması kanununu okudum anladım (KVKK)

    saglikiletisimplatformu.com 2025, All Rights Reserved

    • Hakkımızda
    • ONLINE MUAYENEHANE
    • Videolar
    • Bu Test Nerede Yapılıyor?
    • İletişim